0.2

227 24 21
                                    

roseanne:
sana inanmıyorum.
tamam beni kabul etmedin.
ama nasıl jennie'yi kabul edersin?
hiç hatrım yok mu?

jungkook:
yok.

jungkook:
numaramı nerden buldun sen?

roseanne:
hiç silmedim jungkook.

jungkook:
sileydin yer kaplar telefonda.

roseanne:
telefonum 8 gb değil.

jungkook:
hmm öyle mi?
ben silmiştim de.
telefonum 16 gb maalesef.
gereksizleri silmezsem yer kalmıyor.

roseanne:
sağ ol ya.
ne ara böyle olduk biz?
hâlâ aramızda saygı olduğunu düşünüyordum. hata bende.

jungkook:
benim mahallemde bir söz vardır.
giden gitmiştir gittiği gün bitmiştir.
hadi eyw

roseanne kişisini engellediniz.

roseanne kişinin engelini kaldırdınız.

roseanne:
napıyorsun tanrı aşkına?
bir de engel mi yedim ben şimdi?

jungkook:
evet. sonra geri aldım.

roseanne:
niye?

jungkook:
ilerde üstün modellik yeteneklerimle yarışmayı kazandığımda foto atarım sana. ünlü olunca yani.
üzerimde emeğin çok büyük ne de olsa.

roseanne:
tanrım.. sen cidden iflah olmazsın.

görüldü

*

"Kiminle yazışıyorsun JK? Gel çocuklar seni bekliyor!"

Hyung'un sesini duyduğumda ayaklandım. Son birkaç aydır Tekvando hocamın yanında çocuklara ders veriyordum. Tatlı oldukları kadar da haylazlardı, yoruluyordum ama yine de adım adım bir şeyleri başardıklarını görünce eforuma değdiğini hissediyordum.

"Joonbi!" Çocuklar paralel duruşa geçtiğinde ders başlamıştı.

Dersler çok uzun değildi, öğretmek eğlenceliydi de. Ama kafam o kadar doluydu ki.. Yapmak istediğim tek şey yurt odama gitmek, yatağıma gömülmek ve tavana izlerken şarkı dinlemekti.

"Jungkook?"

Taeyang - Eyes, Nose, Lips dinlemek istiyordum. Tanrım.. bu şarkı geçmişi hatırlatıyordu ama ne olurdu acı çekmek istiyorsam? Evet evet acı çekmek istiyordum.

"Jungkook!"

"Ah, efendim?"

"Kafan nerede senin? Hareketi yanlış gösteriyorsun!" Yanımdan geçerek çocuklara yaklaştı. "Ayaklarınızı birleştirmeniz gerekiyor. Elleriniz vücudunuzdan bir karış uzakta durmalı." Çocukların duruşunu düzeltirken diğer taraftan yan gözle bana bakıyordu. "Harekete doğru başlamamız gerekiyor. Siz devam edin."

Yavaşça bana yaklaşıp kulağıma eğildi. "Ne oluyor sana Jungkook? Onlar daha beyaz kuşak farkındasın değil mi?"

Derin bir nefes aldım. "Farkındayım Hyung... kafam dağınık. Odaklanamıyorum."

Elini omzuma koydu. "Kendine çekidüzen ver." Bu hareketi küçüklüğümden beri içime güven doldururdu.

Mahallemizin Tekvandocu abisi Nam Soo Hyung bizlere Tekvando sanatını sevdiren kişiydi.

love, rosie ✘ rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin