KUTAY...

3K 107 2
                                    

Bölüm şarkısı çok sevdiğim ve dinlemekten asla bıkmayacağım bir şarkı.Pera-Sensiz Ben.

Fotoğraf-Adelya

Dinlerseniz çok mutlu olurum zaten biliyorsunuzdur.İyi okumalar...

Gözlerimi alarmın kafayı çıldırtacak şekilde çalmasıyla açtım.Pekala sakin ol Adelya.O alarmı kuranı tabiki de öldürmeyeceksin.Ama Allah aşkına neden gecenin bu saatinde alarm kurulur ki.

"Sahra şu lanet olası alarmı kapatacak mısın?"dedim yan tarafımda yatan Sahra'ya.

Gözlerini yavaş yavaş açmaya başladı ve garip garip sesler çıkarmaya.

"Ha?Ne,ne oldu?Neredeyiz?"dedi.

"Kızım alarmı niye kuruyorsun ya?Gecenin 6'sı."dedim sinirli bir şekilde.Zaten bir uyandım mı bir daha uyuyamıyorum.

"Ha ben...Namaz.Hah namaz kılacaktım da o yüzden."

Onu göremediğim için yüzünün tam olarak göremiyordum ama yine de ona bakıyormuş gibi bön bön baktım.

"Allah aşkına Sahra sen namaz kılmıyorsun ki."dedim

"Olabilir.Belki başlayacağım."dedi sitem ederek.Üstündeki ince bir şeyi alıp yatakdan kalktı ve banyoya doğru yürümeye başladı.Allah'ım yok artık.İmana falan mı geldi bu imansız.

E bende de uyku namına bir şey kalmadı.Aferin Sahra.Mükemmelsin.

Madem uykum kaçtı ben de kalkayım bari.Telefonumu ve kulaklığımı alıp üzerime de ince bir şal aldıktan sonra balkonun kapısını açtım.Biraz müzik dinleyebilirdim.

Balkonda ki sandalyeyi aldım ve oturdum.Telefonumu açıp kulaklığımı kulaklarıma taktım ve müzik listeme girdim.

En sevdiğim şarkı olan Pera~Sensiz Ben yazan yere bastım ve huzur verici ses.Gözlerimi gök yüzüne diktim.Sanırım gerçek huzur.

Bu şarkı bana bazı şeyler hatırlatıyor ama hep sevmişimdir bu şarkıyı.Mırıltılar halinde şarkıyı söylemeye başladım.

"Bu beni kaybolmuşum,izim silinmiş,dilim suskun,susmuşum.

Bak bana mahvolmuşum,senden kendimi almayı unutmuşum.

Bul beni kaybolmuşum,gecem günüme karışmış,bir hoşum.

Sanma ki sarhoşum,ne var ne yoksa yıkıldı içimde bomboşum..."

İşte yeni bir hayat.Ne olacağımızı ne yapacağımızı bilmez bir halde geldik buralara.Herkes geride kaldı.Anılarım,yaşadıklarım,ailem,arkadaşlarım,sevdiklerim.Burada sadece Sahra var.Kimse yok.Bazen hata mı yaptım diyorum.Sorguluyorum kendimi ama hatamı bulamıyorum.Mutlu muyuz?Evet.Hata yaptık mı?Ah bu soruya hala cevap yok.Özlüyorum annemi babamı değer verdiğim herkesi.Evet arkadaşım çok yoktu ama az olanlar bile özlemimi hissetiriyordu.Korkuyorum.Evet neden korkmayayım ki?Hiç bilmediğin bir yere taşınıyorsun.İnsanlarını bilmiyorsun,çevresi hakkında hiç bir bilgin yok,nasıl yerleri var bilmiyorsun.Bana burası ne kazandıracak ne kaybettirecek cidden çok merak ediyorum.

Her şey kötü mü olur yoksa iyi mi?Mesela kötü alışkanlıklarım olur mu?Sigara?Cidden sevmem.Cidden.Ama bilmiyorum ki başlar mıyım.Çevrem?Kötü arkadaşlarım?Ah tabiki de sevmem.Ama bilmiyorum ki olur mu.

Bu sırada telefonumun zil sesiyle irkildim ve ekranda yazan kişi görünce ağzımı iki karış açtım.

Kutay mı?Bu da nereden çıktı şimdi?Unutmaya çalıştığım ve yüzünü bile görmek istemediğim adam beni neden arasın ki?'Beni unut' diyen adam beni neden arar ki?

Telefonun ısrar eden sesine karşı dayanamadım ve en sonunda açtım.

''A-alo?''

"Neredesin?"dedi.Ne yapmak istediğini ve ne dediğini anlamadım.Cidden anlamadım.Bir sene önce beni terk eden adamdan bahsediyoruz öyle değil mi?Bu Kutay mı?Yoksa ses bandı falan mı?

''Umarım kendindesindir.İçmedin değil mi?''

"Adelya Mardin'de olduğunu biliyorum.Çabuk söyle."dedi.Sesinin sinirli olduğunu anladım.

"Ne önemi var söylesene?''dedim sesimi onun aksine biraz daha sakin tutarak.

"Kes sesini.Mardin'deyim.Söyle çabuk."dedi.

Söylediği cümleyi bir kaç saniye idrak etmeye çalıştım.O ben Mardin'deyim mi demişti?

''Ne!Neden geldin?''dedim.

"Senin için.Söyle yerini.''dedi.Dişlerinin arasından konuştuğu bariz ortadaydı.

''Hayır!Eğer amacın hayatımı mahvetmekse boşuna gelme.''

''Söyleme!''diye yüksek sesle bağırdı ve telefonu yüzüme kapattı.

Şu anda yaşadığım olayı sindirmeye çalıştım.Bir sene oldu hiç aramadı ama Mardin'e geldiğimde mi aklına geldim?Yanaklarımdan süzülen gözyaşlarının ne zaman aktığına bile fark edememiştim.

Gözlerim dolu ve hala şaşkın bir şekilde balkon kapısını açtım.Ve birden Sahra'yı karşımda gördüm.O da bana anlamayan gözlerle bakıyordu.

"Laaaan!!"diye bağırdı.O da ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Telefonu havaya kaldırdım ve Sahra'ya gösterdim.Arama kişilerinde Kutay'ın ismi yazıyordu.Gözlerini kısarak baktı daha sonra gözlerini fal taşı gibi açtı.

"O piç seni ne hakla arıyor?Ha?Ne-"sözünü kestim ve"O buraya gelmiş.O buraya..."sesim kısıldı,göz yaşlarım daha da arttı.Neden?Bir sene sonra neden?

"Nasıl?Buraya neden gelmiş?"dedi.

"Ben...ben bilmiyorum."dedim

Sonunda dayanamayıp Sahra'ya sarıldım.

İnsan bazen kendini hırpalanmış hisseder.Hırpalanmış,kullanılmış,bitkin,halsiz.Ben de şu an öyle hissediyorum.Ve en önemlisi kendimi güçsüz hissediyorum.Ona karşı hissettiğim duygular bir  terazi gibi.Bir taraf nefret bir taraf aşk.Terazide bazen aşk ağır geliyor bazen de nefret...

Karakterler;

Adelya:Olivia Holt

Kutay:Ansel Elgort

Sahra:Vanessa

Şimdilik böyle dursun.Daha sonra ayarlayacağım.

HANIM AĞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin