~Cordelia
Sabah 4 olmuştu ve alarmımla kalktım, gece rüyağımda bir grup arkadaşım olduğunu ve onlarla aşırı eğlendiğimizi görmüştüm hiçbirinin suratını falan hatırlamıyorum ama çok yakın arkadaşlığımız vardı. Bugün Lemedoif'teki ilk günüm. Artık üvey babamın öğretmenlik yaptığı okulda okuyacağım için çok mutluyum.Kalktım, babamın yanına gittim. Kahvaltıda pankek yapmıştı, pek beceremese de üzülmemesi için beğendiğimi söylüyordum. Birlikte güzel güzel yemeğimizi yedik bavulumu çoktan hazırlamıştım, yemek yerken düşüncelere daldım. Acaba ordaki insanlar yani benim gibi olanlarda beni sevecek miydi? Yoksa melez olduğum için onlar tarafından da dışlanıcak mıydım? Evet bir melezdim ölüm ve hiçliğin arasında kalan bir boşluk gibiydim. Babam hiçlik tanrısının son varisi olduğum için özel olduğunu söylerdi ama ben hiç öyle düşünmüyordum. Herkes gibi olmak istiyordum bu özellik neden sadece bende vardı ki? En iyisi bunu lemedoif'deki kimseye anlatmamaktı.
Babam içeriden "hazır mısın" diye bağırdı. Yanına koştum hazırım ve hazırım dedim. Yanına gelince sağ kulağıma garipseyerek baktı, utandım ve elimle sağ kulağımı kapattım. Ne olduğunu sordum. Şaşkın bir şekilde, hiçbirşey olmadığını söyledi. Tabiki inanmadım ama bu konu üstünde durmadım. Kulaklıkla ilgili birşey olduğu kesindi. Konuyu geçiştirdi;
-Heyecanlı mısın?
-Tabikii, daha önce hatımda hiç evren değiştirmedim
-Aslında... Hadi gidelimBenim bavulumu ve kendinin bavulunu aldı ve arbaya yöneldik. Ona kaç defa bu arabanın rengini sevmediğimden bahsetmeme rağmen umursamıyordu. Garip bir sarı rengi anlamı neydi ki bunun? Birden gözümde rüyam tekrar canlanmaya başladı. Bu sarı göklerin tanrısının rengiydi. Güzel, kısa, siyah saçlı bir kızdı aklım almıyodu. Bu tanrı neden benim rüyamdaydı, neden sarı görünce yüzünü çok iyi hatırladım ve tanrı olduğunu nerden biliyorum? Yada hepsi benim kurmacam Lemedoif'e ilk defa gideceğimden heyecanlı olmalıydım.
Arabaya bindik upuzun bir yolculuk sonunda otobüs durağına geldik. Çok kalabalıktı, birbirini bulmak imkansızdı büyülerle ders çalışan insanlar elleri yanan periler, pençeli kurtlar. Etraf mükemmeldi. Babam bineceğimiz arabaya doğru beni çekti son iki kişilik koltuğu biz kapmıştık. Babama sordum;
-Arabaya ne olucak?
-Burda kalacak
-Ama lemedoife gidince ne olacak?
-Orda arabaya ihtiyacın olmaz, daha öğreneceğin çok şey var, gidince tam olarak ne demek istediğimi anlayacaksın.
Sustum kafam karışmıştı demek ordası bu dünyadan çok farklıydı.Babam kulaklığından istediğim müziği
Açabileceğini söyledi. Bu aralarda Ariana'nın bloodline şarkısını dinlemeyi çok seviyodum. Kulaklığın bu özelliğine bayılmıştım sanki konserdeymiş gibi hissettiriyordu ve asla dışarıya ses gitmiyordu. Şarkı dinlerken asla otobüste yapmadığım ve yapmıyacağımı düşündüğüm birşeyi yaptım; Uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEMEDOİF
Science FictionAileleri ile ilgili büyük sırlar öğrenen gençler başka evrenlerin olduğunu öğrenirler ve orda yaşamaya başlarlar.