Yeni tim yeni heyecan. İlk asker olduğum zamanı hatırlatıyor bana. Bir zamanlar öğretmen olmak için can atan ben şimdi ayna karşısında asker üniformama bakıyordum. Bazen hayat istediğimiz gibi gitmezmiş gerçekten.
Odamdan çıktım merdivenlere doğru yol aldım. Yukarıya çıktığımda Barca beni bekliyordu.
"Hazır mısın Su?" Dedi
"Hazırım hazırım da emin değilim. Sen istedin diye geldim ama ya beni istemezlerse şimdi?" Dedim şüpheyle
"Su ne zaman bir askere fikir soruldu? Birini başlarına getirince ne zaman inkar etme şansları oldu? Merak etme istememe gibi şansları yok" dedi Barca. Doğru söylüyordu
"Haklısın ama halihazırda onların bir tim komutanı var ve ben onun yerine geliyorum" dedim
"Gökcan bir süre başlarında yok bu yüzden bir komutana ihtiyaçları var o yüzden geldin buraya sakin ol" dedi
"İyi bakalım" dedim
Birlikte eğitim alanına yürümeye başladık. Barca benim çocukluk arkadaşımdı eskiden aynı mahallede otururduk. Yalan yok ne kadar yakın arkadaş olsakta onu çok göremezdim sürekli görevi çıkar ve giderdi. Askerliğin zor olduğunu daha ben asker olmadan biliyordum. Barca'dan ve Merih'ten. Merih. Biricik nişanlım Merih. Kendisine evet dediğimi bilemeden şehit olan nişanlım Merih.
Beni şuan bu halde görse asla inanmayacak olan Merih. Öğretmen olmamı benden daha çok isteyen Merih. Ölümü beni yıkmayıp daha da güçlendiren Merih.
Kendisi özel kuvvetlerde Bomba imhacıydı. Bir bomba imha etmeye çalışırken bombanın patlaması sonucu şehit oldu. İlk öğrendiğimde şok geçirmiştim. Kolay değildi tam 5 sene birlikte olduğun insan bir anda hayatından çıkması kolay değildi. Üstünden tam 5 sene geçti ama hala kolay değil. Bir kaç gün sonra yıl dönümü geliyor. Zor gerçekten bu hayat çok zor.
Ben kafamı bu düşünceler ile doldurmuşken ileride timi gördüm fısıldaşıyorlardı kendi aralarında yinede anlıyordum dediklerini. 'Oğlum bu kız kim lan?' 'Ne bileyim abi' 'Barca yüzbaşının sevgilisi olabilir mi acaba?' 'Öyleyse ne işi var burada' gibi bir çok teorileri vardı
"Kartal yeni tim komutanınız Su" dedi Barca
Hepsinin yüzünde bir şok vardı sanki bir kadın komutan beklemiyor gibiydiler. Bu halleri bana çok tanıdık geliyordu. İçimden gülme isteğini atmaya çalıştım. Adeta onlarda kendimi görüyordum.
"Şey... Hosgeldiniz Komutanım" dedi içlerinden biri
"Timini sana bırakıyor ben gidiyorum Su birkaç dosya işim var tanış o zamana kadar sende. İşim bittikten sonra birlikte çıkarız" dedi Barca Kafamı salladım ve asker selamı verdim. Tekrardan time döndüm
"Kendini tanıt asker" dedim. Ne emir verdim ne de çok yumuşak söyledim
"Kırhan Eroğlu, hosgeldiniz Komutanım"
"Önen Esen, hosgeldiniz Komutanım"
"Oflaz Okur, hosgeldiniz Komutanım"
"Nedim Gürdemir, hosgeldiniz Komutanım"
"Hosbulduk çocuklar, Su Özdemir" diye kendimi tanıttım en sonunda "Bu kadar mısınız?" Diye sordum aslında biliyordum bu kadar olmadıklarını birde komutanları vardı.
"Yok Komutanım birde Gökcan Komutanımız vardı" dedi Nedim
"Öyle mi komutanınız vardı yani?" Dedim amacım ne yapacaklarını görmekti
"Şey yani Komutanım ee şey" dili tutuldu adeta çocuğun
"Nedim"dedim
"Efendim Komutanım" dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşıyor
Teen FictionYıllarca kaldırıldığımı timime gelen biri sayesinde anlamıştım. Kendisi beni yıllarca kandıran kişiydi...