Ormanlık alana vardığımızda hafta içi olduğu için kimsecikler yoku bu çok güzeldi çünki biraz kazı çalışması yapıcaktık hasan zaten kazma kürekleri hazırlamış sırtımıza alıp gömünün olduğu yere doğru ilerledik artık sadece kazıp heycanımızı yenmek kalıyordu
hasan "ya bismillah" diyip vuru verdi kazmayı ice derine indik derken demir bir sandığa çatmıştık feyza heycandan "ay bulduk galiba bulduk" diyip sevinmişti demir sandığı ice temizleyip arabaya koyduk toprağı da kapatıp yola çıktı hasan "bize gidelim dedi ev boştur" dedi onlara doğru sürdüm arabayı eve geldik herkes heycanlı ne vardı acaba ama bir kilit vardı onu kırmak lazımdı hasan hemen aldı eline bir çekiç patlattı kilidi
içini açtık resimler az bi miktar para ve bir mektup resimde bir çocuk resmi vardı 5-6 yaşlarında mektubu açtık hasan okumaya başladı
"benim adım halime bu mektup elinize geçtiyse gömümü bulmuşsun yada bulmuşsunuz tebrik ederim öncelikle bunu yapmak istersin yada istemessin sana kalmış benim çocuğumu o fotoğraftaki çocuğu bende alıp yetim haneye verdiler alimi benden aldılar yıllarca beni bi kafese tıkıp hap verdiler denek olarak en sonunda kaçtım doktora gittiğimde 1 ay ömrümün kaldığını söyledi bende alimi ordan çıkaramıcaktım bu süre zarfında biliyordum bu kutu aklıma geldi biraz birikmişim var sana helal olsun yeterki alimi ordan çıkart o yetimhanede oğluma işkence yapıyolar başka bir yere ver yeterki onu kurtarın sana yalvarırım 05.03.2015"
hasan devam etti "biz mayıstayız 2 aydır gölümülü bu sandık kadın ölmüş olabilir peki şimdi ne yapıcaz biz" feyza atladı hemen "tabikide bu çocuğu ordan kurtarmamız lazım ama adresi yokmu yetim hanenin" ben sandığı karıştırdım bir bilezik bir yüzük vardı ve birde küçük bir not içinde adres var izmitte bu yer biz istanbuldayız hasan öne çıkarak "polise haber verelim onlar herşeyi halleder"
bende hasana destek çıktım ama feyza "olmaz ama kadın bize söyledi ve bi miktarda para bırakmış bu işi bizim yapmamız lazım" hasa "duymadınmı orda işkence yapıyolarmış kaçtane çocuk vardır orda tek alimi var hadi diyelim aliyi kurtardık peki diğer çocuklar onlar işkence görmeye devam edicez bu işi usulüyle polis halleder biz polise gitmemiz lazım çocuk başımıza yapamayız parayıda polise veririz olur biter" feyza ve benimde aklıma yatmıştı bu sandıkla beraber herşeyi polise götürdük
durumu incelediler ve izmite doğru yola çıktık adrese geldiğimizde gerçektende bir yetim hane vardı ama polisler sessiz bir şekil girip suç üstü yapmak istediler bizde polislerin arkasından ilerledik yurdun müdürü karşımıza çıktı o koskaca endamı ve 1.90 egosuyla melahat hanım "meraba polis bey bir problemlemmi var" memur devam etti ihbar aldık yurdu arıcaz" hemen atladı yürüyen ego "izniniz varmı memur bey burası kurumsal bir yer" memur bey hemen uzattı izni aramaya başladık her yeri
fakat hiç bir şey bulamadık ne ali nede başka bir şey ali diye bir çocuk bile kayıtlı değilmiş yurda melahat hanım gülerek devam etti "şu üç sünepeye inanıp buralara kadar geldinizya helal olsun memur bey"diyip kahkahalar attı tam kapıdan çıkar bir inleme sesi geldi tabi melaht hanımın yüzü düştü bodrum kata indik kilitli bir kapı orda resimdeki çocuk ali hemen onu aldık her yeri mosmordu ne yapmışlar bu acımasızlar bu çocuğa böyle anlamış değildik
melahat hanımı ve yurdun hizmetlileriyle karakola geçtik biraz mırın kırın etsede anlatmaya başladı melahat "alinin babası ahmet benim aşık olduğum adam olur her ne kadar o beni sevmesede ahmetle halimenin aralarını soğutmak için kurdum bu tezgahı işe yaradıda bi arkadaşıma gönderdim halimeyi onu hap bağımlısı yaptılar o yerden çıkamadı oğlunuda bir şekilde yok etmem gerekiyodu biraz misafir edelim dedik yurtta ama hiç böyle olucağını tahmin etmemiştim" diyip bide üste çıkar gibi gülüyodu kapıdan çıkarken alinin babası ahmet bey gelip melahat hanıma bir tokat attı memurlar onu durdurdu ve bize doğru dönüp "hasan feyza oğuzhan sizmisiniz" bizde evet diyi verdik bize sarıldı kocaman "siz olmasanız belkide hasan ölmüştü şuan size çok teşekkür ederim gençler" kartını bırakmıştı "başınıza ne gelirse gelsin beni arıcaksınız ve hafta sonuda bir yemek vericem size korkmayın istanbulda olucak" diyip aliyide elinden tutup götürdü arkasından baktık oda bize el salladı gülerek bizde büyük bir cesaret örneği olarak gururlana gururlana evelerimize dağıldık ama daha olucaklardan habersizdik