Umutsuz aşk | Draco ile hayal et

Bölüm: 8

Ertesi gün kalktıktan sonra üzerimi değiştirip gizlice evden kaçtım. Tabi sabah denirse. Saat 3-tü. Gece nöbetçilerini aşana kadar bittim. Öyle dikkatliler ki. Hele saray sınırını koruyanlar.!

Her neyse onları geçtikten sonra yola koyuldum. Eve vardığımda saat 4-tü. Annemler uyuyordu. Hemen mutfak diye bildiğim odaya geçip bir şeyler atıştırdım. Sonra asamı alıp bizim sarayın 5 katı büyüklüğünde olan evimizi gezmeye başladım. Asamın ışığını açtım ve bir odaya girdim. Tıpkı benim zevkime uygun bir odaydı. Belki de benim odamdı. Odayı gezmeye başladım. Tek ışık yetmediği için

Oda krem rengi üstünde yapılmıştı. Bazı duvar kısmında saray fotoları vardı. Tavanı ise desenlerle donatılmıştı. Bir tane de şömine vardı. Üzerinde soluk pembe çiçekler vardı. Şöminenin yanındaysa tek kişilik koltuk vardı. Yatak ise beyaz ve krem renginin karışımıydı. Odadan diğer odaya kapısız bir geçit vardı içeri geçince karşıma 1 kütüphanelik kitaplar çıktı. Kitabı sevdiğimi nereden biliyorlardı? Kapısız geçidin solunda bir kapı vardı. O da banyoydu.

Odam çok asildi, çok beğenmiştim. Eğer benim odam değilse bu odayı isteyeceğim. Mutlaka, çok beğenmiştim odayı.

Oturma odasını gezmeye başladım. Aşırı büyüktü. Tavandan iki tane büyük avize asılmıştı. 6 tane kapısız geçit vardı. Kapısız geçidin üzerinde balkon yerleşiyordu. 5 tane koltuk vardı. Odaya girince göze ilk çarpan şeylerden birisi  duvardan asılmış tabloydu. Esasen beyaz rengin hakim olduğu odaydı. Duvarların üzerinde çok güzel tek tek detaylarına kadar işlenmiş desenler bulunuyordu. Bu odayı daha da güzelleştiriyordu.

Daha sonra mutfağa geçip incelemeye başladım. Diğer odalara nispeten daha küçüktü. Beyaz ve kızıl renklerin hakim olduğu çok güzel bir odaydı. Her odada olduğu gibi bu odada da hem tavanda hem de eşyaların üzernde çok güzel desenler vardı. Bu ev beni gerçekten büyülüyordu

Sonra yemek odasına geçip odanı gezmeye başladım. Bu oda diğerlerinden bir az daha farklıydı. Bu odaya kahverengi-rem renkleri hakimdi. Duvarlardagöze çarpan şeyler ise 4 tane tabloydu. Bu evde de hizmetçiler vardı. Onlar için de sandalye koyulmuştu. Hem de bu odada diğerleinden daha fazla desene sahipti 3 tane avize vardı.

Daha sonra yemek odasının yanındaki köşeye gittim. Burada piano vardı. Yoksa piano çaldığımı da mı biliyorlardı?

Daha sonra rastgele bir yere girdim ve sera olduğunu gördüm. Baya fazla çiçek vardı.

(Bu arada sarayımızın dıştan görünüşü bu)

Saray koridorları
(Sarayın girişi)

(Ve koridorlar)

Buraları gezene kadar sabah olmuştu. Annemlerle koridorda rastladım.

Selen-"kızım ne zaman geldin?"
Arianna-"saat 4-ten beri buradayım odaları geziyorum. Bir oda beğendim içerisinde kütüphane var."
Ploudos-"o oda senin zaten."
Arianna-"ay gerçekten mi?"
Ploudos-"evet."
Selen-"acıktıysan hizmetçilere söyleyeyim yemek yapsınlar. Kahvaltıdan sonra şahsi dadınla da tanışırsın."
Arianna-"evet açım sonra tanışırım."
Selen-"Gabriel her zamanki kahvaltıdan yap."
Gabriel-''tamam Tanrıçam"

Yemek odasında yemek yerken annemlerle sohbet etmeye başladık.

Arianna-"baba."
Ploudos-"efendim kızım."
Arianna-''benim sevgilim var"
Ploudos-"e olsun? Buraya gelmesini istiyorsan gelsin."(yazar notu- napim senin sevgilin var? Gel şok gözümüze.)
Selen-"kaç yaşında?"
Arianna-"aynı yaştayız 15. Daha 5-ci sınıfa gideceğiz."
Selen-"he tamam gelsin gelsin."
Ploudos-"kimlerin oğluymuş bu?"
Arianna-''Malfoyların."
Ploudos-"aşık olmasaydın izin vermezdim arkadaş olmana ama napalım aşıksın diye bir şey yapmıyorum. Evlenmene de izin veriyorum evlenirsin."
Arianna-"yaşasın o zaman ben onunla Hogsmade'e buluşacağım."
Selen-"buluş sonra getir buraya. Biz de hazırlık görelim onun için."
Arianna-"sizi çok seviyorum."