;;sorry?¹¹

282 29 8
                                    

Okula geldiğimde direkt sınıfa girip oturdum ve kafamı sırama gömdüm. "Jake, uyuyor musun?" Bu Jungwon'un sesiydi. Kafamı kaldırdım. "Efendim?"

Sunoo pişmanlıkla konuştu. "Özür dileriz Jake, biz olayları yanlış anlamışız." Şaşkınlıkla baktım onlara. Sunghoon'un konuşması gerçekten işe yaradı mı?

"Pekala..." Bana baktılar, ben onlara baktım. Sonra Sunoo gülümseyerek konuştu. "Peki o hâlde, biz gidelim. Hoşçakal Jake!" dedi ve ikisi birlikte gittiler.

Ders zili çalınca kafamı yine sıraya gömdüm ve uyudum. Teneffüste uyumaya devam ederken biri benim omzuma dokundu. "Jake, uyudun mu?" Sunghoon gelmişti.

Tanrım, Sunghoon beni böyle görmemeli! Çok çirkinim!

Kafamı kaldırdım. Gözlerim yarı açık ona baktım. Bana acı bir tebessüm verdi. "Günaydın, konuşalım diye gelmiştim ama herhalde gitmeliyim, sonra konuşuruz."

"Dur, gitme..! Konuşalım, yani... konuşabiliriz." Gülümsedi, sonra hemen sildi onu. "Pekala, burada konuşmayalım ama gel arkada konuşalım."

Başımı salladım ve kalktım. Arka bahçeye geldik. Kimse yoktu hem de. "Bak, ben özür dilerim. Böyle olmasını istemedim. Fakat sen kendini korumaya çalışınca..."

Ona baktım dikkatlice, gözümden yaşlar akıyordu sessizce. Sustum, konuşmadım. O da sustu, bana baktı.

En sonunda yutkundu ve konuştu. "Sen beni öpene kadar senin çirkin olduğunu düşünmüştüm ama sonra baktım ki değilmişsin. Sadece gözüm körmüş."

"Eğer böyle dersen gideceğim."

"Peki demeyeceğim, tamam. Ancak ne diyebilirim ki?" Güldüm histerik bir şekilde. "Sadece seni öptüğüm için mi sana güzel geldim? Eğer ki öyleyse gideceğim."

"Gitme, lütfen. Bu yüzden değildir herhalde, bilmiyorum."

Yan tarafa döndüm, ona bakmadan konuştum. "O zaman öğrenene kadar konuşma." Tam gidecekken kolumdan tuttu. "Gitme, Jake. Sadece gitme..." Sesi titredi. "Beni üzüyorsun ama, farkında değil misin?" Ağlamaya başladı.

"Üzgünüm... Ben böyle olsun istemedim. Farkındayım ama... Yapamıyorum, bilmiyorum."

İki eliyle kolumu tuttu sıkıca ve bana yakınlaştı. "Bilmiyorsan bana da zaman ver, n'olursun. Kendine de zaman ver."

Kolumu bıraktı. "Peki... Git o-" Arkamı dönüp dudağından hızlıca öptüm ve geri çekildim. O şaşkınca bana bakarken ben de ağlarken gülümsedim ve sınıfa gittim.

starboy, jakehoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin