/tamamlandı/
motosiklet yarışçısı Wang Yibo & tasarımcı Xiao Zhan
Müşteri ince ve uzundu. Giydiği deri dolgulu motosiklet ceketi üst gövdesine yapay bir hacim katmıştı ve bu da motosikletin her iki yanında yere sabitlediği ince bacaklarına keskin b...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*
Yibo beklenmedik bir şekilde ortaya çıkmadan önce Xiao Zhan aşırı yorgundu. Ama şimdi uzun süredir uyanık, huysuz ve aynı ölçüde tahrik olmuş şekilde yatağında yatıyordu.
Gece yarısı civarında, suçlulukla telefonundan Yibo'nun Moto Grand Prix'i kazandıktan sonra yaptığı röportajın bir videosunu açtı. Yarış sonrası Yibo'nun alnına yapışan terli saçlarının ve elmacık kemiklerindeki pembeliğin görüntüsüyle kendini çekmeye başladı.
Utanç verici derecede hızlı gelmişti.
Uyarılma hissi hafifledi fakat şimdi daha da kaygılanmıştı. Şu anda nasıl hissettiğinin ayırdına vardı; karnındaki kelebekler ve omurgasının dibinde biriken sıcaklık, büyük ve sınır tanımayan hislerin inkar edilemez başlangıcıydı.
Müşterisine karşı...
Wang Yibo'ya karşı...
Aman Tanrım, sıçmıştı...
En sonunda uykuya daldı ancak gecenin çoğunda hafif bir uykuya dalıp dalıp çıktı. Sabah alarmı çaldığında, Xiao Zhan zaten yarım saattir uyanık yatıyordu. Korkuyordu ve ustalarla aynı anda eve girmeyi böylece Yibo ile yalnız kalmaktan kaçınmayı ciddi bir şekilde düşünüyordu. Ancak Yibo, Xiao Zhan'ın genellikle geldiği saatte kalkacağını söylemişti, bu yüzden Xiao Zhan kendini yataktan zorla kaldırıp hızlı bir duşa girdi. Yıpranmış iş pantolonunu ve bir sweatshirtü giydi. Jianguo'nun mamasını ve suyunu doldurdu, ardından Yibo'nun ceketini koyduğu poşeti alıp doğrudan kapıdan çıktı.
İki haftanın sonunda evinden Yibo'nun evine giden yola artık alışmıştı. Her zamanki gibi yarı yolda otobüs değiştirmek zorunda kaldı ve otobüs durağının yanındaki büfeden kahvaltılık bir şeyler, yeşil çay ve jianbing aldı. Bir sonraki otobüsün gelmesini beklerken jianbingi yedi ve çayını azar azar içti. İkinci otobüsten de inip otobüs durağı ile Yibo'nun evi arasındaki mesafeyi yürürken elinde hala çoğu dolu bir bardak taşıyordu.
Anahtarı vardı ama artık Yibo evde olduğu için içeri öylece girmek doğru gelmiyordu, bu yüzden zili çaldı. Bir duraklamanın ardından kapı içeri doğru açıldığında yumuşak bir eşofman altı ve vücuduna yapışan ince bir tişörtle ayakta duran Yibo'yu gördü.
"Günaydın" dedi Yibo, sesi uykudan dolayı hala pürüzlüydü, Xiao Zhan'ın içeri girmesine izin vermek için birkaç adım geri çekilmişti. Sesi Xiao Zhan'a bir sıcaklık dalgası gönderdi Xiao Zhan kızarmadığını umuyordu.
"Günaydın" diye karşılık verdi ve elindeki poşeti uzattı. "İşte, ceketini geri getirdim. Dün gece evime bıraktığın için tekrar teşekkür ederim."
"Mn." Yibo poşeti alıp dalgın bir şekilde yere koydu. "Kahve yaptım, ister misin?"
Xiao Zhan zaten bir şey içtiğini göstermek için bardağını hafifçe havaya kaldırdı "Hayır, teşekkür ederim" dedi. Yibo yaklaşıp bardağı elinden aldığında şok içinde bakakalmıştı. Yibo plastik kapağı açtı önce derin bir nefes aldı sonrasında bir yudum almak için bardağı dudaklarına götürdü.
