Kaderin Cilvesi

4.BÖLÜM

Toprak'ın ağzından...

Yavaş adımlarla yaklaştı buraya doğru.Yanımdaki sandalyeyi çekip oturdu.Yeşim ve Çınara ''merhaba''dedikten sonra,bana baktı.Ne diyeceğini bilemiyor gibiydi ki benimde ondan farkım yoktu.Biz birbirimize bakarken,Yeşimin sesi geldi.''Bulut,bu Toprak.Toprak bu da bulut.''Elimi uzatıp,''Memnun oldum.''dedikten sonra,elini uzatıp ''Bende''dedi.Elimi geri çektim ve Yeşim'e kaş göz yaptım.Yıllardır birbirimizi tanıdığımız için hemen anladı zaten.''Benim lavaboya gitmem gerek,''dedim ve kalktım.Yeşim ise,''Bende ona lavaboyu göstereyim.''diyerek yanıma geldi.Bayanlar tuvaletine girdiğimizde hemen kapıyı kapattım ve Yeşime döndüm,''Tatile gelecek arkadaşı mı Çınarın?''diye sordum Bulut'u kast ederek.Lütfen hayır desin!

''Evet,o.Neden ki?''dedi kaşlarını çatarak.''O,yoldaki ve dün benimle kalan çocuk!''dedim.Yeşim anında ''Gerçekten mi?''diye sordu.''Evet,gerçekten.''dedim volta atarak.

Neydi bu şimdi? Bir tür kamera şakası falan mı? Yeşim, ''Ne yapacağız?Tatile gideceğiz değil mi? ''Onunla asla gitmezdim!.O beni tanımadan yargılamıştı,ve bu en nefret ettiğim şeydi.''Tabiki de hayır Yeşim! Sadece ikimiz gitsek olmaz mı? ''Yeşim başını iki yana olumsuz anlamda salladı.''Ailem ''Çınar olmadan olmaz!''dedi.Bilirsin çok fazla korumacılar.''Evet korumacı ve inatçılardı.Ne kadar dil dökersek dökelim,izin vermeyecekleri kesin ve netti.''Deneyemez misin? En azından rahatsız olursan geri döneriz? Olmazmı?"Yalvarırcasına bakış attığında,dayanamayıp,kabul ettim,"Tamam,ama onu benden uzak tutun!"diye de uyardım.Yeşim güldü ve sarıldı bana,"Çok teşekkür ederim Toprak."dedi ve lavabodan çıktık.Masaya yönelirken,Bulut ve Çınar konuşuyorlardı ve Bulut somurtuyordu.Muhtemelen konu bendim.Gözlerimi devirdim ve yerime oturum.Onlarda konuşmayı kesmişti,ve kendilerine bir şeyler söylemişlerdi

.Simitten küçük bir ısırık alıp,Bulut'a çaktırmadan baktım.Yan profilden,yüz hatları belirgindi.Elmacık kemikleri 'hey buradayım'diye haykırıyordu.Saçları isyan etmiş gibiydi,asi duruyordu.Kabul,yakışıklıydı.Ama bir insan asla tanımadan yargılayamazdı.

Başı birden  benden tarafa döndü.Hemen önüme dönüp simiti ağzıma tıktım.O ise sırıtarak önüne döndü.Ona bakarken yakalanmanın verdiği utançla yemeğimi yemeye devam ettim."Ee, ne zaman gidiyoruz?"Çınar'ın sesiyle hepimiz ona baktık.''Ben bugün üniversite işlemlerini halledeceğim,onun dışında bir işim yok.''dedim.Yeşimde benimle birlikte gelecekti.Onunda bir işi yoktu bugün.Herkes Bulut'a döndüğünde,

''Bana fark etmez.Buradan sonra ailemi görmeye gideceğim,o kadar.''Çınar hepimize bakarak,''O zaman bu akşam gidelim? 20.00 civarı falan.Zaten saat 22.00'da orada oluruz.Nasıl? ''Hepimiz onayladık.Kahvaltım bittiğinde,hesabı ödeyecektim ki,erkekler benden önce davranmış ve ödemişlerdi.Bulut ve Çınar arabaya binip gitmişlerdi.Bizde Yeşim ile taksi çağırdık ve arka koltuğuna oturduk. ''Nereye gidiyoruz?'' diye soran taksiciye aynı anda,''Akdeniz Üniversitesi.''dedik.

