Melek ve Avcı

Kesit

Selaam.

 Her ne kadar bölümlerin gelmesine daha olsa da kısa bir kesit de fena olmaz sanırım. 

İyi okumalarrr :)

Burada olduğuna hala inanamıyordu Aren... Gerçekten de dünyaya, avcı konseyine gönderilmişti. Cennet'i her zaman merhametin kalbi olarak mı görmüştü? Ah buna artık inanmıyordu. Cennet de istediği zaman oldukça acımasız olabiliyordu. Bunu bugün daha iyi anlamıştı... Her ne kadar sakinleşmeye ve içinde olduğu durumu kabullenmeye çalışsa da bunu bir türlü başaramıyordu. Her saniye öfke onu daha çok ele geçiriyor adeta bir sarmaşık gibi benliğini sarıyordu. Daha görmediği halde o Avcı Kız'dan nefret ediyordu. Belki bir süre daha öylece durup Avcı'ya bilenebilirdi, şeytanların o keskin kokusunu duymasaydı. Savaşcı kimliği hemen kendini göstermiş ve şeytanların peşine düşmüştü. Evet aldığı yoğun kokudan dolayı en az 15 tane ve odukça yakında olduklarını düşünüyordu. Ve bu duruma da oldukça şaşırmıştı. Şimdiye kadar avcılara bu kadar yaklaştıkları pek görülmemişti. Bir melekten korkar gibi korkmasalarda avcılardan da oldukça korkardı şeytanlar. Hele hele onların inine bu kadar yakın olmaları akıl karı değildi. Son zamanarda kaybedilen avcılardan haberdardı, şimdi birde burda olduklarını görmek onu iyice kuşkulandırmış ve Cennet'in onu buraya göndermesinin nedeninin sadece Avcı'yı korumak olmadığını kavraması da aynı anda olmuştu. Görevi aynı zamanda karanlığın çocuklarının emellerinin ne olduğunu bulmaktı. Cehennem neden avcıların peşine düşmüştü? İşte öğrenmesi gereken buydu. Asıl görevi bunu bulmak ve durdurmaktı. Melekliğinin ona lütfu olan hızı ile sessizce ilerledi. iyice yaklaşınca durdu ve insan üssü duyularıyla onları dinlemeye başladı. Amaçlarının ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Onlara iyice yaklaştığında sandığından da fazla şeytan olduğunu gördü. Anlayamıyordu. Bu onlar için intihar etmek gibi bir şeydi.. Karanlığının ne gibi bir oyun oynadığını, neyi amaçladığını en kısa sürede öğrenmeliydi. öğrenecekti..