" Hikaye, Jujutsu Kasien karakterlerinin Güzel Sanatlar Fakültesinde okuduğu bir evrende geçiyor "
(...)
Yuuta, serginin bir köşesinde duran yalnız tuvali görünce oracıkta kalakaldı.
Tuvaldeki resim; ne Mona Lisa ya da İnci Küpeli kız gibi belli bir silüet içeriyordu, ne The Kiss tablosu gibi bir duyguyu vurguluyordu, ne de Melon Şapkalı Adam ya da Belleğin Azmi tablosuna benzer şekilde soyut bir anlama tutunuyor gibi gözüküyordu.. Van Gogh'un eserleri gibi doğa üstü bir havası da yoktu.
Önünde durduğu resmin kendine has bir güzelliği vardı, görülmeye değerdi. Ona, adını koyamayacağı derin şeyler hissettirdi. Elinde olmadan tabloya daha çok çekilmişti.
iç içe geçmiş renk ve motif cümbüşünü seyretti. sanatçının, elindeki fırçayı hangi duyguları hissederek tuvale sürttüğünü hayal etti. Gerçi pek işe yaramamıştı. Tablonun konseptini anlayamadı.
sonra sağ bacağına hafif bir kramp girince duvardaki saate baktı ve bir süredir aynı yerde dikildiğinin farkına vardı.
Merakına yenik düşüp yanındaki siyah saçlı çocuğun omzuna dokundu.
Yuuta : Hey.. Megumi
Megumi : Hm?
Yuuta : Bu tablonun çizeri kim biliyor musun?
Megumi kendisine yöneltilen soruyla duraksadı, birkaç adım ileri attı ve tabloyu inceledi.
Megumi : üzgünüm imzası yok kimin yaptığını bilmiyorum
