69

572 99 76
                                    

Louis, kapının ardında durdu ve kalbinin hızlı attığını hissetti. Leo'yu artık yanında tutabilecek olmanın heyecanı içinde, kapıyı çaldı ve kısa süre içinde Lottie'nin sıcak gülümsemesiyle karşılandı.

"Louis, sonunda gelebildiniz!" dedi Lottie, kapıda Louis'ye sarılarak. Ardından, Louis'nin yanında duran Harry'ye ve onun elini tutmuş olan Leo'ya kocaman bir gülümsemeyle baktı. "Hoşgeldin, Harry! Ah, ve minik prensim Leo!"

Harry, utangaç bir gülümsemeyle, ellerindeki çiçek buketini uzattı. "Bunlar sizin için, umarım hoşunuza gider."

Lottie, çiçekleri alırken "Çok tatlısın," dedi. "Kardeşimin bunu akıl edebilecek olmadığını biliyorum o yüzden bu ince düşüncen için teşekkür ederim."

Harry sırıttı, Louis ise "Hey!" diye karşı çıktı.

"Haydi içeri geçin, annem yemekleri hazırlıyor," dedi Lottie onu duymazdan gelerek. Böylece üçü birden evin içine adım attılar. Kapıdayken Harry dizlerinin üstüne çöktü, Leo'nun başındaki bereyi ve minik ellerindeki eldivenleri çıkardı. "Üşümedin, değil mi?"

Leo başını iki yana sallarken Harry elindekileri Louis'ye uzattı. Ardından Leo'nun montunu da çıkarıp Louis'ye verdi. Louis aldıklarını vestiyere asarken Harry'ye "Sen de ceketini ver," dedi ve onunkini de astı.

Aralarında gayet sıradan hale gelmiş bir an yaşanıyorsa da Lottie onlara şüpheyle baktı. Evet, Harry kesinlikle aileden biri gibiydi ve öyle davranılmayı hak ediyordu ama bir şeyler tuhaftı, fazla samimiydiler.

Yine de o anda sesini çıkarmadı. Louis, Harry ve Leo evin içinde güler yüzler ve samimi selamlamalarla karşılaştılar. Johannah ile Lewis mutfakta çalışıyor, diğer herkes ise salonun ortasında sohbet ediyordu.

Johannah, mutfaktan başını çıkararak "Hoş geldiniz!" diye seslendi. Mutluluktan ışıldayan gözleriyle oğluna ve torununa bakıyordu. "Sofra hazır olmak üzere, doğrudan masaya geçin, orada selamlaşırız."

"Ayda yılda bir geliyorsun ve Lottie sana yemek yaptırıp sofra kurduruyor, öyle mi? Ne vefalı evlat ama!"

Bu sefer "Hey! diyen Lottie oldu. Johannah ise sadece güldü, "Anne her yerde annedir, bebeğim." diyerek mutfağa döndü.

Masaya ulaştıklarında, oturacakları sandalyeler zaten hazır bekliyordu. Louis, kendine ayrılan yere oturdu ve etrafındaki aile üyeleri ona sıcak bakışlarla gülümsedi. Johannah, mutfağın yanından yemek tabaklarıyla çıkarak, "Tekrar hoş geldiniz!" dedi. "Bu günü çok umut ve arzuyla bekledim. Çok mutluyum, o yüzden dünya kadar yemek yaptım."

Louis, annesine gülerek teşekkür etti. Diğer herkes de sırayla masaya otururken birbirlerine selam veriyor, şakalaşıyorlardı. Mark, Louis'ye göz kırparak, "Bundan sonra hep oğlunlasın." dedi. "Nasıl hissediyorsun?"

"Hâlâ endişelerim var ama artık onu benden almayacaklarını bilmenin verdiği rahatlığı hayal bile edemezsin."

Lottie şarap kadehini kaldırırken "Bu akşam, yeni başlangıçlar ve ailemizin büyümesi için bir araya geldik," dedi gözleri parlayarak. "Ve her şeyden önce, Harry'ye tüm süreçte bize bu kadar destek olduğu için teşekkür etmek istiyorum."

Masadaki herkes birden "Harry'ye" diyerek kadehini kaldırdığında Harry utançtan yanaklarının ısındığını hissetti. Etrafındaki tüm yetişkinlere merakla bakan Leo da kendisine ait olan çatalı havaya kaldırdı, "Hebi!" diye bağırdı ve herkes aynı anda kahkaha attı.

Gülüşmelerinin arasından Harry, masadaki herkesin yüzüne bakarak "Aranızda olmak harika bir his," dedi. "Sizin için bu kadar özel ve önemli olan bir süreçte bana güvendiğiniz ve yolculuğunuza dahil ettiğiniz için asıl ben teşekkür ederim. Ve Louis, artık özgür bir baba oluşunu tebrik etmek istiyorum."

THE PERFECT HAT TRICKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin