двадцать два

953 99 72
                                    

"Vursana lan!" Diye bağırdı Beomgyu. Serim beomgyuya küfürler ederek wooyoungu oyunda yenmeye çalışırken onların bu mutlu halini görüp gülümsedim.

Karmaşık duygular yaşıyordum son zamanlar. Her şey bir anda benim için değişmişti, bir sevgilim olmustu, daha çok arkadas edinmiştim, en önemlisi ise artık annem anneliğini yapıyordu. Hatta bugün bir şirkette işe başlamıştı.

Hayatımın dönüm noktasındaydım ama mutlu olduğumu hissetmiyordum. Herkes yanımdaydı, bana her yönden desteklerini gösteriyorlardı ama ben kendimi onlara karşı yetersiz hissediyordum. Sebebini bilemediğim bir yorgunluk vardı üzerimde, Uyusamda geçmeyen.

Bu olanların aslında beni mutlu etmesi gerekirken, daha çok yorması gittikçe güçsüzleşmeme neden oluyordu.

İyi değildim, iyi hissetmiyordum, İyi hissettirmiyordum. Bunları arkadaşlarıma bahsetmek istiyordum ama yeterince benim dertlerimle ilgilendikleri için hiçbir şey söylemek istemiyordum. Ama içimde tuttukça kendimi yiyip bitiriyordum.

Kalbime giren ağrıyla derin nefesler alıp vererek hızlıca diğerlerine belli etmeden odama çıkıp kapıyı kapattım. Ağrıyan kalbimin üstüne elimi koyarak yatağa oturdum.

Derin nefesler alıp vererek dolan gözlerimden yaşlar akmaması için büyük bir çaba gösterdim, fakat işe yaramadı çabalarım. Sanki birisi kalbimi kırmışta onun acısı yüzünden ağlıyor gibiydim. Yanaklarım saniyeler içerisinde yüzümü yeni yıkamış kadar ıslanmış, çenemden gözyaşları akıp gitmişti.

Gözlerim yatağımın baş ucundaki çerçeveli resimlere kaydı. Annemle yeni çekilmiş bir fotoğrafımız, onun hemen yanında soobinle olan fotoğrafım ve diğer bir yanda beomgyularla 6 sene önce çekilmiş çocukluk fotoğrafımız.

Annemle olan fotoğrafıma uzun uzun baktım. İçim daha da daraldı, daha da çok ağladım ve kendime lanetler etmeye devam ettim. Gözümün önüne gelen eski anılarım elimdeki çerçeveyi yere fırlatmama neden oldu.

Nasıl çabucak onu affedebilmistim? 17 seneyi nasıl unutmuştum da bunu yapabilirdim aklım almıyor. O beni bu kadar yıl süründürmüşken ben sadece onun ağlamasına katlanamayıp affetmiştim. Çok mu saf yürekliydim? Çok mu aptaldım da her şeyi bu kadar çabucak unutup hayatıma devam edebileceğime düşünmüştüm. Nasıl bir dipteydimde bir sözle her şeyden vazgeçebilmiştim aklım almıyor.

Peki soobin. Bana dediği onca eskort lafları. Simdi nasıl oluyorda ona deli gibi aşık olmuştum. Nasıl oluyorda onu hayatımın en önemli kişisi olarak kalbime koymuştum. O da bir gun gidecekti, o da diğerleri gibi zamanı geldiğinde benden sıkılacak ve beni istemeyecekti. Bunu bile bile nasıl ona gün geçtikçe daha çok bağlanıyordum anlamıyorum

Annemin bir anda iyi bir anne olma çabası ve soobinin bir anda beni sevip, bana karşı değişmesi çok düşündürtüyordu. Özelliklede soobin. Bir anda değişen, değiştirdiğim çocuk ne zamana kadar böyle kalacaktı ki?

Dinlenmem gerekiyor fakat beynimi işgal eden sorular yüzünden uyku bana haramdı. Uyurken düşündüğüm sorular uyandığımda da kafamın bir köşesinde olacaktı. Bütün gün aynı şeyleri düşünecektim, cevabını bulamayınca daha çok kendi üzerime gelip hayatı kendime zindan ettirecektim.

Gay eskort *yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin