The War's Already Begun

168 23 231
                                    


Hi gays! Yeni kurguyla karşınızdayım.
Bu kurgunun şarkısı da "Survivor" şimdi değil belki ama ileride ne kadar uyduğunu göreceksiniz.

İyi okumalar...

___________________________________________

Soğuk, tek hissettiğim buydu.

Ne olmuştu? Neden buradayım? Bilmiyorum. En son hatırladığım tek bir şey vardı o da; yakınımda bir patlama olduğuydu. Gerisi ise kocaman bir boşluktan ibaret.

Ve işte buradayım. Sığınma yeri olduğunu düşündüğüm, hafif aydınlık, geniş ve iğne atsan yere düşmeyecek derece de bir kalabalık.

Arkadaşlarım nerede? Onlarda patlama esnasında yanımdaydı. Umarım şuanda güvendedirler.

Oh, sanırım onlardan önce kendimi düşünmeliyim, şimdi farkettiğim, bana sardıkları sargıdan akan kanları.

Ne olduğuna bakmak için yavaşça yattığım yerden kalktım. -ki kelimenin tam anlamıyla yerde, zeminde bir battaniyenin üzerinde yatıyordum-
Gözlerim hâlâ daha bulanıktı ve aralıklı olarak, istemsizce kendiliğinden açılıp kapanıyordu. Bayılmam an meselesiydi.

Azda olsa eskiden aldığım bazı eğitimler sayesinde yaralarımı tekrar sarmayı biliyordum, herkes bilmeliydi. Şuan karşımda, hatta dört bir yanımda büyük ve aşılamaz bir kalabalık vardı ve beyaz önlüklü kişiler stresle oradan oraya koşuşturup duruyordu.

Bu da şuan kendi kendimle bizzat ilgilenmem gerektiğini gösteriyordu.
Bulanıklığı tamamen kaybolan gözlerimle birlikte elimi yavaşça açılan yaramın üstüne götürüp acı eşiğini ölçmek amacıyla bir dokundum.

"Agh!" Dokunmamla ufak bir çığlık atmam ve fazla derin olduğunu anlamam bir oldu.

Yavaş yavaş, acı çekerek sargıların hepsini çözdüm ve patlamış olan dikişlere baktım.

Onlar bana, ben onlara bakıyordum. Bunu nasıl geri dikebilirdim ki! Ben sadece sargı var sanmıştım. Oysaki kendi -derin- yaranı dikmek ekstra acı demekti.

"Oh, tanrım! Chuuya yaran açıldıysa beni yada başka birini çağırsana!"

Sesin geldiği yere, tam karşımda dikilen bedene bakmıştım. Önlüğüyle birlikte Yosano tam karşımdaydı, üstü kan içerisinde idi. Hemen eğilip yaramı kontrol etti.

"Yosano, diğerlerini gördün mü? İyiler mı- ah! Başlamadan önce haber versene!"

Yosano, elindeki iğneyle habersiz bir şekilde yaramdaki açığı kapatmaya başladığında doğal olarak şaşırmıştım.

Burada hayatımda hiç rast gelmediğim kadar bir kalabalık ve hiç duymadığım kadar da ses vardı, yani kimse benim ufacık çığlığımla ilgilenmiyordu.

"Merak etme, onlar senden daha iyi durumda- ve evet, buradalar." Beni umursamadan sorduğum sorunun cevabını vermişti.

Ve duyduğum şeyle içimden bir 'oh' çektiğim acıyla ise bir 'of' çekmiştim.

"Biraz daha dayan, az kaldı."

Elimle üstünde olduğum battaniyeyi sıkıp, acımı azaltmaya çalışıyordum ama nafile, hâlâ aynıydı.

Yosano işini yapmaya devam ederken bir yandan da anlatmaya başlamıştı:
"Atsushi neredeyse hiç yara almadı, Sizden geride olduğundan heralde. Nikolai'nin de bacaklarında biraz çizikler var. Ranpo ise abur cubur almaya gittiği için tamamen sağlam- yani o böyle söyledi."

Ben de tekrardan bir rahatlama nefesi verip: "oh, güzel şimdi bana neler olduğunu anlat." demiştim.

Yosano ise işini bitirip, yaranın üzerine temiz bir sargı sarmış ve anlatmaya başlamıştı:

Survivor  //soukoku//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin