~5~

202 27 18
                                    

"Hyunjin... Ben kararımı verdim seninle evleneceğim"

"Felix sen ciddi misin? "

"Ciddiyim ama... Sadece emin değilim işte. Yani açık konuşmak gerekirse, sana çok güveniyorum yanımda olmadığın zamanlarda seni özliyorum. Ama bu aşk mı bilmiyorum. "

"Felix hemen karar vermek zorunda değilsin biliyorsun değil mi? Ve aynı duyguları bende yaşıyorum. Seni gerçekten çok özlüyorum ve bence bu kesinlikle aşk. "

"Biraz daha düşünmeme izin ver. "

"İstediğin kadar vaktin var. "

"Peki."

"Aklıma gelmişken. Hala o ağaç eve gitmek istiyorsan hazırlanalım. "

"Aa olur ben hemen hazırlanıyorum! "

Koşarak odama içmiştim. Kendime sırt çantası almıştım içinde kıyafet ve bakım malzemelerin vardı. Hazırlatım geri Hyunjin'in yanına gittiği de o da hazırlanmıştı.

"Hyunjin hazır mısın? "

"Ben hazırım tek yemek malzemeleri almamız gerek onu da Seungmin'e söyledim hazırlamıştır. "

Seungmin sarayın aşçısı, aynı zamanda Chan'ın eşi.

"Tamam o zaman gidelim mi hemen!? "

"Gidelim."

Odamdan sırt çantamı ve kol çantamı alıp mutfağa gittim.

Seungmin bir poşete sebze meyve ve benzer birkaç malzeme koymuştu. Onları alıp at arabasıyla patika ya dığru ilerliyordu-intikam çok heyecanlanmıştım ve çok enerjikleşmiştim.

Patika ya gelip yürürken şarkı söyleyip zıplayarak yürüyordum.

"Bebeğim dikkat et. "

"Ediyorumm! "

Dememle yere çakılmam bir olmuştu. Hyunjin eşyları yere atıp yanıma geldi.

"Felix çok canın acıyor mu? "

Gözlerim dolmuştu. Dizim ve ellerim yara olmuştu. Kanıyordu.

"Acıyo... "

Hyunjin eşyaları ortada bırakıp beni kucağına aldı ve eve doğru gitmeye başladı.

"Hyunjin eşyalar kaldı. "

"Senden önemli değiller bebeğim. "

Hızlıca eve geldiğimizde içeri geçip beni yatağa yatırdı. Dolapları kurcalayıp bir ilk yardım kutusu çıkardı. Elime ve dizime pansuman yapıp yara bandı yapıştırdı. Üstüne de kuş kadar hafif öpücükler kondurdu.

"Felix ben eşyaları alıp geliyorum hemen. "

"Hayır! "

Burda yalnız kalmaya korkuyorum çünkü gördüğüm kâbusun etkisinden çıkamadım.

"Tek kalmak istemiyor musun? "

"Beni de götür, korkuyorum... "

"Peki gel. "

Sırtına çıkmam için eğildi. Bende sırtına bindim eşyaları normalde beraber taşıdığımız için birkaç kere gidip gelmek zorunda kaldık. En sonunda bitmişti.

"Teşekkür ederim Hyunjin. "

Dudağına çok küçük bir öpücük kondurdum. Gözlerime çok güzel bakıyordu. Yanağımı okşadı.

"Aç mısın, yemek yiyelim mi? "

"Olur, biraz acıktım. "

Hyunjin mutfağa gittiğinde bende yanına gidip onu izlemeye başladım. Herşeyi çok özenli yapıyordu. Yardım etmek istiyordum fakat ellerim çok kötüydü.

"Hyunjin bende yardım etmek istiyorum. "

"Bebeğim olmaz, ellerin daha da acımasın. "

"Amaa! "

"İstersen beraber şarkı söyleyebiliriz. "

"Olurr! "

Beraber şarkı söylüyorduk herşey çok güzeldi. Daha sonra Hyınjin yemeği hazırlamıştı. Yemeği yerinizde saat öğlen 3 olmuştu. Ve şuna karar aldım. Hyunjin'i gerçekten seviyorum.

"Hyunjinn! Çok sıkıldım bişeler yapalımm! "

"Ne yapmak istersin? "

"Bilmiyorum... Beraber bişeyler yapalım iştee!"

"Dışarı çıkıp dolaşmak ister misin? "

"Olurr!! "

Hyunjin belimden ve bacakşarımdan tutarken beni kucağına aldı.

Ayakkabılarımı giydirip kendi ayakkabılarını da giydi. Beni sırtına alıp aşağı indi. Beraber dolaşıyorduk. Gölün kenarına geldiğimizde yere inmek istemiştim.

"Hyunjin beni indir sene. "

"Bebeğim yürüye-"

"Yürümicem zaten yerde oturucam. "

"Ama yerler pis. Felix mikrop kaparsın falan. Ben sandalye getiriyim. "

"Ya korkma bu kadar ben köyde büyüdüm unutma. Bağışıklılığım güçlü benim. "

"Peki... "

Beni yere bırakıp o da karşıma oturmuştu.

Yerde oturup biraz sohbet ettik. Hyunjin'e karşı olan hislerimden artık eminim ve bana hiç kızmıyor bebeği gibi bakıyor. Biraz kayıp Hyunjin'in yanına sokuldum.

"Hyunjin... "

"Efendim bebeğim? "

"S- sevgilim olur musun? "

"Tabii ki olurum! "

Çenemden tutup başımı kaldırmıştı ve dudağıma öpücük kon durmuştu.

"Şimdi biz sevgili miyiz? "

"Evet bebeğim, sevgiliyiz. "

Hyunjin'e yaklaşıpkucağına çıktım. Belimden tutup beni kendine çekti ve dudağıma yapıştı. O alt dudağımı alıp emdiğinde bende üst dudağını aldım. Diliyle ağzımın içini dolaştı. Islak bir sesle dudaklarımızı ayırıp boynuma yöneldi. Boynumu emip ısırıyordili ile üzerinden geçiyordu. O böyle yaparken ağzımdan küçük bir inleme kaçtı. Bunun üzerine fazla ileri gittiğimizi fark edip Hyunjin'i hafif ittir dimi. Fakat artık bir anlamı yoktu  boynumdaki izler beyaz tenimde fazlasıyla belli oluyordu.

"Hyunjin yeter fazla ileri gitmeyelim. "

"Peki bebeğim, nasıl istersen. "

"Hadi eve gidelim. "

"Tamamm."

Beni kucağına alıp eve götürdü.

~~

Bu bölüm bu kadardı yorum ve oy sınırı var. En az 📌3 oy ve en az 10 yorum📌 gelsin onlar gelmezse yeni bölümde gelmez. Yazım hatalarım olduysa sorry. Bölüm kısa olduysa kusura bakmayın yazılı haftasındayız o yüzden çok yazamıyorum. Öptüm bye muck 💋

~Lucia~

In The Kingdom ~ HYUNLİX (omegaverse) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin