!!!smut bölümü!!!
valla hic uyumayıp 4 bölüm yazdım yorum istiyorum31| Sikinin Üzerinde Zıplıyorum...
2022 Sonbahar
"Hadi Feza, in şu arabadan." derken bir yandan da ön koltukta oturan çocuğun kolundan çekiştiriyordu Efe. Ama Feza direksiyona tutunmuş bırakmıyordu. İnmemek için direniyordu.
"Ben eve girmek istemiyorum ama." diyordu çatık kaşlarıyla.
Efe arabanın yanında kendisini ayakta bekleyen Ata'ya bakıp kontrol etti. Oldukça sarhoştu ama beklenmedik şekilde de sakindi. Bardan topladığı çocukları tek tek evlerine bırakıyordu Efe. Saat gece üçü geçmişti, bir an önce kardeşinin arkadaşlarını evlerine bırakıp kendi evine gitmek ve uyumak istiyordu. İlk önce Gökalp'i yurduna bırakmıştı. Sarhoş olmasına rağmen gayet normal görünüyor, sakince odasına gidebiliyordu. Hemen ardından Yekta ve Ege'nin evine sürmüş, iki kafası gidik çocuğu odalarına kadar götürüp yatırmıştı. Sonrasında ise Ata'yla Feza'nın evine sürmüştü.
"Hadi Feza ya lütfen hadi of." diye söylendi Feza'nın kolundan çekiştirmeyi sürdürürken.
"Ben, bu, gece, eve, gitmeyeceğim!" diye heceleyerek bağırdı Feza.
Sonunda dayanamayıp pes eden Efe arabanın kapısını kapatıp kilitledi. Ata'nın koluna girip eve doğru yürüdü. Zile basıp ev arkadaşlarından birinin açmasını bekledi. Defalarca zile basıyordu ki içeriden "Hay amına koyayım, geldim patlama!" diyen adamın sesi duyuldu.
Kapıyı açan Atilla tanımadığı yüzü görünce durakladı. "Buyurun?" dedikten hemen sonra Efe'nin arkasında saklanan Ata'yı gördü. "Ata? Ne yapıyorsun oğlum sen?"
Ata yutkunup "Bu gece kalemim. O yüzden öylece duruyorum. Çünkü kalemler kendi kendilerine kıpırdayamazlar." dedi.
Efe yüzünü sıvazlayıp "Ege'nin abisiyim ben koçum, tanıyorsundur?" dedi sorarcasına. Atilla yüzündeki şok ifadesi kaybolurken başını sallayarak onayladı. "Heh, şimdi sen Ata'yı alıyorsun..." deyip arkasındaki çocuğun kolundan tutup çekiştirdi "...odasına götürüp yatırıyorsun. Feza'yı da yarın sabah ben evine gönderiyorum, tamam mıdır?"
Atilla bir şey diyemeyip yine başını sallamıştı. Ata'nın elinden tutup içeriye çekiştirdi. "Zahmet olmuş size de, iyi geceler."
Efe'nin "İyi geceler." demesiyle kapıyı kapattı.
Beklemeden arabasına yürüdü adam. O kadar çok uykusu vardı ki. İçinden ertesi gün izin günü olduğu için teşekkür etti tanrıya. Range Rover model arabasına bindi. Feza kendi kendine radyoda geziyor hoşuna giden şarkılara eşlik ediyordu. Ona aldırmadan evine doğru sürdü. Yaklaşık 15 dakika sonra evinin garajına arabasını park etmiş, Feza'yla beraber evin içine girmişlerdi.
"Hadi uyku saati geldi Feza. Giyer misin şu pijamayı?" Feza'yı yatağına oturtmuş, üzerindeki kazağı çıkarmıştı. İçki döktüğünü varsayıyordu, çünkü kazak yapış yapıştı. Elindeki kendi pijamasını tutmuş Feza'ya giydirmeye çalışıyordu. Tabi çocuk yine inatçılık etmişti, giymiyordu. En sonunda siniri bozulan Efe "Öyle uyu da götün donsun sabaha kadar." diyerek yanına oturmuştu Feza'nın.
Yatakta Efe'ye doğru döndü Feza "Uyuyacağımı, uyuyacağımızı kim söyledi ki?"
"Ne saçmalıyorsun be oğlu-" cümlesini bitirmesine izin vermedi Feza. Dudaklarını Efe'nin dudaklarına bastırdı sıkıca. Sakalları batmasına rağmen geri çekilmedi uzunca bir süre. Şoktan çıkan Efe omuzlarından ittirdi Feza'yı. "N-ne yapıyorsun Fe-" Yine cümlesini tamamlayamamıştı. Feza işaret parmağını dudaklarına bastırıyordu. Yüzleri hala çok yakındı.
Fısıldayarak "Bu gecenin tadını çıkarmayacak mıyız?" diye sordu.
Efe'nin dudakları kilitlenmiş gibiydi. Şaşkınlıktan irileşmiş gözleriyle öylece bakıyordu Feza'nın yüzüne. Kendine gelince başını iki yana salladı.
