GİRİŞ

699 52 108
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Anne, biz çıkıyoruz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Anne, biz çıkıyoruz." Anahtarı cebime sıkıştırıp kapıyı açarak dışarıya çıktım. Soğuk rüzgar yüzüme vurduğunda huzurla gözlerimi kapattım. Huzurumu bozan ablamın cırtlak sesi olmuştu. "Ya daha yeni yaptım saçımı, hemen bozuldu." Diye dırdıra başlamıştı.

Ona aldırmazken araba kapısını açarak şoför koltuğuna geçip oturdum. "Bana şans dile tamam mı Yusuf?"

Bana gülümseyerek bakan ablama yakınlaşarak yanağından makas almıştım. Bugün ilk iş günü olduğu için epeyi bir heyecanlıydı.

"Tüm şanslar senin olsun abla." Gülümseyerek önüne döndüğünde arabayı çalıştırmıştım. Ablam, canımdan bir parçaydı. Babamın bana emanetiydi, ona iyi bakmam ve her zaman yanında olmam için beni çokça uyarmıştı.

Ablamdan yaşça küçük olmama rağmen bazen "abilik" yapıyordum ve kendisinin bu durumdan hoşnut olduğu söylenemezdi.

Şirketin önüne geldiğimizde hemen arabayı park etmiştim. Ablam son kez rujunu tazeleyip heyecanla arabadan çıktığında sırıtarak bende çıkmıştım. Önümüzdeki koca holdinge baktığımda içeride ne paralar dönüyordur diye düşünmeden edememiştim.

Bu holding Vedat Yücel'e aitti. "Türkiyenin en genç zengini" diye anılırdı. Sayısız şirket, lüks araçlar, adamın özel uçağı bile vardı.

Hem yakışıklı hem zengindi. Durum böyle olunca kızlar peşinden ayrılmıyordu tabii. Her genç kızın, kadınların hayalini süsleyen adam Vedat Yücel'di.

"Hadi ablacım, sen git ben de geç kalmayayım."

Kafamı iki yana sallayıp yanına ilerledim ve "Bende seninle geleceğim." dedim. İtiraz etmek istese de dediğimden dönmeyeceğimi bildiği için bir şey dememişti.

Siyah takım elbiseli adamlar holding kapısının önünde büyük bir ciddiyet ile duruyorlardı. İçeriye girene kadar bizi baştan aşağı süzmüşlerdi.

"Ay burası çok güzel Yusuf."
"Evet, sana layık." deyip göz kırptığımda kolumu hafifçe sıkarak 32 diş gülümsemişti.

"Bana bak!! Seni öldürürüm bana iftira atamazsın." Önümüzdeki kalabalığa çatık kaşlar ile baktığımda sesler yükselmeye devam ediyordu. "Sen kimsin ya? Sana neden iftira atayım?"

İki mini etekli kız birbirine girmiş kavga ederken kimse karışmadan onları izliyordu. Ayırma tenezzülünde bile bulunmamışlardı. "İlk günden kavga" diye fısıldadı ablam.

Saniyeler sonra herkes saygı duruşuna geçtiğinde anlamayarak kaşlarımı çatmıştım. "Ne oluyor? Komutan falan mı geliyor" diye sormuştum ablama. O da kafasını hızla iki yana sallamıştı.

Bakışların yöneldiği tarafa baktığımda kalabalığa yaklaşan iri cüsseli, siyah takım elbiseli adamı görmüştüm. Yüzündeki sinirli katı ifade bu adamın Vedat Yücel olduğunu kanıtlar gibiydi.

"Ne oluyor burada? Ne bu terbiyesizlik?" Ses tonu ifadesinin aksine o kadar sakindi ki, bu beni şaşırmıştı.

"Vedat bey.." Kız ses tonunu incelterek konuşmaya çalıştığında Vedat ona eli ile durmasını bildirmişti.

"Hiçbir şey duymak istemiyorum, kovuldunuz."

İki kız şoka uğramışken ben karşımdaki yakışıklı adamı sırıtarak izliyordum. Çıkışa doğru yöneldiğinde yanında iki koruması vardı. Bizim yanımızdan geçecekken önüne geçerek onu durdurmuştum. Kaşlarını çatıp 'ne var?' dermiş gibi baktığında ben yüzünü inceleyerek "Ablam da ilk günden kovulmadı inşAllah?" demiştim.

Niye böyle bir şey yapmıştım ben? Bu saçma espriye gerek var mıydı ki.

"Anlamadım?"

Ablam bana öldürücü bakışlarını yollayarak hemen araya girip "Kardeşimin kusuruna bakmayın, ben bugün yeni işe başladım da. Bunu söylemeye çalışıyordu." Demişti.

Vedat'ın bakışları ikimiz arasında gidip gelirken "Hayırlı olsun." diyerek çıkışa doğru ilerlemeye devam etmişti.

O gittiğinde ablam kolumdan hızla tutarak "Yusuf ne yapıyorsun sen ya?"

"Ne var Allah Allah, alt tarafı şaka yaptık."

Ablam göz devirirken ben ona öpücük atarak çıkışa yönelmiştim. Gözlerimle etrafı taradığımda Vedat'ın lüks aracı önünde ceketini çıkardığını gördüm. Kolları öyle büyüktü ki, anlatılmaz yaşanır.

Üzerindeki bakışları fark etmiş olacak ki, gözleri beni buldu. "Doğru baktın aslan parçası hedef benim"

Anlamsız bakışlarını saniyeler sonra üzerimden çekip arabasına geçmişti. Bende aynı şekilde "lüks" aracıma geçtiğimde telefonu elime alarak bildirimleri kontrol etmiştim.

Şerefsiz sevgilimden bir mesaj beklerken bildirimlerin hiçbiri ona ait değildi.

Sinirle telefonu yan koltuğa fırlatıp gaza basmıştım.

————
Herkese merhaba. Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Bu karakterler için o kadar heyecanlıydım ki, devam etmesem olmazdı.
Mutlu kalın.❤️

MEFTUN- GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin