MAMA'S BOY/Minsung

4

Aşşağı indiğimizde Minho çoktan arabaya binmişti. Bende Jeongin'in arka koltuğa oturduğunu gördükten sonra ön yolcu koltuğuna oturdum.

Yolun yarısı sessiz geçtikten sonra Minho konuşmayı başlattı.

"Neden az önce ifade vermek istemedin?"

Kaşlarımı çatıp Minho'ya döndüm.

"Ne demek vermek istemedi?"

Gözünü yoldan hiç ayırmadan konuşmaya devam etti.

"Bilmem. Polisler söyledi. Şuan reşit olmadığı için zorlamamışlar ama hafta içi mutlaka ifade vermesi gerekiyor."

Bir süre Jeongin'den cevap gelmeyince arkamı döndüm. Kafasını cama yaslamış sessiz sessiz ağlıyordu. Bir şey söylemeden tekrar önüme döndüm.

Bende kafamı cama yasladığımda yol dikkatimi çekmişti.

"Bu yol senin evine gitmiyor ki?"

Minho soruyu kime yönelttiğimi anlayıp anınca cevap verdi.

"Jeongin'in eşyalarını almak için eve gidiyoruz."

Anladığımı belirttikten sonra tekrar yola döndüm. Yaklaşık 10 dakika sonra zaten eve gelmiştik.

Minho arabadan inince bende elimi kapıya attım ama Jeongin'in olduğu şekilde uyuyakalması ile duraksadım. Ev eski halindeydi ve tekrar içeriyi görmesi doğru olmazdı o yüzden uyandırmama kararı ile arabadan indim.

Kapının önüne geldiğimizden Minho cebinde ki anahtar ile kapıyı açtı.
İçerisi dün geceki ile aynıydı. Hala yerlerde ve duvarda kan vardı. Ve bu görüntü ile koku miğdeme hiç iyi gelmiyordu.

"Sen Jeongin'in odasından eşyalarını alsana bende diğer odalara bakarım."

Kafamı sallayıp sol taraftaki odaya yöneldim.

Diğer odalara göre o kadar da kötü değildi.

Hemen dolabın üzerinde ki valizi alıp kıyafetleri dizmeye başladım. Çok fazla kıyafet vardı hepsini alamazdım o yüzden Jeongin'in en sevdiği kıyafetleri aldım.

Masasında ve kitaplığında ki okul kitaplarınıda sırt çantasına koydum.
Bunların dışında bir kaç parça iç çamaşır, takı kutusunu, parfümleri, kremlerini ve masasının köşesinde ki tilki desenli bardağını aldım.

Odadan çıkarken yatağın altında ki oyuncak tilki dikkatimi çekti. Çantaları kapattığım için onu elime alarak odadan çıktım.

Minho çoktan işini bitirmiş kapının yanında bekliyordu. Elimde ki oyuncak dikkatini çekmiş gibi duruyordu ama bir şey söylemedi.

Yanından geçip açık kapıdan çıktım. O da arkamdan gelip kapıyı iki kere kilitledikten sonra elimde ki eşyaları alıp bagaja yürüdü.

Ben ön koltuğa oturduktan sonra oda bagajı kapatıp yerine geçti.

Arabayı çalıştırdığı sırada benim evime döneceğini anladım.

"Bende sizinle geliyorum."

Bana dönüp gülümsedikten sonra kendi evine sürdü.

Evin önüne geldiğimizde, Minho arabayı park ederken bende Jeongin'i uyandırdım.

Hepimiz arabadan inince Minho kapıyı kilitleyip evin kapısını açtı.

Elimde ki Jeongin'in eşyalarını odasına bıraktım. Minho'nun bir odası boş olunca o da Jeongin geldiğinde kullansın diye ona vermişti. İyi de yapmış.