İlay'ın ağzından;
Dehri dün bende kalmış sabah ise ben uyanmadan gitmişti ve uyuduğu yastığa not bırakmıştı.
'Bir kaç işim olduğundan sen uyanmadan çıkmam gerekti. Günaydın.'
Yazıyı okuyup duymasa da sesli bir şekilde 'günaydın' dedim.
Sonrasında banyo yapıp bornozumla mutfakta kendime sağlıklı bir kahvaltı hazırlayıp internetten açtığım dizi eşliğinde kahvaltımı yapmaya başladım. Dizinin yirminci dakikalarında ekranımın üst tarafını atılan mesaj kapladı.
Dehri; Uyandın mı? (11.08)
Mesaja tıklayıp uygulamaya girdim.
Siz; Uyandım.
Dehri; Güzell. Günaydın ve bugün napıyorsun??
Attığı mesajla kaşlarım çatıldı. Akşama zaten davete gidecektik. Neden soruyordu ki?
Kendimce düşünmeyi bırakıp yazmaya başladım.
Siz; Kahvaltı yapıyorum birazdan da hazırlanır spora giderim. Neden sordun?
Dehri; Hiiç öylesine. Davet için alış verişe çıkar mıyız??
Siz; Gerek yok. Dolaptakilerden giyinirim.
Bir kaç dakika görüldüde kaldı uygulamadan çıkacakken 'yazıyor..' yazısıyla durdum.
Dehri; Peki o zaman. Görüşürüz.
Bunu demek için bu kadar düşünmesi saçma gelsede bir şey yazmayıp uygulamadan çıktım ve yemeğime devam ettim.
Yemeğimi bitirip bulaşıkları hallettikten sonra üzerimi değiştirip spor çantam, anahtarım, telefonum ve kulaklığımla
dışarı çıktım.•
•
•Kalça ve birazda kol antrenmanından sonra duşa girmek için aşağı kata indim. Karışık bir salon olduğu için tek tük kişiye selam verip çantama yöneldim. İhtiyacım olan malzemeleri çıkarırken izleniyor hissine kapıldığımdan başımı kaldırıp etrafıma bakınmaya başladım bir kaç saniye sonra gözlerin sahibinin nefeslenmekte olan kas yığınının olduğunu görünce hafifçe bir süzdüm.
Erkeksi yüzü ve uzun boyuyla zaten ilgi çekiciyken bir de yıllarca spor yaptığını belli eden kaslarıyla gözlerime bayram ettiriyordu. Bakışlarımız birleşince göz kırpıp havlusuyla birlikte yanımdan geçip giderken gözleriyle solumda sadece kabinlerin olduğunu bildiğimden demek istediğini anlayıp sadece havlumla peşinden gittim.
Doğru anladığımı belli eden kilitlenmemiş kapıyla sırıtıp içeri girdim.
Yüzünde sırıtmasıyla beni inceleyen adama bakıp arkamdan kapıyı kilitleyip yaslandım.
Suyu açıp altına girmişti ve davet edici bakışlarını bana yöneltmişti. Davetine karşılık suyun altına girip bana eğilmesini bekledim ve parmak ucumda yukarı çıkıp dudaklarına kapandım.
Dudaklarımız birleştiğinde daha kolay olması için beni kaldırdığında,anlayıp bacaklarımı beline sardım.
Adımlarını sırtım duvara değene kadar devam ettirdi ve ondan biraz uzun kalacağım şekilde beni ayarladı. Ona eğilip öpüşüne karşılık verirken bugün çalıştığım kalçamı eritmek istiyormuş gibi sıkıyordu.
Nefesim kesildiği anda dudaklarından ayrılıp üstümü çıkarmaya başladım. Önce bana bakıp sırıttı ve ardından aynı şekilde üstünü çıkarmaya başladı. İşi bittiğinde bir eliyle kalçamdan kaldırıp diğer eliyle çıkaramadığım iç çamaşırımı çıkarıyordu. Tamamen çıplak kalınca gülümseyip konuştum.