1. Bölüm

561 45 3
                                    

Şu anda gülerek çıktığım merdivenlerden sinirle iniyordum, aklıma gelen cümleyle sinirim daha da artmıştı.

Güvenip ve sevdikten sonra hayatına aldığın bir insan senin bütün umudunu, hayallerini, geleceğini alt üst ettikten sonra tekrardan başka birine nasıl aynı şansı verebilirsin ki?

Bu belki de başkasına göre önyargı olabilir ancak bu durum bana göre öngörüydü.

Ve ben farklı insanlar tarafından hep terk edilmiştim, kimse bana kalkıpta tekrar terk edilmek için yeni biriyle tanış diyemezdi.

Evime gider gitmez yeni bir psikolog araştırmam gerekecekti.

Park yerine geldiğimde çantamdan anahtarımı çıkartıp arabamın kilidini açarak bindim. Derin bir nefes alıp gülümsemeye çalıştım, çünkü eve gidiyordum ve her şeyi geri de bırakmalıydım.

Kısa sürede evimin olduğu siteye giriş yaptığımda kapıyı açan güvenliğe selam vererek otoparka gidip aracımı park ettim.

2 senedir bu sitede yaşıyordum, mevkisi ve güvenliği iyi olması hala burada durma sebebimdi.

Asansörün kapısının açılmasıyla çıkıp dairemin kapısına gelerek zile bastım, şu anda asla elime gelmeyecek o anahtarı çantadan çıkarmakla uğraşmak istememiştim.

Kapının arkasından gelen seslerle yüzümde gülümseme oldu.

Kapı aralandığında miniğimin sesini duydum.

"Anne." Kollarını bana uzatmış, Selin Ablasından kucağından atlamaya çalışan kızımı hemen kucağıma alıp boynuna öpücüklerimi sıraladım.

Bunu yapmamdan huylandığı için bir yandan boynunu kapatmaya çalışıp bir yandan da kahkahalar atıyordu. Son kez mis kokusunu içime çekerek öpmeyi bıraktım.

Kafamı kaldırdığımda bize gülümseyerek bakan Selinle göz göze geldim.

"Teşekkür ederim canım, umarım Asel seni yormamıştır." Selin, üst komşum olan Serpil Ablanın kızıydı. Gerekmedikçe Asel'i yanımdan ayırmazdım ama bugün randevum olduğu için 1 saatliğine ona emanet etmiştim.

"Asel, çok uslu bir bebek ve beni kesinlikle yormuyor." Evet, uslu bir kızım vardı ancak şu aralar aşırı meraklı olduğu için yerinde duramıyordu.

"İşin yoksa kal, yemek hazırlayayım birlikte yeriz."

"Babamın iş arkadaşları ve eşleri gelecekmiş. Annemi bilirsin birinin ağzına laf vereceğine yorgunluktan bayılana kadar her şeyi dört dörtlük yapmaya çalışır. Annemin bayılmaması için ona yardım etmeliyim." Konuşmasını bitirdiğinde ikimizde kendimizi tutamamış kahkaha atmıştık.

Geçen ay, Serpil Ablanın görümcesi misafirliğe geleceği için evi baştan sona temizlemiş bir sürü yemekler yapmıştı ancak kendini o kadar kaptırdığı için yemek yememiş ve yorgunluktan halsiz düşerek bayılmıştı. Bunun için görümcesini suçlamış ve ona saydırarak ayılmıştı.

"Git bakalım ama yarın annenle kahve içmeye gelin." Davetimi kabul ettiğinde vedalaşarak evden çıktı.

Kafasını göğsüme yaslamış uyuklamaya başlayan meleğimin saçlarını koklayarak yavaşça öptüm.

Şimdi yatağına yatırırsam uyanacağını bildiğimden kendi yatağıma yatırdım ama yatırdığım an aceleyle gözlerini açtı. Beni gördüğündeyse sakinleşip gözlerini kapattı.

Yavaşça yanına oturup saçlarını okşamaya başladım.

Uyanıkken bensiz oyalanabiliyordu ama uyuduğu zamanlar yanından ayrıldığımda hissediyor gibi hemen uyanıyordu bu yüzden kokumun olduğu kazak sürekli onun yatağındaydı. Ona o kadar bağlıydım ki onunda bana böyle bağlanmasına sebep olmuştum sanırım.

Son Umut +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin