5.bölüm

1.9K 145 15
                                    


"Vatan nedir?" Diye sorulmuştu bikere ilkokul hocam.
"Anne, Annedir" demistim,
Herkes bana gülmüştü, eve geldiğimde babama anlatmıştım bu olayı,
Babam ise sadece gülümseyerek bakmıştı, ozaman küçüktüm, gözlerindeki o gururu göremedim, ama simdi o gururu görebiliyordum.

Şerefsizlerin sığınağına sızarken tamda bunları düşünüyordum,
Babam simdi olsaydı, yine gururla bakarmıydı bana?

deponun altına giden tünelden sızmaya çalışıyordum, kaçmak icin bu tüneli inşa etmişlerdi Onursuzlar.
Yavaş haraket etmeye çalışıyordum,
Tim, deponun etrafını sarmak için işaretimi bekliyordu, tek bir kelimemde, kurşun yağmuruna tutacaklardı burayı.

Yukarıdan yürüme sesleri geliyordu, büyük ihtimal deponun icindeydim.
Derin bir nefes aldım, silahımı belimden çıkardım,
Üstümdeki ünüformaya birkezdaha baktım.
Yavaşça tünelin kapağını açtım,
Kafamı yavaşça çıkardım.

5 adam ileride, ateşin etrafını sarmıştı, arkaları dönüktü.
'Geçen sene bi çatışmaya girdik ya onu diyorum'

'Hangisidir oglum, birsürü çatışmaya girdik'

'Rejon abimin vurulduğu çatışmayı unutttunmu bıreyymın'

Rejon. Beni vuran şerefsiz. Onu ben vurmuştum, ama bir türlü geberememişti şerefsizz.
Onunda bugün işini bitirecektim, ondan alacak bir hesabım vardı.

Sesizce tünelden çıktım,
Etrafı inceledim,
Silahımı belime koydum,
Ama en kucuk şeyde tetikte olacaktım.

Diğer odaları aramaya başladım,
Bir odadan leş gibi bir koku geliyordu,
Midemi alt üst eden bir koku,
Kapıya doğru yöneldim,
Etrafımı kontrol ettim, kapının kolunu yavaşça indirdim,
Içerideki görüntüyle karşılaştım,
Dehşete düşmüştüm,
Içeride, içeride..

Içeride 1 tane kadın, 2 tanede adam cesedi vardı, küvetin içine atılmış, öylece duruyordu.
Kafamı sağa çevirdiğimde minicik bir çocuk cesedi ile karşılaştım.
Minicik bir kız çocuğu cesedi.

Kafamdaki damarlar adeta attı,
İçimdeki kin, öfke dinmiyordu,
Kendimi durduramıyordum.

'Sende kimsin abla, senidemi öldürmek için buraya attılar?'

Kafamı sesin geldiği yere çevirdim, solumda bir kız çocuğu daha vardı,
Üstu başı kan içindeydi, hemen kapıyı kapattım ve çocuğun yanına eğildim.
'Hayır, hayır öyle bir şey olmayacak tamammı, ben seni kurtarmaya geldim'

'Benimi? Abla sende kimsin, onlardanmısın?'

'Hayır ben onlardan değilim, Ben Türk askeriyim, bak ünüformama Türk bayrağı var'

Bozuk Türkçesiyle cevap verdi,

'Ablaa sen Türksen'

'Evett, simdi sakin ol burda kal ses çıkarma, seni gelip alacağım, kulaklarını sıkıca kapat tamamı,
Birazdan yanında olacağım'

Ayağa kalktım, odadan çıktım, sağıma soluma baktım, sağ dan gittiğimde, belgelerin tutulduğu yeri bulmuştum.
Kapının Önünde iki tane adam vardı,
Ses çıkarmak istemiyordum, yavaşça adamların yanından yaklaştım,

Bir anda adamın önüne çıktığımda, ne yapacağını şaşırmıştı, o silahını doğrultana kadar ben onu çoktan bayıltmıştım, yanındaki adam beni vuracağı sırada ondan erken davrandım,
Elindeki silahı kavrayıp, silahın kavzasını adamın kafasına geçirdim.

           ...


'Veysel hayret ağzını açmıyorsun'

'Şınav çekmek istiyorsa konuşur, değilmi veyseel?'

'Emredersiniz komutanım'

Herkes kahka atmaya başladı, en çokta Yavuz.

'konuştun ya gerizekalıı PUAHAHAHAHAHHAHAHAHA'

gülümsedim veysele, o bu gülümsemenin anlamını biliyordu.
En son onun konuşması yüzünden vurulmuştum, oda o günden sonra ağzımı acmayacağım demişti, ve açmıştı.
Saatlerce şınav çektirmiştim.

'Komutanın onlar konuşunca bir şey olmuyor, ben konuşunca vurulacağınız tutuyor sizinde ya'

'Veysel 3 saat boyunca şınav çekmek istemiyorsan, o sesini hemen kes'

Veysel anında önüne döndü, bende dürbünümden çevreyi kontrol ediyordum.

'Şu yeni gelen üsteğmen nası biri acaba, birazdan göreceğizzz'

'Güzelmi lan acabaa'

'Zevzeklik etmeyin lan, önünüze bakın'

'Komutanım siz bu üsteğmeni hiç gördünüzmü?'

'Ya havle, OĞLUM BENI DELITMEYIN NIYE GÖREYIM,ÖNÜNÜZE BAKIN TOPUKLARINIZA SIKMAYAYIM'

hepsi konuşmayı anında kestiğinde, önlerine döndüler.

Içeride anlık bir haraketlenme oldu, birşeyler oluyordu, ama daha işaret gelmemişti.

'Komutanım neler oluyor, bekleyecekmiyiz?'

'Şimdilik bekleyeceğiz'


İçeriye peş peşe adamlar giriyordu, üsteğmen fark edilmiş olmalıydı.

İçeriden bir patlama sesi geldi,
Kulaklığıma üsteğmenin sesi ulaştı.

'Belgeler bende, harakete geçebilirsiniz.'

Gür sesimle bağırdım,

'TİM ATIŞŞ SERBESTT!'

silahlarımızdan çıkan kurşunlar her bir şerefsizi vuruyordu, her bir baba katilini, her bir çocuk katilini, her bir kadın katilini, Her Bir İNSAN katilini.

Her birini vurduğumda huzur doluyordu içim, her bir şerefsiz vurulduğunda artıyordu kinim.

'Bekir koru benii'
yan taraftaki Kayanın arkasına geçtim,
teroristler durmadan sıkıyordu, kafamızı çıkaramıyorduk.  teroristlerin deposundan üsteğmenin çıktığını gördüm, üstünde ünüforma vardı, saçları sap sarıydı,
yüzü Ay gibiydi, parlıyordu.

Bir elinde Kucağında yüzü gözü kan içinde bir çocuk vardı,diğer elinde silahı.

'Oha üsteğmene bakın hele'

'Olm uzaktan bile güzell'

'Lan kesin sesinizi yavsaklik yapmayin'

'Emredersiniz komutanım'

...

Depodan çıkar çıkmaz üstüme çullanmışlardı şerefsizler,
3 kurşunla 5 kişi indirmiştim,
3 kurşun 5 leş.
hemen kayalıkların yanına kendimi fırlattım,
Nefes nefese kalmıştım, çocuğu hemen kayalığın arkasına görünmeyecek şekilde yerleştirdim.

Kafamı yana çevirdiğimde, kahvenin en güzel tonu o gözlerle karşılaştım.

...

BÖLÜMÜÜ NASİ BULDUNUZZZZ??

AkçınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin