Böğürtlen

2K 228 148
                                    

"Minho!"

"Geldim bebeğim."

Elimdeki süs kutusunu yılbaşı ağacının altına bırakıp üst kata doğru seri adımlarla çıktım.

"Efendim Güzelim?"

Üzerindeki bordo renkli kazağı ve yeni boyattığı gri saçlarının arasında duran ren geyiği tacıyla güzel omegama,onun kucağında babasının ağzına tuttuğu biberonu iştahla içen güzel kızımada gülümseyerek baktım.

"Sora'yı tutabilir misin?"

Başımı salladım ve dikkatlice kollarımı ufacık bedene sardım. Jisung, biberonu çok bastırmamam için ve arada kaldırmam için talimat verirken güldüm. Çok iyi bir anne olmuştu.

"Nereye?"

Başındaki tacı çıkardı ve saçlarını düzeltti. Yaklaştı ve bebeğimizin kokusunu derince soluyarak koynuna bir öpücük bıraktı. Parmak uçlarında yükselip benim de dudaklarıma dudaklarını bastırınca gözlerim ışıldadı.

"Seungmin rahatsızlanmış."

Onayladığımda Jisung tekrar öpmek için yaklaşmıştı ancak... Sora ağlamaya başlamıştı. İki aydır hisseder gibi her yakınlaşmamızda çığlık çığlığa ağlıyordu. Sanırım kıskançlık yönünden bana benziyordu.

Gülerek çekildi güzel omegam. Aynanın önüne geçti ve kendi çevresinde dönerek vücuduna baktı. Derin bir iç çekerek başını iki yana salladı ve dudaklarını büzdü. Bu görüntü her ne kadar gökkuşağı kusmama neden olsa da sevgilimin canını sıkan birşeyin olması benim de canımı sıkmıştı.

Sora'yı yavaşça kendi odamıza koyduğumuz beşiğe bıraktım ve güzeller güzelime ince belinden sarıldım. Doğum sonrası fazla kilolarını vermişti ama hala buna canının sıkıldığını biliyordum. Gözleri dolu dolu olunca aklıma gelen anılarla dudağımı dişledim.

"Senin gibi obez bir ibne ile çıkacağımı mı düşündün?"

Yutkunduktan sonra çenemi omzuna yerleştirip feromon bezlerinin üzerinde dudaklarımı gezdirmeye başladım. Lise zamanlarında onun yaşıtlarına göre cılız olduğunu da biliyordum. Ancak lisedeki Minho... Vasat ötesi bir karakter olduğu için geçmişteki kendimden nefret ediyordum.

"Çok kötü görünüyorum."

Başını yere eğdiğinde ellerimi kazağının içinden soktum ve kürtaj izinin milimlerce yukarısındaki doğum izini parmağımla takip ettim.

Eskiden olduğu kilonun da altına düşmüştü ama kendi kafasında takıntı haline getirdiği için bir türlü mükemmel olduğunu kabul etmiyordu.

"Minho ya. Böyle olursam da sever misin beni?"

Başını omzunda yaslı olan başıma yatırdığında sıkışan başımla güldüm ve yavaşça dikleştim. Ancak onun ince beline sarılmayı da bırakmadım.

Onu kendime döndürdüğümde kollarını boynuma dolayarak başını göğsüme yasladı. Bende bir elimi onun gümüşi saçlarına çıkardım.

"Birtanem, çok güzel görünüyorsun. Konu doğum sonrası kilolarsa onları verdiğini de biliyorsun. Ve ben seni her halinle seviyorum bebeğim."

Offlayarak yüzünü göğsüme sürttü. Bununla kıkırdadığımda o da kıkırdadı. Başını kaldırınca burnuna küçük bir öpücük bıraktım.

"Seni seviyorum Minho."

"Bende seni seviyorum güzelim"

Elleri yanaklarımı bulurken belindeki tutuşumu sıkılaştırdım. Kalçalarından destek vererek kucağıma aldığım sırada ağlayan kızımızla içimden minik bir küfür ettim. Dışımdan edersem yüksek ihtimalle Jisung beni yolardı.

Want To Want | Minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin