❦𝑮𝒊𝒚𝒖𝒖 × 𝑹𝒆𝒂𝒅𝒆𝒓❦

❦𝘾𝙝𝙖𝙥𝙩𝙚𝙧 18❦

"Hadi gidelim." Giyuu başını salladı. Bir ormana girerek doğuya doğru yürümeye başlıyoruz. "Çok sevimli." "Hımm" diyorum. Giyuu da aynı fikirde. Bir süre yürüdükten sonra ayrılmaya karar veriyoruz. Kendi yolumuzda yürüyoruz, güzel manzarayı görünce ağaçların üzerinden atlamaya başlıyorum. Sonra birden bir iblis hissediyorum, kokuya doğru koşmaya başlıyorum. Daha hızlı koştukça koku daha da güçleniyor.. sonra sonunda iblisin bir çocuğa saldırdığını görüyorum. Kılıcımı kınına sokuyorum ve ayağa fırlıyorum. "Üçüncü Biçim: İğrenç Ay Zincirleri."

Kılıcımı ona doğru salladım ama kız onu savurdu. Bu kız farklı. "SEN KİMSİN?!" Çocuk "Konuşmayı sonraya saklayın" diyor. . Sonra iblisi yakalayıp kılıcımı boynuna dayadım, "Bekle! BU BENİM KARDEŞİM! LÜTFEN ONU ÖLDÜRMEYİN!" Diyor. Çocuğun yanına bakıyorum, bir kutu vardı.. "Deli misin sen? Bu iblise kız kardeşin mi diyorsun?" Ben diyorum, başını salladı. "LÜTFEN ONU ÖLDÜRMEYİN! SİZE YALVARIYORUM!!" Diyor. "Ne salak, bu iblise kız kardeşin demeye hakkın olduğunu mu sanıyorsun?" Soğuk bir yüzle söylüyorum. Gözyaşı dökmeye başlıyor. "Lütfen.. o bende kalan tek şey."

Kılıcımdaki tutuşum güçleniyor diyor. "ONUN İNSANA DÖNMESİNE BİR TEDAVİ BULACAĞIM!" Diyor.

"Bir kere iblis oldun mu bunu yapamazsın. Sonsuza kadar iblis olarak kalacaksın. Onu geri çeviremezsin." "Onu şimdi bitirmek daha iyi" diyorum. Diyorum. "Ama o kimseyi öldürmedi! Lütfen onu öldürmeyin!" Diyor. Sonra kız elimden fırlıyor, oğlanın yanına koşuyor. Onu yiyecek! Ama onun önünde durup onu koruyor mu? Şok içinde duruyorum, "Nezuko!" Diyor. O ona sarılıyor, ben alay ediyorum. Sonra iblis bana saldırıyor ve bana saldırıyor. Kaçıyorum, onu kılıçla bıçaklıyorum. Acı içinde bağırıyor, "NEZUKO!!" Çocuk diyor.
Sonra bana taş atmaya başladı.

sonra elinde bir baltayla üzerime gelip onu bana doğru savuruyor. "Hey, deneme. Hiçbir faydası yok." Onu yere vuracağımı söylüyorum. Sonra iblis kız beni tekmeledi, onun önünde durdu. Bu kardeşler başka bir şey.. Gözlerim yumuşuyor, bu iblisin onu korumaya devam etmesinin hiçbir faydası olmadığını anlıyorum. Ailesi bir iblis tarafından öldürüldü o yüzden ona biraz izin vereceğim. Kılıcımı kınından çıkarıyorum, oğlanların gözleri açılıyor. "Nezuko'yu öldürmeyeceksin, değil mi!?" O bağırıyor, ben iç çekiyorum. "Hayır ama benimle merkeze gelmelisin." Ben diyorum, başını salladı.

Kız sakinleşmiş gibi görünmüyor, "Nezuko sorun değil, bizi öldürmeyecek!" Diyor. Yaklaştım ve diz çöktüm, "Senin ailen mi öldü? Tıpkı benimki gibi?" Diyorum. Gözleri yumuşadı, başını salladı. "Geriye kalan Nezuko." Gülümsüyorum diyor. "Adınız ne?" Ben soruyorum, o da başını salladı. "Tanjiro, adın ne?" "Ben Y/n Tsukiko, ben bir iblis avcısıyım" diye Diyorum. İblis kız hâlâ benim hakkımda biraz şüpheci görünüyor ama onu suçlamıyorum. Sonra Nichirin kılıcını taşıyan bir figürün bana doğru koştuğunu hissediyorum. Nezuko'ya nişan almayı öldürebileceğinin farkındayım, CLANG! Kılıçlar benimkine çarpıyor. Sonra Giyuu olduğunu fark ettim, "Ne yapıyorsun Y/n? Bu bir iblis." Diyor. "Biliyorum." Ben "O zaman

hareket et!" Giyuu diyor.

Kardeşlere saldırmaya devam ediyor, kardeşlere saldırmaya çalışıyor. ÇILGIN!! Yavaş yavaş güçlenmeye ve güçlenmeye başlar. Bu noktada... Onları koruma şansım yok. "Giyuu! Kes şunu!" Ben de "Aklını mı kaçırdın?! Biz iblis avcılarıyız! Bütün iblisleri öldürmeliyiz!" O bağırıyor. "Onlara bir şans ver!" Giyuu beni tekmeledi diyorum. Ve Urorodaki'nin bize öğrettiği bir tekniği kullanarak Tanjiro ve Nezuko'yu bayıltıyor, "Dostum.. bu gerekli miydi?" Boş boş söylüyorum. "O zaman bitirmemi ister misin?" Giyuu diyor ki, başımı sallıyorum. "O zaman onları merkeze getirelim." Başımı sallıyorum diyor. Giyuu oğlanı alıp bileklerine bir ip bağlıyor, ben de kızı alıp kutuya koyuyorum. Daha sonra merkeze doğru yürümeye başlıyoruz...

Biraz yürüdükten sonra nihayet karargaha ulaşıyoruz, içeri girdiğimizde Giyuu onu yere atıyor. Ona 'Gerçekten mi?' Bakın, başını salladı ve ben de kutuyu dikkatlice yere koydum. Bütün hashiralar çocuğun ve kutunun etrafında toplanır, "O kadar masum görünüyor ki!" Mitsuri diyor. "Haori'sini beğeniyorum." Muichiro, Giyuu ve ben kalabalığın dışına çıkıyoruz diyor. Derin bir nefes alıyorum, "Oykata-sama ne zaman geliyor?" Soruyorum. Giyuu omuz silkiyor, "Asla hiçbir şey bilemezsin." Ellerimi başımın arkasına koyarak söylüyorum.