9.Bölüm Ne İşin Var Burada?

55 5 15
                                    

~Önceki Bölümden~

Bayılmadan hemen önce hissettiğim son şey ise beni düşmekten yakalayan bir çift kol.

-Hyunjin'den-

Uyandığımda revirdeydim.

Hemen sağ tarafıma baktığımda Si-Woo'yu gördüm.

Uyandığımı fark etmiş olacak ki hemen oturmuş olduğu sandalyeden kalktı ve yatmış olduğum yatağın dibinde durdu.

Si-Woo: Uyanmışsın. İyi misin?

Hyunjin: Noldu bana?

Si-Woo: Bayıldın. Sen bayılınca bende seni revire getirdim.

Hyunjin: Felix nerede biliyormusun?

Si-Woo: Ah! Şu birlikte modellik yaptığın çocuğu diyorsan eğer o, bayıldığın dersin tenefüsünde geldi. 2 dakika bile durmadan gitti.

Hyunjin: Si-Woo ne işin var burada? Oh, yani şey demek istemiştim. Tıp bölümünde okuduğunu sanıyordum. Mimarlık bölümüne geleceğini düşünmemiştim ve yurtdışındaydın.

Si-Woo: Uzun hikaye o. Aslımda tıp okumak istemiyordum. Hiç bir zaman da tıp okumak istemedim. Ailem tıp okumam için diretti. Mimarlık okumak istemiştim ama mimarlık okumamı istemediler. Sonrasında zorla tıp fakültesine yazıldım.

Hyunjin: Sonrasında da tıp fakültesinden ayrılıp burayamı geldin?

Si-Woo: Evet sevdiğim şeyi okumak istedim.

Hyunjin: Anladım. Galiba serum da bitti gibi duruyor yatmaktan sıkıldım. Çıkalım mı?

Si-Woo: Tabii olur.

  Hemşirenin gelip elimden serumu bağlayan bandı çıkarmasını beklemeden tutup çıkardım. Sonra ayakkabılarımı giyip beraber odadan çıktık. Sınıfa geldiğimizde içeriye girdik ve günün başından beri oturduğum yere geçtim.
   Gözlerim Felix'i arıyordu ama ortalıkta görünmüyordu.
   Bir yanım onunla konuşup neden beni görmezden geldiğini ona sormak isterken, diğer yanım beni görmezden gelebilicek kadar önemsiz biri olduğumu söylüyordu.

  Si-Woo ise hemen yanıma oturduğunda içeriye Felix girdi. Hemen arkasından da öğretmen girdi.

  Dersi doğru düzgün dinleyemedim. Aklımda sürekli olarak Si-Woo'ya karşı henüz bir duygu besleyip beslemediğim dönüp durdu. Aynı şekilde lise dönemlerinde de ona karşı ne hissettiğimi düşünüp durdum.

...

   Teneffüste konuşmak istediğimi söyleyip Si-Woo ile beraber bahçeye inip banklara oturduk.

   Şimdi ise sessizce oturmuş öylece karşımızdaki çınar ağacını izliyorduk. Aramızda ki sessizliği bozan Si-Woo oldu.

Si-Woo: Ee ne konuşmak istemiştin.

Hyunjin: Umm... Şeyy... Derste düşündümde yani sana karşı hâlen daha bir şeyler hissedip hissetmediğimi ve o zamanlar sana karşı ne hissettiğimi. Bak o zamanlar ikimiz de ergendik ve nasıl desem sevgilin olmak zorundaymış gibi hissediyorsun. Okulun en popüler erkeği sendin ve herkesi kendinden üstün görmüyordun. Nasıl desem... iyi kalpliydin bana falan bir kaç kere yardımın dokunmuştu. İnsanları aşağılamıyordun. Melek gibiydin anlatabildim mi? Zorbalık yapılan taraf ben oluyordum okuladaki bir çok kişi bana zorbalık yapmıştır belkide ama sen farklıydın. Senin duygularını bilmem ama ben ilk defa biri bana iyi davranınca aşık olduğumu sanmıştım. Ama düşününce bu duygular sadece ailemden çevremden alamadığım, hissedemediğim sevgiyi alma hissetme çabasıydı. Özür dilerim. Umarım kalbini kırmamışımdır. Ve o zamanlar hemencecik senden ayrıldığım için de üzgünüm..

I want you //hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin