0.9

9 4 0
                                    

Bayılmıştı. Ne olduğunu anlamadık hiç birimiz. Alya'nın yanına gittim kalp atışı yavaştı burnu kanıyordu aynı zamanda.

"Mert koş Mert! Alya dayan güzelim kurtarıcam seni dayan. Baba arabaya koş." Rıza amca'nın gözleri dolu hâlâ şokta olacak ki kımıldamıyordu. Çok korkuyordum onu yeni kazandım ve şimdi olan şey haksızlıktı.

Arabaya bindik penyemi çıkarıp Alya'nın burnuna tuttum. Hastaneye vardığımızda burnundaki kan durmuştu. Gözleri açılmaya başladı arabada fakat beceremiyordu gözleri tamamen açılmıyordu.

Alya sönmez

Ne oldu bilmiyordum tek bildiğim şuan vücudum hareket edemeyecek kadar yorgundu. Çağan ilk kez bu kadar yorgundu. Gözleri mı açtığımda gördüğüm tek şey onun o güzel vücudu oldu.

"Sedye getirin acilen. Hızlı olun." Diye bağıran bir kadın vardı yanımda. Sedye'ye değen vücudum buz kesmişti resmen. Yapılan narkozdan sonra sesler yavaş yavaş kesilmeye başladı.

Çağan Kaya

"Hasta bilgileri neler?"
"İsim Alya sönmez yaş 17 akciğer kanserinden şüpheleniyoruz." Doktorların konuşmaları net değildi, hatta sesleri gelmiyordu bile. Onu bı odaya kapattılar kapının önünde dizlerimi kendime çekip oturuyordum. Rıza amca geldi.

"Biliyordun dimi söyle, sizden sakladık de, hadi de." Diye bağırıyordu. Elleri titriyordu bayılmak üzereydi resmen. Sessizliği bozmadım beni öldürse bile umrumda olmazdı Alya yaşasın o bana yeter. Rıza amca artık konuşamıyordu yanımda duran sandalye'ye attı kendini. Bir kaç hemşire geldi

Hemşirelerden biri kolundan tutup odaya götürdü diğer iki hemşire Rıza amcanın yanındaydı. Rıza amca'nın kalbi çoğu şeyi kaldırmıyordu."Kalbi çoğu şeyi kaldırmıyor artık daha sakin olması lazım." Dedi bir hemşire.

"Şimdi gözlerini kapat dinlenmen gerekiyor." Dedi hemşire izin veremezdim elindeki o iğne beni uyutacaktı uyursam Alya'ya nolucak söylemezler.

"Hayır izin vermiyorum." Diye bağıran bendim. Normalde olsa ses çıkartmıyacak ben Alya için bağırıyordum. Babam geldi.

"Çağan saçmalama daha fazla Mert endişeleniyor izin ver kadın bizimle uğraşamaz." Susmadım.

"Baba anlamıyorsun içerde yatan kişi benim sevgilim ve onu daha yeni kazandım kaybedemem o benim herşeyim."

"Tamam o zaman al Mert'i eve gidin orda dinlen"

"Onun yanından ayrılmam bunu çok iyi biliyorsun."

"Çok mu seviyorsun onu sevme... Akciğer kanseri, Alya ölücek."

"Yalan söyleme, yalan söyleme gerçeği söyle, yalancısın sen çık odadan çık hemen." Onlar çıktı Mert geldi içeri.

"Mert Alya iyi dimi yalan söylüyorlar." Mert bana sıkı sıkı sarıldı ağlıyorduk.

"Çağan izin ver hemşire narkoz yapsın. Yemin ederim her şeyi anlatıcam. Yada gel eve gidelim lütfen. Sen iyi ol Ozan'ı aradım kızlara söylemedik sen iyi ol. Olamıyorsan bile öyle görün böyle yıkık dökük olma." Dedi Mert uzun,uzun konuştu benimle herşeyi.

"Çağır hemşireyi ben sevgilimin yanında kalmak istiyorum. Uyanırsa hiç bişey anlatmasılar ben ak ciğerimi vericem. Hiç bişey olmamış gibi davranın ben bir bahane bulup getiricem onu buraya. Anlatmayın kabul etmez kızlarda bilmesin söylemeyin. Ozan,sen ve babamlar bilsin. Rıza amca ben vericem derse izin verme kronik hastalıkları var zaten öyle de bahane bul." Mert ağlayan gözlerle bana bakıyordu.

"Hemşire bakar mısın, hemşire." Geldi korkuyordum. Hemşire hiç konuşmadı Mert'in elini sıktım yavaş yavaş el kaslarım gevşemeye başladı. Son duyduğum ses kendi sesim oldu 'Mert canım acıyor' dedim.

3 saat sonra

Gözlerim açılmaya başladı. Bir tarafımda elimi tutan Mert diğer yanımda saçımla oynayan babam vardı.

Kelime sayısı: 487

Aşk Cesaret İster /Texting/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin