🌃🌙⭐️ 3.BÖLÜM ⭐️🌙🌃

27 1 3
                                    

SAAT 02.00 FELAKETİ

"Sevgilim değildi abimdi""

🌙⭐️🌙🌙⭐️🌙⭐️🌙⭐️🌙⭐️🌙⭐️🌙⭐️

3 kelime... Bi numarası olmayan basit 3 kelime. Bu basit 3 kelime, benim şaşkınlığımın ve mutluluğumun en büyük sebebiydi... Nasıl buralara geldim ben 3 kelimeyle mutlu olacak...

Siyah saçlı kız bunu söylediği gibi lavabodan çıkıp gitmişti ve arkasında şaşkın şaşkın bakan bizi bırakmıştı. Sınıfa geçdiğimizde onla birdaha göz göze gelmemiştim. Cidden ne oluyor lan bu aşağılık yerde!

"Ya yeter bıktım artık ben bu dersten ya!"

Yanımda sızlanan ikizime gözlerimi devirip önüme döndüm. Matematik dersinde geometri konusu vardı ve Yeşil ders boyunca tahtayla bakışmıştı. Ondandı bütün bu sızlanmaları. Ama ben bunun derdini çekmek zorundamıyım. Tabiki hayırrr...

Okuldan sonra eve yürüyerek gidiyorduk. Ben öyle istemiştim. Genellikle okuldan sonra dönüşte yolu uzatmak için yürüyerek gitmek istiyordum. Tabi şuan yağmur yağması beni daha çok bu isteğe sürüklüyordu.

Yeşil sinirli gözlerini bana dikti ve sonunda bana patladı. Olacağı buydu zaten.

"Birşey söylesene köpek!"

Sesli bir şekilde of çektim, ellerim boynumda asılı duran fotoğraf makineme gitti.

"Ne dememi bekliyorsun acaba gerizekalı? ne yapabilirim ben sana"

"Ben burda boşamı dert yanıyorum lan ha!"

Arkama dönüp bizimkilere baktım. Ellerindeki telefondan birşeylere bakıp söyleniyorlardı. Bizi duymuyorlardı.

"Ben sana yardım ederim tamam mı Yeşil şimdi sus! "

Oda oflayıp yürümeye devam etti. Gözleri fotoğraf makineme kaydı.

"Sende ya sürekli kitap okursun yada fotoğraf çekersin ayarını bulamıyorum" güldü.

Bende güldüm ve onun gülerken ki fotoğrafını çektim. Daha da fazla güldü ve makineden fotoğrafına baktı.

"Güzel çıkmışım gerçekten" saçlarını geri savurdu ve göz kırptı. Genişçe gülümseyip kafamı 'öyledir kesin' tarzında salladım. Kolunu omzuma attı bende kolumu onun beline doladım. Öyle yürümeye başladık.

"Gökhan, ben bunları çözemiyorum ha! Lan siz birkaç saniye önce birbirinize dalmayacakmıydınız?" Arkama döndüm. Gökhan abim usanmışlıkla kafasını salladı.

Yeşil'le birbirimize bakıp gülmeye devam ettik ve önümüze döndük.

Siteye girip asansöre bindik. Abilerim asansörde bile şarkı mırıldanan bizlere öfkeli bir bakış attılar. Şarkının yeri yokki ama abiler

"Belki de söylediğiniz şarkının sözlerine öfkelenmişlerdir he Mavi"

"Ne alaka lan. "

Asansör açılınca şarkı söylemeyi kesip aynı anda asansörden çıkıp daireye doğru yürüdük.

Bizim dairenin olduğu yere geldiğimize süpürge sesleri katı inletiyordu. Annem yine temizlik yapıyordu anlaşılan.

"Yine misafir gelecek galiba biz welcome to amcamın ev." Fırat abimin dediğine göz devirerek başımı salladım. Maalesef ki haklıydı.

'Utanmasalar bizim evde sabahlayacaklar ya ben böyle kadınlar görmedim"

Yeşil'in dediğine de somurtkan bir ifadeyle kafa sallayıp Gökhan abime baktım. Göz kırptı ve kolunu omzuma attı. Bende kolumu beline sardım.

Annem bizim geldiğimizi görünce süpürgeyi kapatıp yere bıraktı.

                GÖLGELERİN ARASINDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin