yok etmeye çalıştıklarımız

4K 449 429
                                    

-3 ay sonra-

Lee Minho:
Jisung
Bugün bebeğimizin cinsiyetlerini öğrendin değil mi?
Bana da söyler misin?

Han Jisung:,
Üç aydır aklın neredeydi pezevenk/// silindi.
Neden öğrenmek istersin ki öldürmeye çalıştığın birinin cinsiyetini

Lee Minho:
Jisung özür diledim
Hadi ama

Han Jisung:
Bazen yok etmeye çalıştıklarımız bizi yok eder
Bir özür de hiç birşeyi değiştirmez
Bugün nöbetim var tutma beni

Telefonumu kapattım ve uygulamadan çıktım. Evet sonunda mezun olmuş ve işime başlamıştım.

Elimi hafif şişmiş karnıma attım ve yavaş yavaş okşadım.

"Güzel kızım, baban bugün seni sordu biliyor musun? Ona söylemedim. Lütfen bana kızma ama! Baban bunları hakediyor!"

Ben kendi kendime fısıldayarak bebeğimle konuşurken Güzel kızım limon kokulu feromonlarını yayıyordu. O bir alfaydı.

"Ah, jisung burada mıydın? Oy dayısının gülüyle mi konuşuyorsun? Agu bugu bugu... Ha! Jisung Namjoon hoca seni çağırıyor!"

Hyunjin'in aptallığına gülerek ayağa kalktım ve Namjoon hocanın yanına gittim. O adama hep özenirdim.

"Selam jisung, selam bebek. Hadi ameliyata. Torakoabdominal Anevrizmalar"

Olayı kısaca açıklamasıyla hemşireler bizi ameliyat için hazırlamaya başladı. Uzun bir ameliyat olacaktı.

-

"Lanet olsun Chan ben ne yapacağım?"

Başımı ellerimin arasına alırken arkadaşıma yakındım. Saatlerdir Jisung'un son attığı mesaja bakıyordum. Yok etmeye çalıştıklarımız tarafından yok olmak.

Jisung'a olan hislerimi yok etmeye çalışmıştım. Kendime yedirememiştim. Lisedeyken Jisung bana aşkını itiraf ettiğinde onu bu anlaşmaya sürüklemiştim.

Aynı şeyleri hissetmeyi yedirememiştim. Bebeğimize kıymaya çalışmıştım. Ben nasıl bir babaydım böyle?

"Jisung'un çalıştığı hastaneyi öğrendim"

Chan'ın dediği şeyle hızla ayağa fırladım. Lanet olsun ki çok özlemiştim.

"Chan neredeymiş? Chan söylesene! Chan!"

Gözlerime sıkıntıyla baktı ve yutkundu. Cebinden telefonunu çıkardı ve ekranı yüzüme doğru tuttu. Kangbuk Samsung Hastanesi...

Bekle beni Jisung.

---
Lanet olsun! Ben bu koskoca yerde minik jisungumu nasıl bulacağım? Tanrım yardım et!

"Merhaba efendim, nasıl yardımcı olabilirim?"

Danışmanın bana yönelttiği soruyla yorgun gözlerimi ona doğru çevirdim.

"Bi doktoru arıyordum. Han! Han jisung."

Danışma bilgisayarından birkaç şey yazdı.

"Doktor Han şuan ameliyatta. Çıkınca görebilirsiniz. Kim geldi diyeyim?"

Benim geldiğimi duyarsa gelmezdi. Ne diyeceğim? Seungmin!

"Kim Seungmin"

Kadın kaşlarını çatarak bana baktı.

"Kim Seungmin'i mi arıyorsunuz? Şuan onunla görüşebilirsiniz. Hastanede kendisi"

Aptal kafam!

"Ha-hayır Han Jisung. Arkadaşıyım"

Diyip hızla hastaneden içeriye girdim. Başımı hastane duvarına yaslayarak beklemeye başladım.

-

3 saattir buradayım. Danışma yüzüme bakmaya başladığında ayaklandım. Ayaklanmamla onu görmem bir oldu. Kıvırcık saçları, cam göbeği rengi kıyafeti ve üzerine giydiği beyaz önlüğüyle harika duruyordu.

Yanına doğru yürüdüğümde beni farketti. Elinin karnına gittiğini fark ettiğimde yanındaki Alfa çocuk da fark etmiş olacak jisung'un arkasına aldı.

"Hyunjin sen git. Konuşacağım"

Çocuk itiraz edecekken Jisung onu kışkışladı. Yüzüme bakmaya başladığında bende ona bakmaya başladım.

Hamilelik ona çok yakışmıştı.

"Kafeteryaya gidelim. 3 saattir ameliyattayım ve 7 saattir hiç birşey yemedim açım."

Diyip hızlı hızlı adımlarla merdivenlere doğru giderken bende arkasından koştum.

---
Karşımda oturmuş tatlı tatlı ramenini yerken onu izliyordum. Neden bu kadar güzeldi?

Onu izlemeye daldığımı fark etmemiştim. Elini yüzümün önünde sallayınca fark ettim.

"Neden geldin?"

Aylar sonra sesini duymak içimi kıpır kıpır ederken gözlerim doldu.

"Jisung! Çok özledim köpek gibi pişmanım yenin ederim lütfen beni affet. Ben sana... Ben sana... Ben sana çok aşığım jisung n'olursun!"

Karşımdaki dolu şekilli gözlere baktım. Kocaman gözleri yaşlarla parlıyordu.

"Tam seni atlatacakken neden bunu yapıyorsun ha? Tekrardan sana olan saf sevgimi mi kullanacaksın!?"

Çoktan ağlamaya başlamıştım. Hıçkırıklarımın arasından inkar etmeye çalışıyordum.

Aniden bana mantıklı gelen bir kararla onu yanaklarından tutup kendime çektim ve dudaklarına yapıştım.

Beklemediğim şey ise beni sertçe itip "Hyunjin" diye bağırmasıydı.

Want To Want | Minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin