🌃🌙⭐️ GİRİŞ ⭐️🌙🌃

79 4 2
                                    

12 ocak 2023

Sırtımda ki 1 kilo ağırlıkla metro istasyonuna doğru koşuyordum.  Okulun ilk günüydü ve daha ilk günden  geç kalacağım gibi görünüyor.

Metronun geliş saatine baktığımda 8.54 yazdığını gördüm.Ve şuan saat 8.49. Tamı tamına 5 dakika içerisinde metro istasyonunda olmam gerekiyordu yani.

Yalnız ben bu hızla değil 5 dakika 50 dakika geçse bile o istasyona varamam. Daha ilk günden azar yemek istemiyorum ya.Keşke birazdaha erken uyansaydım.

Anneme"30 dakika daha"diye yalvardığımı ve annem tarafından yerde sürüklene sürüklene uyandırıldığımı hatıradımda... Ben benim aklıma.... Neyse... Anne sende beni keşke bir sürahi soğuk suyla uyandırsaydın, akıllanırdım belki.

Zor bela istasyona birazda olsa yaklaştığımda tekrar kolumdaki saate baktım.

08.53 Fuck! Run Mavi Run!

"Nereye koşuyorsun salak. Nah yetişirsin sen oraya! Birazdaha erken kalksaydın şuan topuklarını arkana vura vura koşmak zorunda kalmazdın.çek cezanı"

Diye çemkirdi iç sesim. Sana şuan okkalı bir küfür etmek isterdim iç ses.Ama şuan ilk defa o kadar haklısınki.

Hızımı arttırdım.Fakat yinede metro istasyonuna o kadar çok yaklaşamamıştım.Ya bu kadar uzunmuydu bu yol. Daha dün çok yakındı. uzattılar mı lan yolları. Kesin geç kalacağım ya!

Birkaç dakika boyunca koşup bütün nefesimi tükettikten sonra benden beklenmeyecek şekilde bir mucize oldu ve o metroya yetiştim. Kara görülmüştür arkadaşlar. Tebrik edin beni. Gün geçtikçe şaşırtıyorum kendimi ha! Gurur duyuyorum kendimle.

Turnikelerden de zor bela geçtiğim gibi metroya koştum şükürki daha yeni gelmişti.

"Keşke canlı olsaydın da sana güzel bir el hareketi çekseydim ses,hani yetişemezdim oraya ha, morsmu oldun!"

"Bi zahmet yetiş yani ben senin karakterini çok iyi bildiğim için öyle birşey dedimde.. Şaşırtıyorsun beni gerçekten git gide."

Dudaklarım iki yana kıvrıldığında iç sesimi mors etmenin memnuniyetini yaşıyordum. Onu bırakında iyiki de erken gelmişim geç kalsaymışım ne olurdu Allah bilir.Bu ne doluluk be kardeşim.Hiç işiniz gücünüz yokmu sizin be.

Zaten sabah erken kalkınca bir gergin oluyorum,belamı arıyorsunuz gerçekten arkadaşlar.inşallah birine patlamam. Her ne olursa olsun mecburum binmeye. Birazdaha vakit kaybedemem.

Metrodan tutun yapanlara kadar küfür edip metroya bindim. Ama verdiğim kararımdan pişman olmam en fazla bir dakika sürdü.

Binmeseydim iyiydi ya! Nefes alamıyorum! Hiçbiride inmiyor off! Sabah vakti bu metrolar niye dolu olurki. Şansımada herkes benim gittiğim yere gidiyor.

"Hay ben,senin şansınada,sanada!"

Sonunda bir kadın koltuğundan kalktığında Allah'a şükredip kadına da dua ettikten sonra yolcularla savaş verip koltuğa oturdum. Kaparsınız siz o yeri bekleyin!

Yeterince nefeslendiğimde çantamdan kulaklığımla, telefonumu ve kaçıncı okuyuşum olduğunu sayamadığım kitabı çıkardım. ' Yaz Uykusu'

Telefonumdan da rastgele bir şarkı açıp kulaklığımı kulağıma taktım.Malum kalabalık yerde sesli bir şekilde müzik dinleyince taşlanacak hale geliyorsunuz.

