MERAK

25 7 9
                                    

Chris: Hmm, uyandım hayatım bi saniye.

O gözlerini ovuştururken hostes çoktan gitmişti, önemli değil. Chris uyandığında o kadar tatlı ve masum oluyordu ki adeta bir melek gibiydi..

Ellerimi çeneme koyup onunla konuşmaya başladım, oda bana döndü.

Luna: Chris, neden bu kadar...

Chris: Hm, anlamadım?

Luna: Diyorum ki, neden bu kadar tatlı, masum ve harika olmak zorundasın. Ben seni hakedecek ne yaptım çok merak ediyorum... Hm?

Chris: Ah, uyanır uyanmaz yapma Luna rizz'lerine gelemiyorum. Şey yani bilmem ki, belki de beni kendine aşık, etmişsindir..

Luna: Ah, bu cevabı beklemiyordum. Aslında.. olabilir evet bunu yapmış olabilirim. Çünkü ilk tanıştığımızda seni o kadar beğenmiştim ki ahh....

Chris: Hmm öyle mi, O zaman da beni seviyor muydun?

Luna: Sevmek ne kelime, aşıktım aşık! Senin için şiirler yazardım ama veremezdim ya beğenmezsen, ya ciddiye almazsan diye. Arkadaşlarım sürekli seni başkalarına yakıştırırdı, bende hüngür hüngür ağlardım.

Chris: Ahahaha gülmekten karnıma ağrılar girecek, yavaşla Luna.

Luna: Ama benim suçum değil, senin!

Chris: Nedenmiş o?

Luna: Yakışıklı ve çekici olmak senin suçun bi kere!

Chris: Vayy bana böyle iltifatlar eder miydiniz Luna Hanım? Şaşırdım açıkcası 2 yıldır sadece "Chris ve Sevgilim" diyorsun.

Luna: Ah be adam ben ne şiirler yazdım da sen görmedin. İlkten yazar olmayı düşündüm biliyor musun. Belki ünlü olursam beni seversin sandım.

Chris: Düşüncelerine hayran kaldım gerçekten. Bende Sana birşey itiraf edeyim mi?

Luna: Hmhm.. Seni dinliyorum.

Chris: Aslında sen bizim sınıfa geldiğinden beri seviyorum seni. Bazen Lee know falan beni zorladı."Git yanına söyle ağzına geleni"diye. Yapamadım ama pişman da değilim.

Luna: Niye insan sevdiğine sevdiğini söylemeli.

Chris: Bizim sınıfta bi çocuk vardı Hatırlar mısın, Sarı saçlı, çilli bi çocuk.

Luna:Adı neydi ya, Felix! Evet Felix ee sonra..

Chris: O çocuk senin arkadaşını seviyordu. Ama seni de seviyordu. İkilemde kaldı, bazen tek dediği şey "Telya da güzel, ama Luna da güzel ahh napıcam ben" olurdu. Sonra okuldan gitti daha fazla katlanamadı.

Luna: Gerçekten mi, waow hiç düşünmezdim. Her neyse kaç saat kaldı inmemize?

Chris: Yaklaşık.. Bir buçuk saat kaldı. Neden sordun?

Luna: Mm bilmem içimden geldi.

Chris:O zaman bar kısmına gitmek ister misin?

Luna: Bar mı, Uçakta ne gezer?

Chris: Bu uçağın ayrıcalığı budur. Mini bar bölümleri var. Bizde o uçaklardan birine denk geldik. Hadi, evet mi hayır mı?

Luna: Seninle herşeye..

Chris: Oo güzeldi, Önden buyurun Luna Hanım.

Luna: Ahh, teşekkürler.. Kocacım.

Chris: Az kaldı buyrun açılışı siz yapın kapı Sağ tarafınızda.

Luna: Waow burda herşey var desene. Ama içimden bir his bugünün en güzeli olacağını söylüyor. Let's go!

Chris: Thanks my lovely..

Luna: Merhabalar, Bize ne önerirsiniz?

*Barmen:B*

B: Oh, merhabalar! Size Bu viskiyi öneririm. Eğer ilk kez içiyorsanız pek etkisi yok. Eğer ki shot'larsanız mükemmel bir tat verir.

Luna: Hayatım sen ne dersin?

Chris: Tamam bu olsun. Deneyelim bakalım.
.
.
.
.
.
.
.
.

Hİ! Yeni bölüm geldi! İyi okumalar!.. 🤍
Yine bir hediyem var!
                           ⬇️⬇️⬇️

 🤍Yine bir hediyem var!                            ⬇️⬇️⬇️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kraliyet Günlüğü {Bangchan}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin