Yazdığım kopyayı cebime koyup Milan'la birlikte sınav olacağımız sınıfa gitmek için sınıftan çıktık, sınıfa girince milan en arkadaki sırasın gitti, bende öndeki sırama oturdum. Felsefe sınavımız vardı ve ben hiç çalışmamıştım, daha doğru çalışamamıştım. Yani şuan tek güvendiğim şey kopyamdı,inşallah kör topal bir hoca girerdi.
Hay şom ağzımı seveyim. Önce batın hocacığıma sonrada milana baktım, batın hoca bu illet okuldaki en güzel şeylerden biriydi kendisi 28 yaşında yakışıklı ve oldukça fit bir öğretmendi.
Ama şuan onu gördüğüme hiç sevinmemiştim,çünkü kendisin sınıf öğretmenimizdi ve benim ne bok olduğumu biliyordu.
"Kopya çekeni yakarım" Dedikten sonra gözleri beni buldu, hafifçe sırıttıktan sonra öğretmen masasına oturup kağıtları dağıtması için bir çocuğu görevlendirdi.
Yarrağı yemiştim.
....
Şuan sınavın yaklaşık 20. Dakikalarındaydık ve canım batın hocam götümden ayrılmadığı için kopya kağıdını çıkarıp bakamıyordum, milan'a döndüp bakışınca 'Girdi' diye fısıldadım.
Birşey yapamayacağımı anlayınca kağıdımı verip uyumaya karar verdim.
Ayağa kalkmadan önce batın hocaya dik bir bakış atmaya ihmal etmemiştim.
Kağıdı sıraya koyup sırama geçtim.
Felsefe dersinden 0 aldım.
.....
İsmimi duymamla yatığım sıradan doğruldum,Birtane kız beni soruyordu. Kızın yanına gittiğimde.
"Ayliz senmisin? "
"Evet, noldu? "
"Batın hoca seni odasına çağırıyor" Diyip gitti.
Hile yaparak başkan yaptığım Milan'a batın kocacığımın-. Ay pardon hocacığımım beni çağırdığını ve ağlayarak günlüğüne yazabilceğini söyledikten sonra batın hocanın odasına doğru ilerletmeye başladım. Aslında beni ne için çağırdığını tahmin edebiliyordum 3 seçenek var ya bana olan aşkı yüzünden beni özlemiş, ya arkasından 'küçük çüklü' dediğimi öğrenmişti.
En yüksek ihtimali olan seçenekte düşüğünde düşüğü olan sınav notlarımdı. Ama ne kadar çalışırsam calışayım düzelmediği için artık salmıştım.
Batın hocanın odasına geldiğimde kapıyı tıklatıp beklemeye başladım, çok geçmeden batın hocanın "gel" Diyen sesin duydum. Odaya mükemmel ötesi 6. Hissimle batın hocamım sinir katsayısını hesaplamaya çalıştım, bir tık sakin gibiydi.
"Otur ayliz"
Başımı sallayıp masanın önündeki koltuklardan birine oturdum, bir tahta sıra gibi olmasada idare ederdi.
"Birşeymi oldu hocam"
Dedim.
Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"Bu böyle olmayacak ayliz, biraz ciddiyetin farkına var. Bu puanlarla mezun olmayı ummuyordundur, notlarına baktığımda çoğu dersin ortalamanın altında. Benim sınıfımdaki hiçbir öğrencinin sınıfta kalmasını istemiyorum, sende dahil.
Bu yüzden diğer öğretmenlerinlede iletişime geçtim, onlar ellerinde geldikçe üstüne düsecekler bende sana ek fizik dersi vereceğim."
Batın hoca benden bir cevap beklerken ben duyduklarımı sindirmeye çalışıyordum, ama üstümdeki bakışları pek yardım etmiyordu. Ne yani şimdi benim haşmetli batın hocam bana özel dersmi verecek.
"Elimden geleni yaparım"dedim.Umarım sesimdeki heyecanı farketmemiştir.
" Ve birdaha kopya çektiğini duyar veya görürsem emin ol bu kadar ılımlı yaklaşmam dana ayliz"
Sonuna kadar inkar ayliz!
"Hocam ne kopyası"
Masanın çekmecesini açıp içinden bir kağıt çıkardı, hassiktir tavana astığım fizik kopyasını nasıl gördüler amk?
"Hocam o ne? "
"Bilmem ayliz bu ne"
"Bakim hocam" Diyip elimi uzattığımda kağıdı elime koydu.
Ay benim devreler iyice yandı.
Kağıdı inceliyormuş gibi yapıp batın hocaya döndüm.
"Aa hocam bu benim ders notum, nerden buldunuz bende bunu arıyordum"
Alayla yüzüme baktığında kanmayacağını anladım. Gerçi buna anaokulu çocukları bile kanmaz ama neyse.
"Sınıfına git ayliz, öğretmenlerine soracağım. Şunu bilki sen çaba göstermezsen ben sana yardım edemem. "
"Tamam hocam" Diyip odasından çıktım.