Yaşıyor

3.Bolum

Ne ara sabah olmuştu anlamadım. Gece ağrılarımdan tam uyuyamamıştım. Erkenden kalkıp üstümü değiştim ve yemekhaneye çıktım tim orada oturuyordu

"Günaydın" dedim

"Günaydın Komutanım" dediler hepsi

"Afiyet olsun" dedim ve oturdum. Kahvaltımı yaptım. Bugün hepimiz izinliydik iki gün sonrada göreve gidecektik. Bu görev benim için önemliydi. Kahvaltı yaptıktan sonra herkes dinlenme salonundaydı. Oturuyorduk. 1 saattin ardından eve geçmek için kalktım. Odama geçip hazırlandım.

Askeriyeden çıkacaktım ki arabamın olamadığını hatırladım. Tamire vermiştim ve şuan arabam yoktu. Harika.

"Eve bırakayım istersen?" Dedi Gökcan

"Bir sey diyim mı hayır demem" dedim gülerek

"İyi atla o zaman" dedi. Arabaya bindim ve eve doğru gitmeye başladık. Evin önüne geldiğimizde Gökcan'a baktım

"Hadi gel karnının gurultusu dışarı kadar duyuluyor yemek hazırlayayım" dedim

"Gerek yok ben bir yerde yerim" dedi

"Gel dedim işte" dedim

"İyi tamam geliyorum" dedi.

Arabadan indim ve Gökcan'ı bekledim. Arabayı park edip yanıma gelmişti. Birlikte yukarı çıktık. Eve girdiğimizde ben mutfağa girdim o ise salondaydı. Yanıma geldi

"Yardım lazım mı?" Dedi

"İyi gel yardım et bakalım" dedim

Ben bir yandan yemekleri hazırlarken oda salatayı yapmıştı. Çorba ve fırında makarna yapmıştım. Makarna firindayken biz çorba içmeye başlamıştık.

"Oo bende güzel yemek yapıyorsun diye çağırdın zannediyorum bu çorba ne" dedi. Çorbada bir sıkıntı yoktu Bilerek yapıyordu. Önünden çorbayı tam alacakken elimden tuttu "Ne yapıyorsun içiyorum ben onu" dedi

"Zıkkımın kökünü iç Gökcan Zıkkımın kökünü" dedim sinirle

"Zehir mi koydun kızım sen bunun içine" dedi

"Gökcan susar mısın yoksa çorbayı kafanla mı içmek istersin" dedim

Güldü "Tamam tamam sustum" dedi. Gülünce sinirim geçiyordu bu normal değildi.

"Şaka bir yana çok güzel olmuş ellerine sağlık" dedi gülümseyerek

Gülümsedim "Afiyet olsun" dedim "dur daha makarna var" fırından makarnayı almaya kalkmıştım. Tepsi ağır geldi ve kolum ağrıdı

"Aferim aferim neden söylemiyorsun ki" dedi tepsiyi tezgaha koyup bana döndü "çok acıdı mı?"

Acıdı ama kolum değil kalbim "acıdı" dedim öyle bir baktı ki sanki onun canı acımıştı

"Çok mu?" Dedi

"Çok" dedim küçük çocuk gibi

"Hay be kızım dikkat etsene geç otur makarnaları ben koyarım" dedi ve dediğini yaptı makarnaları o koydu

"Dikkat et sıcaktır" dedim gülümsedi

"Ederim" dedi

Makarnaları yemiş masayı toplamıştık. Şimdi icerde kahve içiyorduk.

"Ellerine sağlık her şey gerçekten çok güzel olmuş" dedi

"Afiyet olsun" dedim

"Ben artık gideyim sende dinlen" dedi