yeni yıl bölümünü yeni yıldan 17 gün sonra attığım icin cok üzgünüm
ama diğer bölüm bunun telafisi olmus olucak😛2 parta ayırdım yılbası gecesini bu ilk parta cok yorum istiyorum efm ona göre diğer bölümün ateşini arttırıcam
29| Slay Christmas
Efe gelmeyeceğini söylemiş olmasına rağmen kardeşinin ısrarlarına dayanamayıp gelmiş, üçlü koltuğun en solunda kendi halinde oturuyordu. Şu an evdeki tek normal adam oydu. Çünkü biraz içkiden sonra çakırkeyif olan ve bunun rahatlığıyla Efe'ye karşı normal davranan Feza ve Ata, üzerlerine yılbaşı süslerini dolamış kendilerinin ağaç olduklarını iddia ederek eğleniyorlardı. Bir yandan Gökalp yemek masasında finallerine çalışıyor, Ege saat 22.30'u geçmiş olmasına rağmen hala Instagram'da gördüğü yılbaşı kurabiyelerinden yapmayı deneyip her defasında başarısız oluyor ve bu nedenle mutfaktan çıkmıyordu. Yekta ise etrafta kucağında ağlayan oğluyla volta atıp onu susturmaya çalışıyordu. Tabi bunu yaklaşık bir saattir yaptığı için artık o da ağlamak üzereydi.
Efe televizyonun sesini açıp herkesi görmezden gelerek birasını yudumlamaya devam etti. Niye gelmişti ki? Tüm gece O Ses izlemek için mi? Bunu kendi evinde de yapabilirdi. Etrafında dikkatini dağıtacak insanlar olmasına gerek yoktu.
"Hiii!" diye bağırdı Feza salonun ortasında. Bununla beraber mutfaktaki Ege hariç herkesin bakışları ona dönmüştü. "Ben yılbaşı ağacıyım ama Noel Baba bana hediye getirmedi ki. Ayaklarımın ucuna koyması gerekiyordu."
Ata dudaklarını büzüp "Bu sene Noel Baba bana da uğramadı. Üzülme bacım." dedi.
Feza ağlamaya başlamıştı. Sinirle alnını ovdu Yekta. "Abi Yunus zaten kulaklarımın zarını patlatıyor bir şey yapın sussun şu dingil herif." Kimseden bir adım göremeyince yalvaran gözlerle masada oturan arkadaşına döndü. "Gökalp?"
Gökalp gözlerini devirip "Ege!" diye bağırdı. Üzerindeki pembe mutfak önlüğüyle salona geldi kumral çocuk. "Al bak, yaptım bir şey." dedi Gökalp Yekta'ya.
"Ya bu niye ağlıyor?" dedi Ege şaşkın suratıyla.
"Az kaldı..." diye mırıldandı Yekta "...bende ağlayacağım Ege, çok az kaldı."
"Peki bu ne yapıyor?" derken de eliyle ayakta dikilen Ata'yı gösterdi Ege.
Yekta Ata'ya doğru bir adım attı. "Ne yapıyorsun Ata?"
"Ağaç olmaya devam ediyorum."
Kucağındaki Yunus'un sırtını sıvazlamayı kesmeden Ege'ye dönüp "Ağaç olmaya devam ediyormuş." dedi.
"Off he sağ ol Yekta." deyip Feza'nın yanına gitti Ege. Yanaklarından akan yaşları silip "Feza'cım neden ağlıyorsun canım sen?" dedi.
Feza burnunu çekip büzüştürdüğü dudaklarıyla konuştu. Efe oturduğu yerden ilgilenmiyormuş gibi yapmasına rağmen gözünü Feza'dan ayırmıyordu. "Noel Baba bana hediye bırakmadı. İnsanlar nasıl hediyeleşecekler?"
"Bu yüzden mi ağlıyorsun, seneye bırakır ağlama hadi." dedi Ege Feza'nın kolunu sıvazlarken. Feza ise hiçbir şey söylemeyip sadece ağlıyordu. Oflayıp bir süre düşündü Ege. Aklına gelen fikirle etrafına bakındı. Bir işi olmayan birini arıyordu. Yekta susan oğlunu yatırmaya gidiyor, Gökalp uyanık kalmak için kahvesini yudumluyor bir yandan da defterine bir şeyler yazıyordu. Koltukta öylece oturan abisini seçti gözleri. Elinden tutup soru sormasına fırsat vermeden kendi odasına sürükledi Efe'yi.
"Ege ne yapıyorsun abicim?" dedi Efe yatağa otururken.
"Dur abi, anlayacaksın şimdi." diyerek dolabının en üst rafındaki büyük kutuyu indirdi Ege. Kutuyu biraz karıştırıp içinden Noel Baba şapkasını ve beyaz uzun sakalları çıkardı. "İşte! Tak bunları."
"Ne, neden? Hem neden sende bunlar var?" dedi Efe elindeki sakalla şapkaya bakarken. Sadece sıradan bir yılbaşı gecesi istiyordu, 29 yaşında adamdı. Neden diye düşünerek şapkayla bakışmaya devam etti.
"Bu kutunun içinde geçen yıllardan kalan cadılar bayramı kostümlerimiz var. 2 sene önce Noel Baba olmuştum. Kıyafetleri de var ama sana çok küçük geleceği için vermedim. Bunlar işimizi görür herhalde." dedi Ege Efe'nin takmaya çalıştığı sakala yardım ederken.
Odadan çıkıp Feza'nın yanına gittiler. Feza ağlarken daha çok içmiş tam olarak kafayı bulmuştu onların yokluğunda. Tabi Ata'da ona eşlik etmiş, daha sonra da ağaç olmaya devam etmişti. "Noel Baba geldiii!" diye seslendi Ege.
Feza hemen ağlamayı kesip Efe'nin yanına gitti. "Noel Baba hediyeler nerede?"
"Iıı..." Efe Ege'ye dönüp başını salladı "...nerede hediyeler Ege?"
"Ben nereden bileyim ki, Noel Baba olan sen değil misin?" dedi Ege masum görünmeye çalışarak.
Efe dudaklarını ıslatıp Feza'ya döndü. "Feza'cım şey oldu, hediyelerin hepsini küçük çocuklara dağıttığım için bitti. Seneye ilk sana gelirim, olur mu?"
Feza üzülerek başını salladı. "Peki sen neden 'Ho Ho Ho' diyerek gülmüyorsun Noel Baba? Hem geyiklerin nerede?"
Gökalp ders çalışıyor gibi görünse de onları duyuyor ve kahkahalar atıyordu. Hatta birazdan telefonunu çıkartıp Efe'nin 'Ho Ho Ho' diyerek güldüğü anları kayda alacaktı.
"Geyikleri şey yaptım... dışarıda park ettim. Ege eve almama izin vermedi." dedi Efe saçlarını karıştırırken.
"Niye izin vermedin?" diyerek Ege'ye bakıp kızdı bu kez de Feza.
"Evi kirletirler çünkü Feza. Temizleyemezdik sonra."
"O değilde..." dedi Gökalp "...yanık kokusu geliyor sanki?"
.
ya fezayla efe smutu gelirse
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wanna Be Yours | bxb
Romance[TAMAMLANDI] O her gün başka birisiyle gönlünü eğlendirirken, ben damdan düşer gibi hayatımıza girmiş bebeğiyle onu bekliyordum. - Ata: dur doğru mu anlamışım kapıda bir bebek vardı etrafta kimse yoktu bebeği içeri aldınız üzerinde bir not vardı ve...