Gece kaçta yattığımı hatırlamıyordum daha doğrusu dünle alakalı hiçbir şey hatırlamıyordum sadece ''Onu'' hatırlıyordum.
POYRAZ KÖMÜRCÜ
O kız kimdi benden ne istiyordu en ufak fikrim bile yoktu ama bildiğim bir şey vardı o da o kızı bir yerden tanıyor olmam. Yüksek sesle iki defa ''HAKAN!'' diye bağırmıştım. ''Buyur abi.'' Kızın kim olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu ama onu bulacaktım. ''Bana hastanenin kamera kayıtlarını bul birini bulacağız.'' dediğimde Hakan nasıl abi? der gibi bakıyordu. ''Duydun işte oğlum nesini anlamadın? Bana vurulduğum günün kayıtlarını getireceksin, hastanenin kayıtlarını.'' dediğimde Hakan hala aval aval bakıyordu. ''Şüphelendiğin biri mi var abi.'' diye sordu resmen beni sorguluyordu. ''Siz ne zamandan beri beni sorgulamaya başladınız. Ne dediysem onu yap hadi!'' dedim ''Kusura bakma abi hemen bulup getiriyorum.'' dedi. Bir yarım saat sonra elinde bir Flash disk ile geldi. ''Sonunda. Hadi açta izleyelim şunu.'' dedim ve bilgisayarı açtım. ''Hemen abi.'' ''Saat on buçuk civarı benim odanın olduğu katı aç.'' dedim. Şaşkın şaşkın baktıktan sonra açtı ve şöyle dedi ''Abi odanın önünde üç koruma vardı. Doktor kılığıyla mı girdiler dersin.'' dedi ''Hayır kız bildiğin içeri girdi.'' gördüm, kızın yüzü net bir şekilde gözüküyordu. Hemen ''Durdur görüntüyü bir de büyüt.'' dedim .Kızın görüntüsünü internette aratınca karşıma direkt kızın ismi ve bilgileri çıktı. ''Kızın ismi AÇELYA KAYA'' dedi Hakan. Kalmıştım,öylece kalmıştım. Açelya mı ?Neden yıllar sonra çıkıp gelmişti daha da önemlisi neden beni sevdiği çocuğu vurdu. Aklımda onlarca cevaplanamayan sorular vardı. Hemen Hakan'a dönerek ''O kız nerde yaşıyor, ne yapıyor ve nereye gidecek bana öğren.'' Hakan kafasını tamam şeklinde salladı ve çıktı. Geri gelmesi bir 10 dk. sürdü. ''Abi kız bugün Fransa'ya gidiyor. Saat 15.00 uçağı var. Gidip alalım ister misin?'' dedi. ''Hayır. Aynı saate aynı uçağa hatta yan koltuğuna bana da bilet alınacak.'' Hakan benim en iyi arkadaşımdı beni sorgulamaz sadece önem verirdi. Şaşırsa da dediğimi yaptı.
AÇELYA KAYA
Saat 12.00 olmuştu. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım ve aşağı indim. Amcam kahvaltı yapıyordu. Pelin Hanım'ı çağırıp bavulumu yerleştirmesini rica ettim ve kahvaltı yapmak için masaya oturdum. Amcama dargındım. Ama amcamla konuşmam gerekti. ''Ben Fransa'ya gidiyorum ve benim bundan dün haberim oluyor. Tamam diyorum iyiliğimi düşünmüş ama sonra uçağımı bugüne çekiyorsun amca. Onu da geçtim peki neden ''Onu öldürmemi seçtin neden?'' diye sordum amcama. ''Onun yanında olması da olmaması da başımıza dertti. Ve çöz-'' sözünü yarıda kestim anlamıyordum. ''Çözüm onu öldürmek miydi yani. İnanamıyorum.'' diye bağırdım. Bağırmamla beraber masadan kalkmam bir oldu. Amcamın seslenişini dinlemeyip odaya gittim ve banyo yaptım. Kafam çok karışıktı.
(giydiği kıyafet) Saat 13.30 olmuştu ve ben kızlarla vedalaşamadan havaalanına gittim.
Kalan işlemleri halledip uçağa yöneldim. Koltuk numaram özellikle 4'tü. Çünkü onla seyahat ederken ben 4'e o 5'e otururdu. Yanıma birinin oturduğunu ve bir anda kolumda bir el hissetmemle beraber kafamı o yöne çevirdim ve ''onu'' gördüm. Yanımda oturuyordu. İyice yüzüme baktı ve ardından ''Seni bulmam uzun sürmedi kaçak'' dedi. Kolumu sıkıyordu ve bana sorgularcasına bakıyordu. Sanki benim kim olduğumu sorar gibiydi.
''Belki benim isteğim beni bulmandı. Kim bilir?'' diye sordum. İçimden binlerce defa beni hatırlamasını istiyordum.
Ve bana ''Sen kimsin?'' demişti. O anda ölmek istedim çünkü BENİ HATIRLAMADI. BÜYÜK BİR HAYALKIRIKLIĞI VE UMUTSUZLUK...
Umarım beğenirsiniz.
Görüşmek dileğiyle....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK(+18)
RandomSelam millet. Öncelikle iyi bir yazar değilim eğlence amaçlı yazıyorum umarım beğenirsiniz önerilerini ve yorumlarınızı yazın. İYİ OKUMALAR.