''Ne kadar süre kalacağız orada ?''sessizliği bozduğumda,Yeşim bana döndü, ''iki aylık kesin olarak rezervasyon yaptırdım.'' dedi.Ah,ben sinir çocukla -Bulut- iki ay mı kalacaktım!

Üniversitenin önüne geldiğimizde Yeşim ile parayı ödedik ve indik.Üniversitenin girişi haliyle büyüktü.İçeri girdiğimizde daha çok büyülendim.Her dalda eğitim için ayrı yerler vardı.Bahçe,çimenlik ve ağaçlık alanlar fazlaydı.Belirli yerlerde çardaklar vardı.Tabi bunlar şimdilik gördüğüm kısımdı.Yeşim ile müdür'ün olduğu yöne yönelip,kayıt işlemlerini hallettik.Daha zamanımız olduğu için,üniversiteyi gezmek istedik.Çok güzel bir yerdi burası...

Yeşim ile çimen olan alana oturduğumuza aklıma takılan soruları sordum ona, ''Yeşim''kafasını bana çevirip ''Efendim?'' ''Bulut ile nereden tanışıyorsunuz ve o nasıl biri?''Evet soru tam da buydu.''Çınar ile Bulut bizim gibi çok eskiden tanışmışlar.Sonra Bulut İstanbul'dan sıkıldığı için Antalya'ya gelmeye karar vermiş.O 20 yaşında ve üniversite 2'ye gidiyor.Üniversite kaydını da bu okula aldırmış.''duymamla ''Ne!''diye bağırmam bir oldu.Bu okulda olmak zorunda mıydı!Yeşim yüzünü buruşturdu ve,''Sesin yıllardır değişmeyen tek şey sanırım.''dedi ve ardından devam etti,''Neyse,ailesi burada yaşıyor.Ve söyliyim annesi Bulut'a kız bulmak için gece gündüz uğraşıyor.''son cümleyi kurarken gülmüştü,doğal olarak bende gülmüştüm. ''20 yaş erken değil mi?''

''Onlara göre oldukça normal.'' Yeşim'in telefonuna mesaj geldiğinde hemen ayaklandı ve sırıtmaya başladı.Sorarca baktım.''Hadi kalk.Bulut'a gidiyoruz.''dedi sırıtmaya devam ederken ''Nedenmiş?''kaşlarımı çatarak sordum. ''Annesi,Bulut'un kız kardeşinin eşinin kuzenini getirmiş bu sefer kız olarak,kurtarmamız gerek onu,hadi!'' Ay banane. ''Ben neden geliyormuşum?'' durmadan cevapladı.

''Çünkü,beni kız arkadaşı olarak tanıtmıştı ama seni tanıtmadı.Eğer seni annesine tanıtırsa,annesi de vazgeçer.Bu kadar basit!''

''Ben neden ona yardım edeyim ki?'' Yeşim bıkkınca nefesini dışarı verdi, ''Ölmezsin Toprak,hadi.''

Tüm ısrarlarıma rağmen Yeşim beni zorla kaldırdı ve bu devasa evin kapısına getirdi.Zengin aileler çocuklarına kız mı bakıyordu? Bir yaşıma daha girdim !Kapıyı orta yaşlarda olan bir bayan açtı.Selam vererek içeri yöneldim.Yeşim bana dışarıda bekleyeceğini söylemişti.Tek olmanın verdiği gerginlikle avuç içlerim terledi.Büyük ama sade olan salona girdiğimde, Bulut'un bir kız ve kadın vardı.Kadın yüksek ihtimalle annesiydi,kız ise gelin adayı idi.Bulut  beni görünce rahatladı ve, ''İşte kız arkadaşım.'' diyerek güldü ve ayağa kalktı.Annesi ve kız bana gözlerini dikince buranın fazla sıcak olduğunu fark ettim.

-----

BÖLÜM GEÇ OLDU AMA UMARIM BEĞENİRSİNİZ :)

Sizce Bulut-Toprak yakınlaşacak mı?

Yakınlaşsa bile Toprak'ın huysuz modelinden ayrılırlar diyenler :D

Ya da Bulut katlanır diyenler :D