1. Bölüm

8K 196 24
                                    

Selam🫶🏻 Bu yazıcağım ilk kitap. Elimden geldiğince güzel yazmaya çalışıcam. Umarım severek okursunuz.

Bölümler eski diye oy vermemezlik, yorum atmamazlık yapmayın lütfen🥹 Ne de olsa kitabımız sizler sayesinde ilerleyecek💕

İyi okumalar dilerim💗

Ben Esin Acar. 18 yaşındayım fakat okula bir yıl geç başladığım için şu an 11. sınıfım. Babamın işleri yüzünden de başka bir şehire taşındık. Bu yüzden de bu yıl farklı bir okulda eğitimime devam edicektim. Umarım iyi insanlarla karşılaşırım, özellikle de öğretmenlerle. Çünkü eski okulumda hiç iyi öğretmenler yoktu. Bu durum benim derslerimi de etkilemişti. Bu sene zaten eşit ağırlık okuyucam ve notlarımı yükseltmeyi umuyorum.

Bu düşünceler eşliğinde şarkı dinlerken kapım açıldı. "Esin sen hâlâ yatmadın mı kuzum?" diyerek içeri girdi annem. "Gördüğün gibi yatmadım anne."

"Kızım yarın okulun var kapat şunu. Zaten öğlene kadar uyudun tüm yaz. Yarın nasıl kalkıcaksın?" Aslında haklıydı annem. Dediği gibi tüm yaz geç yatıp geç kalktım. Eminim ki yarın sabah kalkarken çok zorlanıcaktım.

"Haklısın anne, şimdi yatıyorum." dedim ve şarkıyı kapatıp kalktım. Ardından anneme iyi geceler diyip rutin işlerimi hallettim ve yattım.

"Esin kalk hadi bugün okul var." Off hiç kalkmak istemiyorum. Bunun dün gece geç yatmamla alakası yok, okula gitmek istemiyorum ben.

"Anne beş dakika daha." diyip arkama döndüm ve götümde hissettiğim terlikle yerimden sıçradım. "Anne manyak mısın ya napıyosun?"

"Saat kaç oldu haberin var mı? Sekizi çeyrek geçiyor. Biraz daha yatarsan ilk günden geç kalıcaksın." Çüş o kadar olmuş mu? Oflaya puflaya yatağımdan kalktım ve elimi yüzümü yıkadım. Zaten akşam şarkı dinlediğim için saçlarımı da düzleştirmemiştim. Keşke şarkı dinlerken düzleştirseydim. Arada sırada aklımdan şüphe ediyorum.

Saçımı hallettikten sonra üstüme formamı giydim. Aslında ilk gün olduğu için giymesem de pek bir şey olucağını sanmıyorum. Fakat giymezsem annem laf yapardı, o yüzden değiştirmedim. Hemen mutfağa gittim ve babama günaydın diyip birkaç şey atıştırdım. "Esin hadi doyduysan çıkın evden yavrum." dedi annem. Of anne gönderme beni okula. İlkokul çocuğu gibi oturup ağlıcam şimdi.

"Leyla kızı rahat bırak da yemeğini yesin. Merak etme geç kalmayız." Of baba nesin sen, haklı filan mı?

"Evet anne, babam haklı. Hem ilk gün yani geç kalsam bile bir şey olmaz."

"Olur canım olur. Hadi Selim sen de kalk artık. Zaten yolu da bilmiyorsunuz. Kesin geç kalcaksınız." diye kendi kendine konuşmaya başladı bile annem. Ben de fırsattan istifade hemen odama gidip çantamı aldım. İçine de tek bir defter koydum. İlk günden de ders işlemesinler bir zahmet. Zaten kitapları bile daha bugün verirlerdi. Tekrardan annemlerin yanına gittim ve anneme sarıldım. "Canım kızım dikkat et tamam mı? Kimseden de çekinme öyle, konuş birileriyle. Konuşamazsan da hocalarını dinle. Sen okumaya gidiyorsun oraya." diye motive etmeye çalıştı beni annem. Dediğim gibi sadece çalıştı.

"Tamam annecim dikkat ederim. Okulda da yazarım sana merak etme." dedim ve ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Babam o arada çoktan arabayı çalıştırmıştı bile. Ona her ne kadar belli etmemeye çalışsam bile heyecanımın farkındaydı.

"Evet geldik küçük hanım." demişti babam. Ben de hemen saate baktım. Bir dakika ne? Tam tamına ders başlayalı 10 dakika olmuştu.
"Baba 10 dakika geç kalmamız dışında hiçbir sorun yok." dedim ve güldüm.

