Sabah ilk önce Sunghoon uyandı. Aşağı indi. "Günaydın anne." dedi gözünü ovarken. "Günaydın oğlum, arkadaşın uyandı mı?"
Duraksadı. "H-hayır." Annesi başını salladı. "Tamam, git uyandır, kahvaltı yapmadan göndermem." dedi gülerek.
"Tamam anne." dedi ve yukarı çıktı. Odasına gitti. Jake uyanmıştı, oykece yere bakıyordu. "Günaydın, Jake." dedi elini ensesine attıktan sonra.
"Günaydın." dedi ona bakarak. "Annem seni uyandırmamı söyledi ama sen çoktan uyanmışsın. Annem kahvaltı yapmadan göndermem dedi." dedi dudaklarını birbirine bastırdı.
"Yok ya, ben gideyim en iyisi." dedi gergince gülerek. "Anneme söyle onu bir de. Çok inatçıdır."
"Konuşayım o hâlde, yapacak pek bir şey yok."
"Sen bilirsin. Yüzünü yıka, aşağı gel o zaman." Jake başını salladı. "Tamam." Sunghoon kapıyı açık bıraktı ve aşağı indi.
Yüzünü yıkadı ve aşağı indi. "Günaydın noona." dedi Jake. "Günaydın, Jake." Misafir çocuk ceketini giydi. "Hiçbir yere gitmiyorsun, kahvaltı yapacaksın, sonra git. Göndermem seni bak."
"Ben gideyim ya, aç değilim hem. Size afiyet olsun." Sunghoon'un annesi gözünü devirdi. "Hayır, hiçbir yere gitmiyorsun."
Sunghoon, diğerine baktı. Gülmemek için zor duruyordu. "Gideyim gideyim." İç çekti kadın. "Gitmiyorsun işte, yemek yiyeceksin. Bitti, tamam mı?"
İç çekti Jake. "Of, peki." dedi ve koltuğa oturdu. Sunghoon da gülerek yanına geldi. "Ben demiştim."
"Of sus, konuşma." dedi kollarını göğsünde birleştirerek. Gülümsedi Sunghoon. "Konuşayım o zaman, ben demiştim annem çok inatçıdır. Çok zor onun fikrini değiştirmek."
"Öyleymiş..." dedi iç çekerek. "Dün geceyi hatırlıyor musun?" Hatırlıyordu, söylemeye hazır değildi. "H-hayır, bir şey mi yaptım?"
Onun yalan söylediğini biliyordu, görmezden geldi. "E-elbette hayır, bir şey yapmadın tabii ki." Jake ensesini kaşıdı. "Oh, güzel o zaman. Yoksa çok utanırdım."
Sessizleştiler.
"Yemek hazır! Hadi gelin!" İkisi de ayağa kalktı ve mutfağa gitti. "Hadi oturun." dedi ve oturdu.
Hepsi oturdu ve yemeklerini yediler, hiç konuşmadılar.
"Teşekkür ederim noona. Ben gideyim o zaman." Sunghoon ile annesi kalktı ve Jake'e kapıya kadar eşlik ettiler. "Sunghoon sen Jake'i eve götür, tek başına gitmesin."
Gülümsedi Sunghoon. "Tamam, anne. Görüşürüz." Annesi el salladı. "Görüşürüz." Ve kapı kapandı.
Beraber yürüyorlardı, sessizce. Sonra bunu Sunghoon bozdu. "Biliyor musun Wonyoung'a hangi kafayla baktım bilmiyorum. Güzel ama..." Jake'e baktı. "Senin kadar güzel değil..." diye mırıldandı. Jake duymuştu. Yüzü kızarmıştı.
Konuşmadı. "Ne kadar var daha?" dedi Sunghoon ağlama taklidi yaparak. "Daha var, sen daha buna mı dayanamadın?"
"Nee! Of ya!"
Gülümsedi Jake, bir şey demedi. Siyah saçlıya baktı. Sonra o da ona bakınca başka bir yere döndü. Sunghoon gülümsedi, o da önüne döndü.
Geldiklerinde Jake'in abisi kapıyı açtı. Sırıttı Jake'e bakarak. Jake göz devirdi, gülümseyerek. "Şey, ben gideyim o zaman, seni bıraktım." dedi ve arkasını döndü. "Hey! Nereye gidiyorsun! Biraz otur!" dedi annesi görünce. Sunghoon arkasını döndü. "Teşekkürler ama ben gideyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
starboy, jakehoon
Fanfiction!!tamamlandı¡¡ jay ikiniz de sbsunuz nasil olcaksiniz jake sb ne amk riki starboy ⟨⟨ sim jake + park sunghoon ミ texting ⟩⟩ Başlama Tarihi: 7 Eylül 2023 Bitiş Tarihi: -