Ve bana ''Sen kimsin?'' demişti. O anda ölmek istedim çünkü BENİ HATIRLAMADI. BÜYÜK BİR HAYALKIRIKLIĞI VE UMUTSUZLUK...
O an içim de bir acı hissetmiştim. Boğazımda bir yumru oluştu. Beni hatırlamadığını anladım.
Gözlerimin içine öfkeyle bakıyordu ve tam o an ''Beni nasıl unutursun?'' diye bağırmak istedim. Kendimi toparlamam lazımdı. Uçaktaydık uçak hareket etmek üzereydi ve ne bana ne yapacağını merak ediyordum.
''Sana ne yapacağımı merak ediyorsun değil mi? Biraz daha meraklan, Fransa'ya bir inelim sana ne yapacağımı göstereceğim.'' dedi. Hâlâ bileğimi sıkıyordu. Ve bileğim morarmıştı. O an amcama yazmak için çantamdan telefonu çıkarıp mesaj yazacaktım ki telefonumu elimden aldı.
''Ne yapıyorsun sen ya. Ver hemen telefonumu.'' dedim. Daha çok bileğimi sıkmaya başladı. Canımın acısı ile bileğini çimdikledim. Ve ağzından ufak bir inleme çıktı. O inleyince ben istemsiz bir şekilde gülümsedim.
🕰️...
Nihayet uçaktan inmiştik. Kaçmamdan korkmuş olsa gerek hâlâ bileğimi sıkıyordu ve bu benim canımı acıtıyordu. Uçaktan inip bir siyah cip'e bindik. Arabayı o sürüyordu ama hiç konuşmuyorduk. Ve sessizliği bozan ben oldum.
''Beni nereye götürüyorsun? Hem sen benim kim olduğumu biliyor musun? Telefonumu ver çabuk!'' dedim ve evet konuşunca çenem biraz düşüyor hele sinirlenince. Bana sinirli sinirli bakıyordu önceden olsa yani eskiden olsa korkardım ama beni hiçbir şey korkutamazdı artık.
''Sen ne kadar konuşuyorsun böyle ya sus biraz. Seni nereye götürüyorum biliyor musun istediğim yere. Ve evet ben senin kim olduğunu biliyorum. Ve hayır telefonunu vermiyorum anladın mı?'' dedi. Neydi şimdi bu ve ben çok konuşmam. Tek kelime dahi etmedim. Yolda telefonuna bir mesaj geldi ve bir anda yüzü düştü. Sinirlendiği her halinden belli oluyordu ve ben o mesajı çok merak ettim. En sonunda bir dağ evine geldik. Buradan kaçma planları için her yeri gezmem lazım.
''Of buralardan takside geçmiyordur şimdi'' dediğimde bana bakıp ''Ne o kaçacak mısın?'' dedi hay ben seni dışımdan mı dedim. ''Zaten kaçmak istesen kaçamazsın. Buralar çok tenha ama biraz ileride taksi durağı var belli saatlerde geçer'' dedi. Ne yani kaçmam için bana bilgi mi veriyordu kesin bir planı var kesin. Ona sinirle baktım. Kapıyı açtı ve eve girdik. Çok güzel bir evdi burası. Bavulları kenara koydu daha doğrusu sadece benim bavulumu. Belki şuan o bavulu alıp kaçmalıyım buradan... Allah kahretsin amcam arıyordu ben ne diyeceğim şimdi. Evet kapıda telefonumu verdi ama keşke vermeseydi. Açamazdım açsam ne diyecektim ki hem. Ve ilk defa amcamın telefonunu açmadım. Şuan kesin bana sövüyordu. Bana kıs kıs gülerek ''Korkma telefonu açtın diye sana kızmam.'' dedi Allah'ım sen bana sabır ver. ''Senden korkmuyorum canım anladın. Sadece şuan açmak istemiyorum.'' dedim ve çantamı alıp kapıya yöneldim. Bavulumu orada bıraktığım aklıma geldi ama almak için geri dönmedim nede olsa yeni kıyafet alacaktım. Kapıyı açıp hızla kapattım ve taksi durağına ilerleyecektim ki korumalar önümde belirdi. Onlara çekilmelerini işaret ettim ve çekilmediler tam da beklediğim gibi. '' Siz şuan önümden çekilmiyorsunuz anladığım kadarıyla. O zaman benden günah gitti.'' deyip yumruğu geçirdim. Ama onlar da karşılık verdi buna biraz şaşırsam da pek bir şey değildi ve bir kere daha vurup durağa doğru kaçtım. Dudağım patlamıştı ve kan akıyordu. Kaçmam çok da kolay olmadı ama bir şey çevirdikleri kesindi. Birine yumruk attığımda yere düşünce bileğinde bir işaret görmüştüm.
Allah kahretsin o korumalar KÖM'ün adamlarıydı.
Şimdi üç seçeneğim var: Ya gidip başımı belaya sokup onları öldüreceğim, ya umursamadan ve kimseye bahsetmeden bunları unutacağım, ya da amcama haber verip ne yapmam gerektiğini soracağım cevap verim bir benim için en iyisi. Bavulumu alıp çantamdan silahımı ve bıçağımı çıkardım. Sessizce kapıya ilerledim ve bir şeyler konuşuyorlardı.