"Reddedildi." dedi Feza kendinden emin şekilde. Parmağını indirip yeniden dudaklarını Efe'nin dudaklarıyla birleştirdi. Nazikçe öpüp geri çekilmeden alt dudağını kendi dudaklarının arasına alıp emdi. Efe tepki bile veremiyordu, şaşkınlıktan kaskatı kesilmişti. Feza eliyle Efe'yi göğsünden ittirerek sırtının yatakla buluşmasını sağlayıp üzerine geçti. Tam kasıklarının üzerine oturup dağılmış ifadesiyle Efe'nin yeşil gözlerine baktı. Gözündeki lenslerden biri düşmüştü Feza'nın. Tek gözü doğal göz rengi olan koyu maviyken diğer gözünde kahverengi lens duruyordu. O kadar güzeldi ki Efe'nin karşısındaki manzara. Sarı saçları dağılmış, farklı renkteki gözleri baygınlaşmış, pembe dudakları iyice kızarmıştı. Üstelik yarı çıplaktı, pembe göğüs uçları adeta Efe öpsün diye yalvarıyordu. İncecik beli tam Efe'nin ellerinin oturacağı şekildeydi.
Yutkundu. Feza dudaklarından boynuna kadar her hareketini gözleriyle takip ediyordu Efe'nin. Yükselip alçalan adem elmasıyla gerçekten azdığını hissetti. Efe hızlı bir hareketle yerlerini değiştirdi. Amacı Feza'yı durdurmaktı ama bu durum Feza'nın daha da çok hoşuna gitmiş gibiydi. Elini Feza'nın göğsüne koyup kalkmasına engel oldu. "Feza sarhoşsun, pişman olacaksın. Zorlama beni." Konuşurken bile kendisini çok zor tutuyordu. Çocuğu uyuttuktan sonra tuvalete gidip kendisiyle ilgilenmesi gerekecekti.
Ama Feza hiçbir şekilde Efe'yi dinlemiyordu. "Ya pişman olmazsam?" Göğsündeki eli tutup dudaklarına yaklaştırdı. İşaret parmağını dudaklarından içeri yolladı. Dilini gezdiriyor, emiyor ve göz temasını hiç kesmiyordu.
Efe patlayacakmış gibi hissetti. Feza onu çıldırtacaktı. Sabah onun pişman olacağından o kadar emindi ki. Arkadaşının abisiyle yatmak ona doğru gelmeyecekti. "Yapma Feza... Gerçekten pişman olacaksın."
Emdiği parmakları kendi göğüs ucunda gezdiriyordu Feza. "Neden kendinin pişman olma ihtimalini düşünmüyorsun?" diye sordu. Efe cevap vermek üzereyken izin vermeyip yeniden söze girdi. "Olmayacaksın çünkü. Pişman olman için bir neden olmayacak. Hayatında hiçbir şey değişmemiş olacak..." Efe'nin parmaklarını adeta kendi parmaklarıymış gibi kullanıyordu. Kendi göğsünü sıkmasını sağladı. Dudaklarından küçük bir inleme kaçtı. Efe hipnoz olmuş gibi kırmızıya dönen dudakları izliyordu. "...kaybedeceğin hiçbir şey olmayacağı için pişmanlık duymayacaksın. Bende, bende duymayacağım. Benim de kaybedecek bir şeyim yok Efe."
"K-kendimi zor tutuyorum, Feza... Lütfen."
"Tutma. Yerlerimizin değiştiğini düşün..." deyip Efe'nin elini köprücük kemiğinden başlayarak kendi vücudunda gezdirmeye başladı. "Çırılçıplak uzanıyorsun. Üzerinde oturuyorum. Göğsüne ellerimi yaslamışım. Sikinin üzerinde zıplıyorum... Bedenlerimiz birbirine karışıyor." Dudaklarında gezdirdi parmakları. Efe'nin her cümleden sonra nefesi kesiliyordu. Kalbi Feza'nın anlattıklarıyla öyle hızlı atmaya başlamıştı ki. "Her sikinin üzerine oturuşumda çıkan ses odanın içinde yankılanıyor. Bir yandan kendime dokunmaya başlıyorum. İki taraflı aldığım zevk delirtiyor beni, çığlık atarak inliyorum. En sonunda karın kaslarının üzerine boşalıyorum. Sende içime. Aletinden akan sıvı içimi sıcacık ediyor. Nefeslerimiz birbirine karışırken hiç ayrılmayacakmışız gibi öpüşüyoruz. İstemez misin Efe?"
"Siktir..." diye mırıldandı Efe kendini Feza'nın hipnozuna teslim ederken "...sence artık istememe gibi bir ihtimalim var mı?"
Gecenin devamı tıpkı Feza'nın anlattığı şekilde ilerlemiş, gün doğduktan sonra ise Efe'nin tahminleri gerçekleşmişti.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wanna Be Yours | bxb
Romans[TAMAMLANDI] O her gün başka birisiyle gönlünü eğlendirirken, ben damdan düşer gibi hayatımıza girmiş bebeğiyle onu bekliyordum. - Ata: dur doğru mu anlamışım kapıda bir bebek vardı etrafta kimse yoktu bebeği içeri aldınız üzerinde bir not vardı ve...