Kitabımı okumaya başladığımda rastgele açtığım şarkının sözleri kulağıma doldu

Of ki ne of, birdaha of azdaha dayan

Son bir dilek alacağım var

Kayıp giden yıldızlardan

Yüzümü ekşittim,"beni aşka inandır"mı. okuduğum kitapla bu şarkının anlamı ne acaba.Ayrıca ben inanıyor muyum da seni inandıracağım.Aşk diye birsey var sanki.

Şarkıyı değiştirmek istedim ama şansa bakın ki telefonum donmuş. Uğraşamazdım.

Bir daha kim duyar sesimi

Ya bu kader baştan yazılsın

Yada hayatın kendisi...

Tam tekrar kitabıma odaklanacaktım ki gözlerim bir süliette dondu kaldı. Simsiyah dalgalı saçlı,kara gözlü,uzun boylu ' en az 1,95 boylu', siyah ceketli ve son derece yakışıklı bir erkek. Acunun parası kadar hay maşallah bir erkek. Kulağında kulaklıklar vardı ve elindeki kitaba odaklıydı. Ayaktaydı ama bunu dert ediyor gibi görünmüyordu. Oldukça ciddi görünüyordu.

Gözlerimi çocuktan alamadım. Nefesim kesildi ve neden kalbimin göğüs kafesimi kıracak kadar attığına anlam veremedim. Ne oluyor sana sayın kalbim.

O sırada şarkının nakarat sözleri girdi araya.

Şimdi bana öyle birşeyler ,

Söyle ki durup dururken,

Tam hayattan vazgeçerken

Beni aşka inandır...

"Kız bune,neredeyiz ya biz, cennetten mi düştü acaba bu çocuk"

"Vallahi onu bilmem ama benim içime birşey düştü iç ses"

Sonunda gözlerimi çocuktan çekip,kitabıma çevirdim.Erkek kesiyor dedirtemezdim kendime.Ama kendime  engel olamadım.

Kafamı kaldırıp bir daha baktığımda orda olmadığını gördüm. Nerde lan bu çocuk! Hayalmiydi acaba...Yok.

"Aşk diye birşey yok diye dolandığın halde evde on bin kez bu şarkıyı dinlersen olacağı bu,çocuk seni aşka inandırıyor daha ne istiyorsun"

Yok iç ses saçmalama ya ne aşkı,ben aşık olmamki,olamam.Nereye gitti acaba . Keşke nereye gittiğini ögrenseydim.

"İşte benim kararlılık seviyem,harikasın kızım"

Telefonumun çalmasıyla aklımdaki düşüncelerden bir nebzede olsa sıyrıldım. Arayan kişiye baktığımda, kişinin pekte şaşırtıcı olmadığını gördüm. Beni bu hayatta birtek 3 kişi merak ederdi,birtek 3 kişi yalnız olmadığımı bir nebzede hissettirirdi.Abilerim ve ikiz kardeşim Yeşil.

Aramayı cevapladım.Anında Yeşilin endişeli sesi geldi diğer taraftan.

"Alo Mavi,neredesin sen kızım ya. Kış uykusuna mı yattın ayıcuk!?

Gülmek istedim ama pek başarılı olamadım

"Geliyorum Yeşil,metrodayım" sesim titriyordu. Neden titriyordu?

"Kız ne oldu sana? "dedi Yeşil telaşla.

"Ne ne oldu ? "

"Kız 65 yaşındaki babaannem gibi ne titrek titrek konuşuyorsun benimle birşey mi oldu?"

"Ya hayır Yeşil başlama yine. Geliyorum işte bekle ölmezsin."

"Sala-" Telefonu yüzüne kapattığımda kelimesi yarıda kaldı. Ne geleceğide bariz belliydi.  İyikide kapatmıştım. Okula gidince bunun tam tersi bir fikirde olacağımı da biliyordum. Çarkıma tükürecekti.

En sonunda metro durdu. Aklımdaki düşünceleri birazda olsa unutup metrodan inip okula doğru giden patikada yürümeye başladım.

Ben Mavi Sema Yakamoz Yılmaz. Ve bu okul yılının benim hayatımı değiştireceğini bilmeden yeni okuluma doğru yürüyordum.

🌙⭐️🌃

                GÖLGELERİN ARASINDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin