YAFTALANMIŞ

65 13 2
                                    


Herkes yaftalanmış hayatlarından sıyrılıp kendinize bir hikaye seçin. Bu yazdıgim.ilk hikaye evet. Amatör bir ağızdan yazsam da ne kadar, oldukça vakit alıyor. Hele o can alıcı cümleler..

Egemen;

O gece, babamla akşam yemeği yemiştik. Babamın bitmeyen işlerinden o gece bir telefon gelmiş, telefonun acil olduğunu söyleyip erken ayrılmak zorunda kalmıştı.

Zaten şu sıralar benim bilmediğim,yolunda gitmeyen birtakım şeyler vardı. Babam her zaman bize pek birşey sızdırmazdı.

Bizim yanımızda herşeyin yolunda olduğunu söyleyip kestirip atardı.

Belki bunu bizi birşeylerden kollamak için yapıyor olabilirdi ama anneme yaptığı gibi benden saklayamazdı.

Bu yıl Tıp'tan mezun olmuştum ama son olarak lisansım için Londra'ya gitme kararı almıştım.
Zaten bu gecede babamla bu konuyu konuşmak için bir araya gelmiştik.

Ona kendi açmak istediğim muayeneden bahsetmiştim. Babamın beni pek desteklediği düşünülemezdi o daha çok ' o çok emek verdiği' holdinginin başına geçmemi istiyordu.

Çiftlik evinden ayrılarak babamla ayrı arabalarımıza bindik.

Motoru çalıştırıp,evin avlusundan ayrılırkan patika yola girdim.

Yol boyunca düşünmem için kendime vakit tanıyordum.

İnsan düşünerek zihnini zehirleyebilirdi öyle değil mi?

Belki o zehir şu an kafamın içindeydi buna emin değildim.

Kafam oldukça bulanıktı, bu gecede oldukca içmiştim.

Karşıdan beliren bir silüet dikkatimi bir araya toplamamı sağladı.

Bir hayvan olabildi belki farlardan çıkan ışığın vurduğu yerlere baktığımda kimse yoktu, kafamı sağa sola sallayıp tekrar tüm dikkatimi tekrara yola verdim.

Belki de ben gördüm zannediyordum. Direksiyonu iyice kavradım düşürdüğüm hızımı daha da arttırdım.

Bu sefer gördüğümü zannettiğim silüet birden önüme fırlamıştı, kaportadan darbe almıştı.

Aniden yaptığım frenle şaşkınlıkla kalmıştım. Emniyet kemerinden kurtulup kendimi dışarı attım.

Bu.. bu bir kızdı. 17/18 yaşlarındaydı en fazla.Bir kızın bu saatte bu ormanda işi vardı?

Çok korkmuş olduğunu anlamak kolaydı, ay gibi suratı bembeyaz buz kesilmişti, küçücük bedeninden kalbi fırlayacak gibiydi, terden saçları alnına yapışmış, bakışlarıyla adete yardım dilenir gibi, kaşlarını çattı.

Gözlerimle bedenindeki hasarla bakmaya çalıştım ama bir kanaması varmış gibi durmuyordu.

Yüzü solgun ve beyzadı, kollarında da hafif morluklar vardı.

Kim..kim neden böyle bir şey yapabilirdi?

Kızın suratına o kadar dalmıştı birbirimize şakınlıkla bakarken ormandan yankılanan silah sesiyle kız daha çok irkildi.

Elim belimedeki silaha gitti. Babamla her çiftlik evine geldiğimizde yanıma mutlaka almak zorunda kalıyordum.

Babamın ihale rakipleri veya ezeli düşmanları ara sıra ziyaret ediyorlardı, buda telefon gibi bişeydi benim için, ya torpidoda ya da belimde dururdu.

Silah sesi hiç hoş olmamıştı, yanımda ki silahıda bu gece kullanmak istemiyordum, zorda kalmadığım sürece .

Bakışlarımı kızın kollarından, onun yardım dilenen bakışlarına kaldırdım. Arabayı işaret ederek "Hadi, bin." dedim aceleyle.

KİRLİ KANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin