Neyin içinde olduğumu bilmiyorum, neyin ne derece doğru olduğundan emin olamıyorum. Kendi hayatımın hangi noktasında durduğumdan bile habersizim. Yetişemiyorum, iyileşemiyorum. Sarılacak kimsem yok, anlaşılmak istiyorum, yargılanmadan anlaşılabileceğim birine ihtiyaç duyuyorum. Aynı zaman da istemiyorum da
Rahatsız ediyorum ama
Çiçeğe su verdin mi?
Evet bunun için aradım
Başka ne olabilir ki?Ha bir de yola çıktığın zaman
Hangi köprüyü seçtin?
Tam beş saat olmuş
İzmit'i yeni mi geçtin?Yarın sabah
Geri gelmeyecek misin?
Benden yıkık olamazsın, döneceksen dön geri
Eskisi gibi bulamazsın, her aradığında beni
Gel, feryadıma figan ol ki unuttur senden öncesini
Ruhum şarkılara emanet, bilmez sessiz ölmesini
Dök yaşını, gösterme hayata bu derbeder hâli
At yükünü, buradan sonrasına da öyle devam et..
Geri dursak da
Kaçıp sussak da
Paramparçayız paramparçayız..
Sana anlatmaktan bıktım, her gün aynı sorunlardan
Düştüm çok kez senden sonra, çektim hep boşluklardan..
Tahribat büyük, tahribat korkunç ruhumda
Herkese sonsuz saygıyla kendimi yok saydım..
Sanma kayıyor yıldızlar bir dilek tut diye
Sanmam yıllar cömert değil
Söyle, ne verdi bize?
Bu ne korku böyle?
Uyumak düş kurmaktan da önde...
Yapma nolursun bırak o yerimi doldursun
Bana ihtiyacın olursa sarıl ona elbet unutursun.
Gözler, görebilir de
Kanabilir de
Yine de sen, kanma
Kalp, yanılabilir de
Kırılabilir de
Delice sev, vazgeçme..
Kaybederim azabı, zaten ağzı lal bu karanlık
Karadı canımı bir kaç cümle kaldım, al bu kadardı halim
Yenilip öldü düşüm yüzünden
Ah, neden siyahım üşür, gel...
Düşünüyorum umutsuzca
Bulamıyorum bir yol ama
Benim düzenim bu olmadı
Sen gidince yerin dolmadı
Beden ruhtan ayrı kalmalı
Kalbin anahtarı tek olmalı...
Katıydı kalbim buharlaştı
Yenilmeye alışık düşüm savaştı
Dışarda taksi içimde aksi
Bir durum, sesimi duyun
Daha yolun en başında
Ruhum sanki yüz yaşında
Bir yer buldum bunu sizden sakladım
Yok olsun diye yapmadım ki ben...Saatlerce bi deniz kenarında oturmaya ihtiyaç duyuyorum. 💙