EFSA
"Burnunuzda herhangi bir ciddi durum yok sadece küçük bir kırık burnunuza dikkat edin. Üzerinde bandajı mümkün olduğunca çıkartmadan hareket edin. "
" Tamam efendim teşekkür ederim."
" Rica ederim. "
"Kızım anlat bakalım ne oldu tam olarak."
Evet burnum kırıldıktan sonra hasteneye giderken mineyi aramış durumu birazcık anlatmıştım.
"telefonda da dediğim gibi, hafsa bir de yanında ki birkaç kız ben tam eve girecekken benim yolumu kestiler. Hafsa 'seni uyarmaya geldim' dedi, sonra da saçımdan tutup kaldırıma fırlattı beni. Burnumdan kan gelmeye başlayınca da hastaneye geldim. Sonrada seni aradım zaten."
"Kızım bunların canı dayak istiyor herhalde. Şimdi senin yerinde ben olsaydım. O hastanelik olmuştu. Keşke hakkını savunma konusunda birazcık beni örnek alsan."
"Mine seni bana öğüt ver diye çağırmadım."
"Sen beni niye çağırdın ki ?"
"Bu gece bende kalsan olur mu? Yine kabus görmeye başladım."
"Olur kalırım."
"Yalnız baştan söyleyeyim ben eve gidince direk uyuyacağım."
"Tamam kuzum sen uyu. Bu günlerde çok yorgunsun zaten."
"Mine sağ ol."
"Rica ederim ne demek."
Bu konuşma olurken biz çoktan eve geçmiştik bile.
MİNE
Eve gelince efsa dediğini yapıp hemen uyumuştu. Bende acıktığım için kendime yemek hazırlamıştım. Bir de efsa için. Çok yorgundu ve sanki hasta gibiydi.
Yemeği hazırlarken yatak odasından mırıldanmalar duymuştum.
Ve bu hiç iyi bir şey değildi.
Yemeğin altını kapatıp yatak odasına gittim. Tahmin ettiğim gibiydi efsa kabus görüyordu.
"Efsa ben burdayım sakin ol." Diyerek onu sakinleştirmeye çalışsam da pek bir faydası olmadı.
Efsa birden ağlamaya başladı. Ve daha sonra haykırarak uyandı.
"Efsa iyi misin? Yine sanırım kabus gördüm."
"Evet." Dedi yutkunarak "kabus gördüm."
"Ne gördüğünü söylemek ister misin?"
"Pek emin değilim belki daha sonra anlatırım mine."
"Peki sen bilirsin. İstiyorsan yanında yatabilirim."
"Bilmiyorum."
"Peki en iyisi sen uyumaya devam et. Bende birazdan yatıcsm zaten iyi geceler."
"İyi geceler"
Yatak odasından çıkıp hemen Egeyi aramaya koyuldum. En iyi çözüm buydu. Hem belki ne gördüğünü egeye anlatır, ege belki onu sakinleştirirdi.
EGE
Mine aradıktan sonra soluğu efsanın evinde aldım. Eve gelince Mine "hoş geldin" Diyerek beni içeri aldı.
"Ne oldu Mine? Yoksa efsaya kötü bir şey mi oldu?"
"Hayır efsa iyi yani fiziksel olarak. Yine kabus görmeye başladı. Ve ben onu sakinleştiremiyorum. Belki sen sakinleştirirsin diye düşündüm."
"Denerim" dedim.
Mine beni efsanın yatak odasına götürdü. İçeriden mırıldanmalar geliyordu.
İçeri girdiğim gibi efsayı yatakta dönüp dururken buldum.
Yanına gittim saçlarını okşayıp
"geçti güzelim geçti. bak ben burdayım. Sana kimse birşey yapmayacak sakinleş."
Efsa mırıldanmayı bıraktı. Beni kolumdan tutup yatağa doğru çekti. O sırada bizi meraklı gözlerle izleyen mineye döndüm.
"Tamam tamam. ben çıkıyorum." Diyip kapıyı kapattı.
O gece sevdiğim kızın yanında onun bana sarılmasına izin vererek uyudum.
EFSA
Sabah uyandım. Tam kalkıcakken yanımda egenin uyduğunu fark ettim. Ona yaklaşıp, Elimi yanağına götürdüm. Elimi değdiği anda ege gözlerini açtı. Tam Elimi çekecektim ki Ege
"Elini çekmesen olmaz mı" dedi
Konuyu değiştirerek
"Ege sen nasıl buraya geldin?
İç çekti.
"Mine çağırdı. Senin kabus gördüğünü. Seni sakinleştiremediğini söyledi. Bende seni sakinleştirdim, sonrada sen beni kolumdan tutup kendine çekince yanında uyudum."
"Yalan söyleme ben öyle bir şey yapmam."
"Mineye sor istersen o gördü."
O mine bir elime geçsin ben Ona ne yapacağımı biliyorum.
"Neyse ne, kararını verdin mi sen onu söyle."
"Ne kararı ?"
"Benim çıkma teklifini düşüneceğini söylemiştin ya karar verdin mi?"
"He şey ben pek karar veremedim de sonra konuşsak."
"Efsa."
"Tamam." İç çektim "Şey, evet"
Sırıttı.
"Neye evet."
"Çıkma teklifine evet dedim biraz ön-"
Ege ben bunu söyler söylemez egenin dudakları dudaklarımı buldu.
