BC:ben onu kendimden sakladım.
Zarar görmesin diye. Benim gülünce gözleri kısılan çiçeğim solmasın diye...
Felix'in aşkı chanda her geçen gün daha çok büyüyor ve chanın yok olması için önünü açıyordu. Felixin ise hyungunun duygularından haberi yoktu...
Chan fekixe bakarken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı en arkada oturmalarının verdiği güvenle doya doya izlemişti güzelini. Zilin çalmasıyla herkez ayaklanmıştı ve chan da kimse fark etmesin diye kafasını tekrar kollarını arasına almıştı. Yanlarına jisung gelmiş ve felix uyandırmıştı. Chan felixsin elini ne kadar çekmememeisini istesede felix uyanınca chanın saçlarından elini çekmişti.
Ama chan kafasını kaldırmadan uyuma rolü yapmaya devam etmişti. Felix kalın sesinin uyuduğu için daha çok kalınlaşmasıyla konuştu. "efendim ji" "tenefüs oldu olum kalkın" "jisung siktir git başımdan. Chan hyung la uyumak istiyorum. Uzaklaş" Dedi ve chanı üzerine doğru uzanıp kafasını boynuna gömdü ve elinizde tekrar saçlarına attı.
Jisung "uyuma düşkünü oldun amına koyduğum" diye sokranarak uzaklaşmıştı onlardan. Chan felixsin en ufak dokunuşuyla bile kalbi bu kadar hızlanırken, bu tür dokunuşlarıyla kalbini bir köşeye bırakmak istiyordu. Felix chanın saçlarını tekrar okşamaya başladı. Chanın saçlarını hafif ve narince okşuyordu. Felixsin saçlarının chanın da saçlarına ve yüzüne değmesiyle chan öyle huzurlu hissetiki kendini. O sırada zamanın donmasın ve asla bu zamanın bozulmaması istedi. Chan felixsin kokusu ile uykuya dalarken birden sınıfa birinin bağırarak girmesi ile felix yerinden sıçramış, chan da bıkmış bir ifadeyle doğrulmuştu yatığı masadan.
"ARAMA VARR" ~X "siktir hyung arama varmış bende telefon var napıcaz?" "tamam lix korkma halledicez. Gel benimle" chan hyungun dediğine kafa salladım ve arkasından yürümeye başladım. Chan hyungun dolabının önünde durduk ve "hyung ya dolaplarada bakarlarsa" "dolablara bakarlarsa ben hocalara anahtarımı evde unutum diycem. Sen endişelenme halledicem" tamam hyung başını belaya sokma ama" Chan küçüğünü saçlarını okşadı ve "korkma küçüğüm sokmam başımı belaya sen çaktırma yeter. Hadi sınıfa şimdi" felix chana kafa salladı ve sınıfa doğru yürümeye başladık.
Ben önde chan hyung arkada içeriye girdik. Ben jungwoo nun yanına giderken bir anda chan hyung kolumdan tutu ve "Lix yanımda kalsana bu gün?" Felix düşündü ve chan hyungun normalden gerçekten farklı olduğunu anlamıştım. Bencede chan hyungun yanında oturmam lazımdı yani moral veremesemde kafasını şişiririm hiç yoktansa. Chan hyung olur anlamında kafamı salladım ve çantamı almak için jungwoo nun yanına gittim.
"jung benim chan hyungun yanına geçmem lazım. Yarın konuşalım kas adam görüşürüz" "görüşürüz sarı çocuk" Dedi ve gülümsedi bende onun gülümsemesini karşılık verip çantamı aldım. Ve bize bakan chan hyungun yanına gittim. "hyung ders ne biliyormusun?" "tarih" "neyse tarihi seviyom Biraz dinlerim onu" bu tepkime chan hyung gülerken "sadece tarihi seviyorsun yani?" "yok kızz. Beden eğitiminide seviyorum" dedim ve gülmeye başladık. Tek elimi chan hyungun omzuna atarak
"aferin aslan parçası sen her zaman gül" dedim ve o anda aklıma çok komik bir espri geldi ve hemen söyledim. "Bende her zaman menekşe" dediğimle ben yarıla yarıla gülerken chan hyung kafama haifi bir şekilde vurup "komik değildi uyu sen" "aşk olsun hyung" Chan beynindeki düşüncelere yine daldı ve felixsin yüzüne bakarak içinden 'olsun be güzelim. Nolur artık bir aşk olsun' chanın düşüncelerinden ayrılmasını sağlayan şey ise minhonun tepinerek sınıfa girmesiydi.
"Tarihci okulda yok lan"~minho "var ben daha demin gördüm. Hatta elinde dosyalarla" ~seungmin "eminmisin seung belki kör olmuşundur?"~minho "adımın seungmin olduğuna bile bu kadar emin değilim"~seungmin "bundan sonra senin adın ananşitayn seung" ~felix "bak bak mal, cahilll, salakkk ananşitayn değil o anşitayn" ~hyunjin "her ne boksa artık" ~felix
Ardından da hoca girmişti sınıfa zaten. Hoca herkesi selamladıktan sonra, sınıftan birisi "hocam sınıfa yeni öğrenci geldi" "hocam arkadaşımızla tanışabilirmiyiz?" ~felix "peki tanışalım bakalım. Kalk bakalım oğlum kendini tanıt." Jungwoo ayağa kalktığında chan felixsin üzerinden dikkati çekmek için konuştu "lix sen defterini ne zaman tamamlayacaksın?"
"bilmiyorum valla hyung ya. Baya bir boşum var ama" "biliyorum her zaman uyuyorsun. Artık bundan sonraki derslerde uyumaman lazım." "ama hyung çohhk sıkıcı" dedi dudaklarını bükerek. Chan felixsin bükülen pembenin en güzel tonlarında olan dudaklarında baktı. Chan felixsin dudaklarına baktığını anlayıp hemen gözlerini dudaklarından çekip gözlerine dikti ve konuştu
"biliyorum lix banada çok sıkıcı geliyor. Ama yapmamız lazım" "uff yazarız hyung ya. En fazla 9 lara yeni gelmiş kızlar sürekli arkamdan dolaşıyor. Onlarla hallederim. Hallederim yani" bu sözleri işitir işitme chanın yüzü yine düşmüştü. Ne diye bu kadar güzeldiki felix?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
