⭐️🌙🌃 1.BÖLÜM ⭐️🌙🌃

55 3 6
                                    

"Sakin ol Mavi Sakin ol kızım."  Yok sakin olamayacağım.Nasıl olur ya,nasıl daha ilk günden okula geç kalabilirim. Tam zamanında metroya binip yetişeceğini sanan Mavi'ye, yavaş yürüdüğü için okula geç kalma şoku. Niye koşmadım ki niye ya niye!

"Peki niye şimdi koşmuyorsun,neyi bekliyorsun mal kırması? Diğer derslerin de bitmesini mi bekliyorsun ? Ha bak o zaman olur. Yürümeye devam et!"

Haklısın iç ses ben niye koşmuyorum. Zaten geç kalmışım,bari ilk dersin ortalarına yetişiyim.

Kulaklığımı kulağıma takıp müzik de açtıktan sonra koşmaya başladım. Koşacaksam en azından zevk alarak koşayım.

Her koştuğumda boynumdaki fotoğraf makinesi daha çok sallanıp göğsüme vuruyordu ve makine biraz sert olduğu için her vurduğunda canımı acıtıyordu. Ama yanımdanda ayırmıyordum. Çünkü niye ayırayım. Canım o benim.

Koşa koşa okula varıp nefes nefese okulun bahçesine baktığımda gördüğüm görüntü beni pekte şaşırtmamıştı.

Endişeli endişeli etrafa bakan,tedirginlikle dudaklarını kemiren ve sırf beni merak ettiği için derse girmeyen bir adet Yeşil. Ah be ikiz. Niye yapıyorsun bunu kendine. Sanki ilk defa geç kalıyorum ha. Her defasında niye aynı şeyi yapıyorsun be kızım.Girsene be dersine.

Abilerim beni bildikleri için pek merak etmezler. "Gelir nede olsa,her zaman yaptığı şey" der, boşverirler beni. Pekte merak etmezler ' Yeşil'i merak ettikleri gibi.'

Oda onları dinlemez,gelmediğim her dakika endişesi dahada artardı. Yanına gittiğimde en çokta o beni sinir ederdi. Ne kadar da tezat bir ilişki.

Yeşil ; Turuncu saçlı,benden biraz daha kısa boylu ve yeşil gözlere sahip biriydi. Psikolog ve onun yanında ünlü bir senarist olmak istiyordu. Film yazmaya bayılıyordu. Uysal biri değildi ve kolay kolay güvenmezdi.Güler yüzlüylü. tebessüm ederdi. Benim gibi oda kitap okumayı çok severdi. Her tenefüs hocalardan gizli gizli arka sıraya geçip kitap okuduğumuzu hatırlıyorum.

Ben ise simsiyah saçlı,mavi gözlü ve yüzü çilli bir kızdım. Gazeteci olmak istiyordum çünkü insanların foyalarını ortaya çıkarmayı seviyorum. Uysal biri değildim,çabuk sinirlenirdim,ve somurtkandım. Öyle herkese gülümsemezdim. Kimseye güvenmezdim. Çirkeftim. Ve tabiki kitap okumayı ve fotoğraf çekmeyi çok severdim. Kitap okumak ve fotoğraf çekmek bir hayat felsefedir benim için. Huzur verir bana,heleki müzikle olunca...

Okulun kapısına doğru yürüdüğümde süper sonik kardeşim hemen gördü beni. Yüzündeki endişeli ifade kendini rahatlamış bir ifadeye bırakırken sinirle benim yanıma geldi.

" Oo Mavi ayıcuğumuz teşrif ettiler okula" diyip alkışlamaya başladı.

"of geldik işte,boş yapma! Ayrıca hanımefendimiz değilmi lan onun  doğrusu?"

"Dur bi bakayım tipine" Yüzümü inceledi ardından sırıttı.

" Yok ben bu tipe hanımefendi dersem çarpılırım" kahkaha attı.

" Siktir git Yeşil benimle uğraşma,zaten kafam duman."

Aklım hala o metrodaki çocuktaydı. Adı ne acaba?

"Ha!" dedi aydınlanmış bir şekilde
"Hakket lan,ben seni hesaba çekecektim. Senin sesin niye öyle çıkıyordu telefonda, birşey mi oldu ? "

Ha şimdi sıçtık işte, napıcam. Söylersem yıllar boyu dalga geçer benimle bu orangutan surat. En iyisi söylememek. Ama biz birtek,birbirimizden birsey saklamazdık

"Anlatıcam" dedim sadece. Sonra anlatmak en iyisi olacaktı

Bu cevap onu pek tatmin etmemişti. Tam çirkefleşecektiki son anda durdurdum,durdurmazsam onun çenesi hepimizi mahvederdi. Kız 1 saat aralıksız konuşuyor yeminle.

                GÖLGELERİN ARASINDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin