Günümüz...
Namjoon hyungun partisine yetişmem lazımdı fakat yoğum trafik yüzünden geç kalacağa benziyordum.
Bıkkınlıkla kornaya başmaya başladım. Neredeyse yarım saatir aynı yere çakılı kalmıştım.
En sonunda öndeki arabalar ilerlemeye başlamıştı. Fakat önümdeki dingil arabsını sürmüyor sanki orada çakılı kalmış gibi duruyordu. Kornaya daha fazla basmaya başladım. Sanki hiç bir şey yokmuş gibi duran arabaya sinirlendim. "siktir..."
Korna sesini duymamazlıktan mı geliyordu, o? Yani duymamazlıktan gelmiyor diyelim. Sağır mı bu adam?
Bıkkınlık içinde arabamdan indim. Yan taraflardan geçebilme ihtimalim sıfırdı. Çünkü daha yeni bir yoğun trafik hattı çözülmüştü.
Geri zekalı araba sahibinin camını tıklatım. Şuan tek iletişim kuran bendim. 'acaba trafiğin açılmayacağını düşünüp indimi?' diye düşünmeden edemedim. Eğer öyleyse kafasını dağıtacağımdan emin olmalı!
Az daha sabredip camını tıkladım. Son çarem araba açık mı diye bakmak olmuştu. Bingo, açıktı.
Kapıyı sertçe açtım ve uyuyan bir bedenle karşılaştım. Yüzü gözükmüyordu. Sol kolunun tümü dövme ile kaplıydı, kulaklarında delik olmayan bir yeri aramak zor olurdu, kaslı vücudu paha biçilemezdi. Ama odağım şuanda bu olmamalıydı!
"hey serseri kalk!" benim arkamdaki araç sahipleri bulunduğumuz noktaya doğru gelmeye başladılar. "kime diyorum?!" bu adamın buradan sağ çıkması imkansızdı. Büyük ihtimalle istediği şey insanların yolunu kapatmak olmadığını bildiğim için dayak yemesini istemiyordum.
En sonunda dizine geçirdiğim tekme ile uyandı. "ah!" bana kalın sesinden bir inleme bıraktı. "n'oluyor lan!"
"senin yerinde ols-" yüzünü görmem ile cümlem yarıda kaldı. Ayaklarım tir tir titriyor, ellerim terliyordu. Sırtımda hiç olmadığı kadar soğukluk hissediyordum. Onunda benden bir farkı yoktu.
Bir daha karşıma dahi çıkmayacağına emin olduğum, ayaklarıma kapansa yüzüne tüküreceğim, yüzümü bile görmeyi hak etmeyen adam tam karşımda idi.
Jeon jungkook tam karşımda idi!
Wuuuuuaaaahhhh önceki halinden daha güzel olduu hihihiii
![](https://img.wattpad.com/cover/357270937-288-k550368.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cruel Time || taekook
FanficAşk, tıpkı bir rüzgar gibidir. İlk estiğinde serinletir ruhu, Her esintisinde bir heyecan, her dokunuşunda bir rahatlık. Sürekli hisseder, bırakmak istemez insan. Ama zamanla, Her esintisi tanıdık gelir, Rüzgar sıradanlaşır. Bir an gelir ki, rüzgar...