'21

6.5K 444 141
                                    

Aceleyle yazılmış bir bölümdür, hatalar için affola
______________

Gözlerimi zar zor aralayıp, nerede olduğumu tartmaya çalışırken, ortamın verdiği karanlıktan dolayı hiç bir şey görememiştim.

Biraz sonra yerimde hareketlenip, dikleşirken az ilerimde camın önünde bir silüet olduğunu farketmiş, bedenime yüklenen endişe, korkuyla deli gibi kalbimin ritmini artırırken çığlık atacak gibi olmuştum.

Ama dudaklarımı tam aralamışken, anımsadığım bedenle geri kapatmıştım.
Hala daha evimdeydi..

Hareketsizce öylece yerimde dururken, uyandığımı daha farketmediğini kavramış ses çıkartmamaya çalışarak put gibi durmuştum.

Çünkü aklıma bir kaç saat önce olan şeyler doluşurken, birde bana dönüp bakmasını kaldıramayacak haldeydim. Utançtan ölebilir, hatta kendimi yerin dibine sokabilirdim..

Camdan dışarı bakan yüzünü göremezken, maskesini elinde tuttuğunu, ve sırtı bana dönük olduğu için hiç bir şey anlamadığımı farketmiştim. Ah cidden, neden hala buradaydı ki?

Gözlerim öylece bedeninde dolanırken, en son kolundaki dövmede takılmıştı gözüm. Oldukça tanıdık gelen bu çizim, kaşlarımı çatıp düşünmemi sağlarken Jungkook hyung- Jungkook'ta da aynısı olduğunu hatırlamıştım.

Beni çalıştırırken, o zamanda gözüme takılmıştı şu an gibi.

İçime sessiz bir nefes çekerken kaşlarımı kaldırmıştım bu tesadüflüğe.

Bir dakika, bir dakika..!
Sikeyim, yoksa, yoksa önümdeki beden şu an Jungkook muydu?!

Hadi canım, ne alakaydı? Aynı dövmeleri yaptırmış olamazmıydılar..
Olabilirlerdi, değil mi?

Şu ana kadar şu bilinmeyen adamla aramızda geçen her şeyi aklımdan bir bir geçirirken, bedensel olarak birbirilerine çok benzediğini farketmiştim. Hatta, sesleri bile.. Şu kısa saniyede resmen aklıma hepsi çarparken, zihnimle iç savaşa girmiştim.

Siktir, siktir, siktir, siktir!

Tanrım, tanrım lütfen aklımdan geçenler olmasın..

Sadece dövmeleri benziyor olsun, ve onca düşündüğüm şey sadece şanstan ibaret olsun. Aslında önümde Jungkook değilde, o herif olsun. İkisinin alakası olmasın.

Ağlamaklı bir yüz ifadesiyle iç monolog yaptığım anda tavanla bakışırken, düştüğüm bu şüpheyle ne yapacağımı bilemez halde dudaklarımı dişleyerek sağ solda gezdirmiştim gözlerimi.

Çok geçmeden aklıma telefon gelirken, Jungkook'a mesaj atmayı düşünmüştüm.

Ama bunu o farketmeden hemen yapmalı ve sinsice halletmeliydim işimi. Eğer mesaj atarsam, hemen düşerdi telefonuna bildirim. Değil mi..

Bakışlarım hemen etrafta gezinirken, telefonumun tam yanı başımda olduğunu farketmiştim. Sikeyim, şansım ne güzel yaver gitmişti böyle...

Bu düşüncelerimle birlikte telefonu çok sessiz olmaya çalışarak acarken, rehberde onun ismini aramış ama kaydetmediğimi hatırlayarak antrenman grubuna girerek hemen numarasını kaydetmiştim.

Şu ana kadar her şey çok güzel giderken, mesaj kutusuna girmemle kalbimin duracağını hissetmiştim. Titreyen parmaklarımı kalvyede gezdirmis, aynı şekilde masajı göndermiş, çok geçmeden cebinde kendini belli eden telefonuyla gözlerimi dehşete düşmüş bir şekilde irileştirerek ona bakmıştım. "Sensin!"

comptive | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin