Karaca hızla Azer'den ayrılıp sert bir şekilde onu itmiş ve bir o kadar da sert bir dille ona bağırmaya başlar
Karaca : Derdin ne senin ya
Azer : Bir derdim yok
Karaca : Sürekli karşıma çıkıyorsun alanen bana asılıyorsun ne istiyorsun lan sen
Azer : Lan. Hiç yakışmadı ama savcı hanım
Karaca : Bana bak
Azer : Sen niye daha önce karşıma çıkmadın ya. Niye bu kadar dibe batmadan önce karşılaşmadık ki seninle
Karaca : Ne demek bu şimdi
Azer : Zeki bi kadınsın savcı hanım anlarsın illa ki
Deyip gittiğinde Karaca şaşkınlıkla kala kalmış bu adam 2 günde ayarlarıyla oynamıştı resmen. Uzun zaman sonra annesini babasını görmekte iyi gelmemişti ona zaten
- Ofis -
Duygu ofisinde Yılmaz'ın sürekli ailesi ile ilgili sorulardan kaçmasını düşünüyor aklına bir ihtimal geliyordu ama konduramıyordu. Yılmaz'ın üstüne gitmemek için ısrarcı olmamıştı ama artık nianlanıyorlardı
Korhan : Benimle görüşmek istemişsiniz
Duygu : Evet başkomiserim
Korhan : Bir sıkıntı yoktur umarım
Duygu : Abim gibi severim seni bilirsin
Korhan : Biliyorum tabiki
Duygu : Yılmaz'ı araştır
Korhan : Ne
Duygu: Hakkında ne bulursan bul bana getir lütfen
Korhan : Tamam sen merak etme
Yanılmayı o kadar çok istiyordu ki ama sanki yanılmıycak gibi his ediyordu maalesef
- Ertesi Sabah -
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karaca sabah erkenden uyanıp hazırlandığı gibi adliyeye gitmiş bütün işlerini yaparken içeri giren Korhan başkomiser ise şaşırır
Korhan : Sayın savcım kusura bakmayın biranda daldım ama çok önemli
Karaca : Önemli değil buyrun
Korhan : Duygu hanım benden nişanlısı hakkında araştırma yapmamı istedi
Karaca : Neden
Korhan : Tam söylemedi ama araştırdım
Karaca : Ne buldunuz peki
Korhan : Yılmaz Aydın diye biri yok
Karaca : Ne
Korhan : Yılmaz Aydın 2008 yılında ölmüş
Karaca : E kim bu adam peki
Korhan : Daha fenasıda o ya zaten
Karaca : Nedir
Korhan : Bu araştırmadan sonra Azer Kurtuluş dosyasınıda incelemiştim ailesini felan
Karaca : Eee
Korhan : Bir kardeşi var Yılmaz Kurtuluş
Karaca : NE
İşte bu gerçekten de çok fenaydı bunu arkadaşına nasıl anlatabilirdi ki bu durumu hiç bilmiyordu ama anlatması gerekiyordu sonuçta bu adamla gelecek kurucaktı
- Kurtuluş'lar -
Azer Karaca'nı yanından ayrıldığı gibi eve gelmiş ve o odaya girmiş uzun uzun yatakta yatan adama babasına bakmıştı
Azer : Hayatımın içine ettin lan. Çocukluğumun gençliğimin herşeyi içine ettin bıraksaydın düzgün bir hayatım olabilirdi. Sevip sevilme şansımız herşeyi elimde aldın beni batırdığın hayat yüzünden asla Karaca ile beraber olamam. Ecelinle geber git yoksa valla sonun benim elimden olucak
Deyip odadan çıkıp gitmişti berbat bir hayatı olmuştu babası yüzünden annesine kardeşlerinede hayatı zehir etmiş oda bunu istemeden de olsa devam ettirmişti. Odasına geçtiğinde Karaca'ın resmine uzun uzun bakmıştı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Azer : Herşey çok başka olabilirdi ben tertemiz bir adam olarak karşına çıksaydım
Herşeyiyle çok güzel bir kızdı bakışları gözleri saçları kalemle çizlmiş gibiydi ona göre ne ara bu kadar bağlandı onuda bir türlü anlamıyordu zaten
- Çukur -
Herkesin gizli sırları veya yeri vardır sonuçta Çukur'da da vardı tabi herkesin hatta ufacık bir çocuğu bile. Ama en çokta Koçovalı ailesinin
Elvis : Eee şimdi napıcaksın. Akın'ı ortadan kaldırmanda işe yaramadı
Cumali : Bilmiyorum
Uzun bir aradan sonra herkese merhaba sizi çok özlemişim valla yakında stajım başlıyor ve bölümler şimdikinden daha da askıya alınabilir
