Uçaktan inmemiz üzerine 2 saat geçmişti. Mutlu ve huzurluyduk..
Luna: Chris şu mağazaya girelim mi bir şey denemek istiyorum da?
Chris: Tabii istediğin gibi gez dolaş.
Luna: Teşekkürler :)
Bu mağaza, dekolte/ diz üstü / kadife elbiseler barındıran bir mağazaydı. Bende böyle elbiseler pek sevmiyordum. Ama bugün Chris'le yeni bir sayfa açacağımız için Güzel olmak istedim.
Luna: Nasıl olmuşum, Beğendin mi?
Chris: Luna, çok.. Hoş olmuş. Neden daha önce böyle giyinmiyordun?
Luna: Teşekkürler de, ne yani ne istiyordun her gün dekolte giyinip mi karşılasaydım seni!
Chris: Hayır hayır öyle demek istemedim. Demem o ki, daha önce böyle giyinip dışarı çıkmıyordun? Hep Pantolon Sweet, pantolon sweet. Ondan sordum.
Luna: Sadece sana göstermek istiyorum o yanlarımı ve bu aldıklarımı dışarda değil evdeyken giyeceğim.!
Chris: Umm, biraz utandım açıkçası. Her neyse hadi eve gidelim zaten 15dk mesafe var. Yürüyebilir misin taxi mi çağırayım?
Luna: Teşekkürler canım, yürüyebilirim ayaklarım var kör değilsen!
Önden gitmeye başladım, biraz sinir olmuştum ama ona kıyamadım.
Chris: Luna nereye, hey!
Luna: Eve! Nereye olacak.
Chris: Bir gün kalbime inecek demedi deme.
Luna: Yolu bilmiyorum yoksa giderdin tek başına.
Chris: Seviyorum seni be. Her ne kadar trip atsanda..
Luna: Bende Chris.. Bende seni seviyorum..
Evin yolunu tuttuk, Chris sağolsun 20dk sonunda eve vardık. Evin içi gerçekten büyük ve güzeldi.
Chris: Üstünü değiştir gel bende yemek hazırlayayım olur mu.
Luna: Olurr
Chris'in yanağına hemen öpücük kondurup odamıza gittim. Üstüme kadife, kırmızı bir elbise almıştım. Onu giyersem batırırım diye korkuyorum.
Luna: Ahh, yine klasik, başka çarem yok.
Chris: Hayatım istediğini giyebilirsin! Üstüne dökülecek yemekler yapmıyorum.
Luna: Oh, pekala! Yesss istediğimi giyebilirim! O halde seni seçtim kırmızı!
Chris: Wow gecenin ışıkları sizin üzerinizde hanımefendi! Bu ne şıklık. Harika görünüyorsun Luna.
Luna: Chris utandırma, yılda bir giyiyorum zaten. Ama beğendiğin için sana bir ödül verebilirim.!
Chris: Bak sen, nasıl bi ödülmüş o?
Luna: Gözlerini kapat ve beni bekle.
Topuklularımdan çıkan ses onu heyecanlandırmış olmalı ki elleriyle kendine hava yapıyordu. Bu gece birşey yapmayacaktım, Chris'i etkilemek dışında..
Yanına gittim ve ona uzun süreli bir öpücük verdim. O bunu hakediyordu, hemde fazlasıyla..
Luna: Evet, hediyemi verdiğime göre artık yemek yiyebiliriz hm?
Chris:A hayır, evet. Ahaha biraz.. Şaşırdım uzun zamandır böyle bir gece geçirmemiştim.
Luna: Tatlım gece daha yeni başlıyor..
Her kelimemde ona yaklaşıp kollarımı ona doladım.
Chris: Luna aklından neler geçiyor çok meraktayım. Ne istiyorsun bu gece benden?
Luna: Yemek! Soğumadan yiyelim.
Chris: Ahh, yine mi.! Luna farkında mısın senin bu hareketlerin yüzünden 2.5 yıldır hiçbir şey yaşayamadık.! Yatmadık bile doğru düzgün!
Luna: Sen benden bunları mı istiyordun onca sene. Chris bak, ben hazırım ancak zamanı değil tamam mı! Lütfen şu güzel gecenin içine sıçma!
Chris: Oh pekala suç bende kaldı. Hatalı olan benim, Ben dışardayım, yemeğini ye rahatça tamam mı, sana zarar veren de yok üzen de!
Kapıyı çarpıp çıktı. Belli ki Luna'dan bir şeyler bekliyordu artık. Sizce Sinirlenmekte haklı mı?
Luna: Ben ne yaptım ki? Sadece onu beklediğimi söyledim.. Çok mu konuştum... Onu üzmek istememiştim.. . . . . . . .
Hİ! Yeni bölüm! Sizce barışsınlar mı? İyi okumalar!.. Hediye getirdim! ⬇️⬇️⬇️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
