Yorumlarınızı bekliyorum 🌸
En az 50 yorum isterim ✨
Gökay uyuyan kardeşlerinin üstünü örtüp ay ışığı vuran cama yaklaşmıştı. Karanlık sayılırdı dışarısı, sadece meşalelerin ve ay ışığının ışıttığı belli yerler vardı. Ağaçlar ve yerler hafiften beyaza bürünürken esen rüzgar yarın fırtına olacağı konusunda uyarıyordu resmen. Oysa Gökay içinde çoktan bir fırtına ile uğraşıyordu.
Yarın padişahın ayarladığı hizmetçiler ile hazırlanıp odasına gidecek ve tamamen padişaha ait olacaktı. Korkuyordu aslında.
Yıllarca çatı katında kalmış ve büyümüştü, tecrübesizdi. Ayrıca koskocaman padişahın haremine girecekti. Ne kadar erkek olduğunu padişaha söylemiş olsa bile birgün çevresinde ki herkes öğrenecekti ve kim bilir başına neler gelecekti!
Korkuyordu çünkü kendinden başka birde kardeşleri ve abisi vardı. Ya yanlış birşey yaparsa ve onlara zarar gelirse!?
Gökay omzuna binen yükler ile tahta sandalyeye oturup kardeşlerine baktı.
Hareme girerek doğru mu yapmıştı? Padişah istese onu hemen o dakika onun yapardı ama padişah ona seçme hakkı vermişti.
Bu hakkını doğru mu kullanmıştı?
Gökay kendi ve kardeşleri başına birşeyler gelecek diye çok korkuyordu.
" Ne yapacağım? " Diye mırıldandı.
Aklına haremde dönen entrikalar gelince başını ellerinin arasına aldı. Onun arkasında duracak güçlü kimsesi yoktu ve büyük ihtimalle en çok ezilen o olacaktı.
Peki padişahın Haseki Sultanı var mıydı? Ya da bir çocuğu? Varsa Haseki Sultan onu ezecekti büyük ihtimalle.
Tekrardan camdan dışarıya bakmaya başladı Gökay. Aklı ve kalbi ikiye bölünmüş gibiydi. İkisi de farklı şeyler söylüyorlardı lakin Gökay daha çok aklını dinliyordu.
" Sadece onun olup kardeşlerimi refaha erdireceğim " diye mırıldandı.
Kalbi o seni sevecek dese bile dinlemedi. Ailesinin sevmediği birini kim severdi?
***
Gökay uyandığında çoktan güneş doğmaya başlamıştı. Dün gece geç uyumanın ve çok düşünmenin yüzünden hem uykusu vardı hemde başı ağrıyordu. Zorda olsa yatağından kalkmış ve kardeşlerine tekrar bakmıştı. İkisi de güzelce uyuyordu.
Dün gece zamanını geçirdiği pencerenin önüne gitti ve dışarıya baktı. Askerler çoktan sarayın etrafını gezinmeye başlamıştı.
Gökay odanın kapısı yavaşça açılınca gelen kişiye bakmıştı, dün gelen hizmetçi gelmişti.
" Günaydınlar, padişahımız bana herşeyi anlattı. Size yardım etmek için burdayım" dedi ve Gökayın önünde hafifçe eğildi.
Gökay kafasını salladı sadece.
" Padişahımız küçük kardeşinizin rahatça büyüyebileceği bir yer hazırlattı. Kız kardeşiniz içinde ona uygun bazı şeyler hazırlandı. Birazdan onlarla ilgilenecek dadıları gelecek "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masum [BxB]
Historical FictionHikayemiz Osmanlı zamanında geçmektedir ve kesinlikle gerçeklikle alakası olmamakla beraber hayal ürünüdür. İsimler ve yer isimleri tesadüftür. Bir çocuk düşünün, ailesi tarafından eve hapsedilmiş ve küçük camdan dışarıyı keşfeden. Beyaz saçları ve...