-İlay'ın ağzından;
Dehri para konusunda konuşmaya başladığında sıkıntıdan ölmemek için halı desenini izlemeye başladım. Hayır kör müydü bu ev bir üniversite öğrencisi için fazla lüks bir evdi ve gayette pahalı olduğu belli olan şeyler giyinen bir insandım. Para benim için önemli değildi ben sadece Dehri'yle sevişmek istemiştim. Ki 3 kere art arda sevişmek beni bugünlük yeterince doyurmuştu.
"Yani böyle işte eğer sen de kabul edersen anlaştık diye düşünüyorum?"
"Evet Dehri anlaştık dedim ya! Sen ver işte ne kadarını düşünüyorsan sonuçta sana öğreteceğim diye bende zevk alıyorum."
Açıkça söylediklerim kızarmasına mı sebep oldu bana mı öyle geldi?
Yok artık.
"Tamam o zaman her yaptığımızda on bin. Tabii akşam geç bir vakitte ya da beni öğretmek için tercih ettiğin anlarda
daha da fazla olur. Onları da sen beli-"Daha fazla konuşmasına odaklanamayınca sevişmemizden sonra giyinmediğimizden çıplak kucağına oturdum. Dehri şaşkınlıkla bana bakıyordu.
"Birazda öpüşme konusunda çalışalım diyorum zaten akşam oldu bugün bende kalırsın."
Gözleri parıltılı şekilde bakınca daha fazla dayanamayıp dudaklarına yapıştım. Bir kaç saniye sonra karşılık verince öpüşmemiz hararetlendi ve erkekliğine sürtündüm. İnlemesi dudaklarımda yankılandı ve sol göğsümü eliyle kavrayıp sıkmaya başladı. Erkekliği pes etmeyen bir asker edasıyla tekrardan sahalara dönünce dudaklarımızı ayırıp kulağına doğru fısıldadım.
"Şimdi biraz da başka şeyler deneyelim ki çoğu konuda tecrübeli gözük." Açıkça 'seni arzuluyorum' dememek için söylediğim yalana içimden gülüp odağımı Dehri'nin anlamaya çalışan yüzünden ayırıp küçük Dehri'ye çevirdim. Yataktan inip dilimi küçük olmayan küçüğün başında gezdirdimemle Dehri'nin inlemesi bir oldu.
"İlay.. siktir!"
Tamamını ağzıma aldığımda eli saçımı kavradı ve gel git yapmaya başladı. Arada sömürmemi istercesine kendine bastırıyor bir kaç saniye öyle tutuyordu. Ağzıma boşalacağını hissettiği sırada saçlarımla beni kendinden uzaklaştırmaya çalıştığında itiraz edip tekrardan hepsini ağzıma aldım ve Dehri kendini tutmayı bırakarak ağzıma boşalmaya başladı.
Boşalması bittiğinde biraz bekleyip küçük Dehri'ye veda ettim ve gözlerimi sahibine çevirdim.
"İlay.."
"Hı?"
"Hiç.. İsmini inlemeden de söylemek istedim."
Söylediği şeyle kıkırdadım. Yatağın diğer tarafına geçip üzerimi örttüm ve Dehri'ye dönerek konuştum.
"Yarın işlerin yok mu senin uyu hadi."
Bir yatağa bir bana baktı.
"Aynı yatakta mı uyuyacağız?"
"Dehri üç kez içime, demin de ağzıma boşaldın. Sence de bunu düşünmeyi gerektirmeyecek kadar yakın olmadık mı?"
Biraz düşünür gibi oldu ve haklı olduğumu anlayınca pikeyi kaldırıp içine girdi.
"Haklısın, iyi geceler."
Bir kaç mırıltı çıkarıp gözlerimi kapadım.
•
•
•