''Abi o kızın kaçmasına niye izin verdik?''. ''Sus oğlum sus bize ne o kızdan bak akşam Volkan abi gelince kapıyı açacağız ve Volkan abi de Poyraz'ı öldürecek.'' dedi ama siz Volkan abinize kapıyı açamadan öleceksiniz. Ama olanları önce ona anlatmam lazım. O yüzden silahımı ve bıçağı geri çantama koydum. İçeri girmem gerekiyor ve hiçbir şey olmamış gibi kapıya ilerledim.
''Selam. Evet beni görünce şaşırdınız ama Poyraz abinizle görüşmem lazım.'' dedim. Ve ne olduğunu anlamadan kapı açıldı. Karşımda Poyraz vardı. İçeri geçip her şeyi anlattım ve bana ''Anladım ve şimdi git.'' dedi ve ''Bu sadece senin konun değil o yüzden gitmiyorum ayrıca gelecekleri varsa görecekleri de var anladın?'' dedim, bana sinirle baktı ve kapıyı işaret etti. Evet beni unutmuş olabilir ama ben inatçılığımla tanınan bir insanım o yüzden kapıya yönelmektense koltuğa oturdum. Bu sefer şaşırma sırası ondaydı. Karşıma oturdu ve ona şöyle dedim ''Şimdi şaşırmayı bırakıp plan yapmamız lazım.'' dedim.‟ Sana gitmeni söyledim ama sen bana plandan bahsediyorsun ‟ dedi. Allah'ım ne kadar değişmemiş hâlâ uzlaşmak çok zor ama benim ismim de Açelya bende inatçıyım.
🕰️...
POYRAZ KÖMÜRCÜ
Saat 21.30 oldu ve tam da beklediğim gibi pardon beklediğimiz gibi adamlar kapıyı açtı. Açelya benim odamda benmişim gibi yatağa yattı ve bende odaya saklandım. Aşağı kapı açıldı adım sesleri merdivene yöneldi. Kapının önünde kesildi. İçeri biri girdi ışığı açtı ve yatağa yaklaştı arkadan bir adam daha geldi. Volkan yatağa yaklaştı ve bende saklandığım yerden sessizce çıkıp arkadaki adama yaklaştım. Volkan'ın yorganı açmasıyla Açelya yastığın altında sakladığı bıçağı çıkarıp Volkan'ın boynuna tuttu. Bende arkadaki adamın kafasına silah dayadım. Mermi önce camı kırdı sonra Açelya'nın karnına isabet etti Açelya'nın dudaklarının arasından küçük bir inleme çıkmasıyla adamın kafasına sıktım. Volkan hemen Açelya'nın elinden bıçağı aldı ve onun boynuna tuttu ve bana ''Sakın yaklaşma yoksa kız ölür.'' dedi polisler geldi ve Volkan'ın koluna sıktılar sıkmalarıyla birlikte elindeki silah düştü. Polisler Volkan'ı götürürken bende Açelya'nın yanına gittim karnından çok kan akıyordu o arada sağlık ekipleri gelip Açelya'yı sedyeye alıp götürdüler. Açelya beni terk etmişte olsa hâlâ onu seviyordum ve sevdiğim kadının önümde vurulması çok canımı yakmıştı...
YAZAR(Olaydan bir saat önce)
''Bu işi tek başımıza halledemeyiz ben hâlâ gitmedim başka planları olabilir o yüzden polislere haber vermeliyiz.'' dedi Açelya. ''Bilmiyorum Açelya ama polislere nasıl açıklayacağız.'' dedi Poyraz. ''Benim bir fikrim var. Benim burada tanıdığım bir polis arkadaşım var Türk. Onu arayayım o bize yardım eder.'' dedi Açelya. Poyraz'da olumlu anlamda kafasını salladı. Açelya arkadaşını aradı ve anlattı o da onlara planı anlattı. Plan:
''Açelya sen Poyraz gibi yatağa yatacaksın elinde bir bıçak olsun yastığın altına sakla. Poyraz sen de odada belli bir yere saklan ilk giren Volkan olur o yatağa yaklaşırken sen de saklandığı yerden çık arkadaki adamın arkasına geç . Volkan yorganı açtığı anda boğazına bıçağı daya Açelya. Eğer beklenmedik bir şey olursa orada işlerini bitirin bizde ses duyduğumuz anda içeri giriş yaparız. Sakin olmanız gerek anlaşıldı demi Açelya?'' dedi Eren komiser. Açelya ''Tamam hallederiz'' dedi ve telefonu kapattı. Ama Poyraz'ın sinirli bakışları ile karşılaştı ve ona ''Ne bir şey mi var?'' dedi cevap alamayınca Poyraz'ın Eren'in dediklerine sinir olduğunu anladı. Poyraz başkalarından emir almayı hiç sevmezdi. Ve plan hazırdı.
Evet arkadaşlar bölüm bitti. Umarım beğenirsiniz. Sınav haftamda olduğum için tam karar veremedim ama ortaya böyle bir bölüm çıktı. Önerilerinizi yazmayı unutmayın.
YORUM VE VOTE ATMAYI UNUTMAYIN.
SİZLERİ SEVİYORUM ❤️🙂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK(+18)
AléatoireSelam millet. Öncelikle iyi bir yazar değilim eğlence amaçlı yazıyorum umarım beğenirsiniz önerilerini ve yorumlarınızı yazın. İYİ OKUMALAR.