"Annen yine haklı çıktı. Hadi bir an önce sınıfına git ve sakın telaş yapma. Eminim bu okul sana çok iyi gelicek."

"Umarım baba görüşürüz." diyip arabadan indim. Koşar adımlarla okul binasına girdim ve sınıfımı aramaya başladım. Sınıfımın 11/E olduğunu biliyorum. Fakat 11/E nerde onu bilmiyorum. Zar zor müdür yardımcısının odasını buldum ve ondan yardım alarak sınıfımı öğrendim. Saate baktığımda ise 18 dakika geç kaldığımı öğrendim. Ama ilk gündü, bence bir sorun olmazdı. Bu yüzden kapıyı tıklattım ve içeri girdim. "Geç kaldığım için özür dilerim." dedim ve soluklandım. Karşımda bana bakan erkek hoca ise neden geç kaldığımı sordu ben de ona yeni olduğumu söyledim.

"Anladım bir daha olmasın. Şimdi istediğin bir yere geçebilirsin." dedi. Hay ananı senin ben. İşte geç kalmamak için geçerli bir neden. Sınıfa boş gözlerle baktıktan sonra orta sırada, en arkanın ikinci sırasında tek başına oturan kızı fark ettim. Kız bana gülümseyerek baktı ve ben de hafif gülümseyerek yanına gittim. "Selam, ben Arya." diyerek sessizce konuşmuştu benimle.

"Selam, ben de Esin."

"Ben de memnun oldum. Bak bu da Gece." diyerek arkamda oturan kızı gösterdi.

"Memnun oldum Gece." diyip sırıttım. O da aynı içtenlikle "Memnun oldum." dedi. İlk gün hatta ilk ders olduğu için böyle sohbet ettik. Açıkçası korktuğum gibi olmamıştı. İlk dakikadan arkadaş edinmiştim, gayet iyiydi yani. Bana okulu anlattılar. Dediklerine göre güzel bir okulmuş.

"Hocalar nasıl peki?" diye sordum. En merak ettiklerimden birisi hocalar. Resmen eski okulumdan travma oldu bana.

"Hocalar da aynı okul gibi gayet iyi. Önceki senelerden tanıyoruz. Tabi daha önce dersimize girmeyenler de var ama başkalarından duyduğumuz kadarıyla iyiler." diye anlattı Arya.

"Oh be çok iyi o zaman. Eski okulumda hiç iyi hoca yoktu. Aslında vardı ama benim dersime girenler çok kötüydü." diye söylendim.

"Merak etme burda o kadar kötü hocalar yok. Hepsiyle baş edersin. Sadece bir tane var. O da bizim sınıf öğretmenimiz." demişti Gece. Al işte! Bende şans olsa zaten dünyaya gelmezdim.

"Ne hocası ve nasıl biri? Daha önce dersinize giriyor muydu?" diye sormadan edemedim.

"Edebiyat hocası, daha önce dersimize girmedi. Anca boş dersimize filan girdi. Ama o kadını okulda tanımayan yok kızım. Kadın o kadar ciddi, sert, disiplinli ve katı birisi ki anlatamam yani. Dersini çok güzel anlatıyor ama hakkını yiyemem." diye anlattı Gece. Gerçekten çok şanslıydım (!) bunu bir kez daha anladım.

"Bence çok sorun olmaz eski okulumda tüm hocalar böyleydi." diye konuştum. Gerçekten de öyleydi. Tamam belki bu kadar disiplinli değillerdi ama kötülerdi işte.

"Sanmıyorum bu hoca bambaşka." dedi Arya.
Of nesi var sanki sihirli değneği mi yoksa çalı süpürgesi mi?

"Ee bizim şu meşhur hocayla dersimiz yok mu bugün?" diye sordum kızlara. Meşhur dedim çünkü adını söylememişlerdi. Gerçekten adı neydi bu kadının?

"Valla şansına küs bugün yok ama yarın ya da çarşamba kesin vardır."

"Anladım, peki adı ne bu hocanın?" diye sordum. Öyle bir anlattılarki merak etmemek elde değil. Gerçi adını öğrensem bile hocayı tanımazdım. Neyse yarın ya da diğer gün dersimiz olcaktı ve tanıcaktım.

"Nesrin Erdinç." dedi ikisi bir ağızdan.

İlk bölüm bitti. Nasıl buldunuz? Daha tanışmadılar ama en azından ufaktan karakterleri tanımış olduk. 950 kelime yazmışım bu arada şaka mııı😮‍💨 Neyse umarım kitap okunur🥹 Çünkü çok hevesliyim yazma konusunda🫡

Ateşten Gömlek | GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin