3 saniye olan zaman bana saatler gibi gelmişti. Siyah gözlerinde kaybolmuştum.
O hâlâ bana bakmayı sürdürürken artık kafamı çevirmem gerektiğini fark edip kafamı çevirdim. Simay benim Çağan'la göz göze geldiğimi görmüştü ama bir şey söylemedi.
Yemek için sıraya girmiştik. Simay ne yiyorsa ondan aldım. Beraber bir masaya oturduk. Yemeklerimizi yedik ve hemen kalktık. Teneffüs yarım saatti. Ama sanırım teneffüsün bitmesine 5 dakika kalmıştı.
Merdivenlerden çıkarken Buse ile göz göze geldim. Arkadaş grubundan bir kız onun kulağına benim hakkımda bir şey söylediğine eminim. Buse bana bakarak kantine indi. Çağan kantinde değildi. Biz yemek yerken o yukarı çıkmıştı. Neden kantine iniyordu ki. Hemde teneffüsün bitmesine 5 dakika kalmışken.
_________________•________________
Dersliğe girdim. Son ders de bitmişti. Sonunda okuldaki ilk günümü sorunsuz bir şekilde bitirebilmiştim. Merdivenlerden inerken Buse yoktu. Çağan da. Çıkışı rahat bulmuştum. Çünkü herkes bir anda aynı yere gidiyordu. Derken bir anda Buse,kız grubu ve Çağan'ın erkek grubu vardı. Ama Çağan yoktu. Buse ve arkadaşlarının elinde kutu vişne suları vardı. Hepsi bana bakıyordu.
Bir anda Buse önüme geçti. Gülerek bana,
-Hoşgeldin Hayrun. Sana hoşgeldin partisi yapmayı unutmuştuk. Çıkışta eve güzel git istedim, dedi bağırarak.
Bir anda herkes bizim olduğumuz tarafa bakmaya başladı. Bense Buse'nin ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum. Tam o anda Çağan'ı gördüm. Buraya geliyordu. Buse yanıma yaklaştı. Kısık sesle,
-Hayruncum ayağını denk al. Kiminle uğraştığına dikkat et güzelim.
Bunu söylerken aynı anda vişne suyunu başımdan aşağı yavaş yavaş döküyordu. Ama bir şey diyemedim. Çağan geldi. Öylece izledi. Buse ve arkadaşları ellerinde kalan diğer meyve sularını alıp içmeye başladılar. Bunlar kafayı bana takmışlardı. Piskolojileride bozuktu.
Ben beyaz okul kıyafetim vişne suyuyla yıkanmışken hala bir şey diyemiyordum.
Busegil giderlerken Çağan bana bir dakika gibi bir süre bakakaldi. Bende ona. Daha sonra hiçbir şey söylemeden Buse'nin arkasından gitti.