0.2

1K 71 9
                                    

"Teşekkür ederim."

Güzel gülümsemesiyle gülümsedi alfa. "Bir dahakine dikkatli ol." Eliyle saçlarımı karıştırınca kıkırdadım.

Tabii bizi izleyen bir çift kıskanç gözden haberim yoktu.

.....

"Neden bu kadar dalgınsın ufaklık?" Alfanın sorusuyla kafamı kaldırdım. Evlerimiz yakındı ve otobüse binmektense beraber yürümeyi tercih etmiştik.

"Bilmediğin bir durum yok. Her zamanki ben işte." Gülümsedim ve onun gözlerine baktım. "Sen anlat bir şeyler. Hayat nasıl gidiyor?"

"Fazlasıyla sıkıcı. Rutin hayatım işte ama yakında değişecek gibi."

"Nasıl değişecek?" Merakla ona döndüğümde hızla cevapladı.

"Bir müzik grubuna girişim onaylanmak üzere. Konserine bir kere gittiğimiz grup vardı ya? Onun şirketinde işte."

Gözlerim heyecanla açıldı. "Yaaa! Bu çok güzel haber! Yakında haberlerde adını duyacağız desene!" Sunucuların taklidini yapmaya başladım. "Son dakika haberi ile karşınızdayız sayın seyirciler. Genç omegaların biricik aşkı Min Yoongi konserde yine ortalığı ateşe verdi!"

Kıkırdamasıns karşılık bütün ciddiyetim bozulmuş, bende gülmeye başlamıştım. Acımsı bir feromon hissettiğimde duraksadım. Yoongi hyung da hissetmiş olmalıydı ki anında arkasını döndü. Jungkook tam arkamızda duruyordu. Gözleri hyungumun üzerindeydi ve bu durum beni oldukça rahatsız etmişti.

"Vita'mı alabilir miyim Alfa?" Jungkook'un soru cümlesini emir cümlesi niteliğinde kullanmasıyla kaşlarım çatılmıştı ki Yoongi'nin de aynı şekilde olduğunun farkındaydım.

"Vita'n seninle gelmek isteseydi benimle yürümezdi değil mi? Taehyung da bir insan olduğundan onu alamazsın, o gelmek isterse seninle gelir."

"Taehyung'u korumak ne zamandan beri sana düşmüş? Ruh eşinden mi koruyacaksın?"

"Jungkook, iyice delirmeye başladın. Daha az önce sana seninle olmayacağımı söyledim. Şimdi gelip arkadaşlarıma böyle davranamazsın."

"Taehyung, sen benim eşimsin ve seni bir alfanın yanında görmek deltamı delirtiyor. Neden anlamak istemiyorsun?"

"Beni de sevgilimin aldatması delirtmişti. Merak etme Jungkook zamanla geçiyor." O zamanlar tekrardan gözümün önüne gelse de ona, ona karşı hassaslaştığımı göstermeyecektim. Yoongi hyung Jungkook'u tanıyordu. Ben anlatmıştım ve o zor zamanlardan çıkmama en çok yardımcı olan kişiydi.

Jungkook'u orada öylece bırakıp hızla yürümeye başladım ve Yoongi hyung da bana eşlik etti. Beni evime kadar bırakmayı teklif etse de Candy ile biraz ilgileneceğimi söylediğimde anlayışla karşılamış, dikkatli olmam konusunda uyarmıştı. Onu onaylayıp Candy'nin evine doğru ilerledim. Yavaşça her zamanki çimenlere attım kendimi. Mama kaplarını doldurmak için uzansam da birinin zaten doldurmuş olduğunu gördüğümde kaşlarım çatıldı. Mama kabı ve su kabı çoktan doldurulmuştu.

"Geç kaldın." Sesin geldiği yöne doğru çevirdiğimde Jungkook'u görmemle yüzüm asılmıştı. Kucağında ise Candy vardı ve huzurla gözlerini kapatmıştı.

"Niye buradasın?" Bıkkınca sorduğumda kaşları yapmacık olarak çatıldı.

"Çocuğumuzu görmeme engel olamazsın."

Dediğine istemsizce gülmüştüm. "Verir misin çocuğumu geri?"

"Senin çocuğun olduğu kadar benimde çocuğum Bay Kim. Hayır, veremem."

Ofladım. "Siktir olup gitmeden önce düşünecektin onu Bay Jeon."

Gözlerimin içine bakarken dudaklarını büzdü. "Siktir olmamı isteyen sendin."

"Ahh Tanrım... Kaç defa konuşacağız bunu?"

"Bıraksan anlatacağım ama sikinde bile değil. Silip atmak daha kolay geldi herhalde."

"Ne yaşadığımdan gram haberin yok ama ileri geri konuşmaktan da çekinmiyorsun."

"Haberim olmadığını nereden biliyorsun?" Sorgularcasına tek kaşımı kaldırarak ona baktım. "Kardeşin..."

"Ben seni gerçekten anlayamıyorum. Hem kendinr aşık ediyorsun hem aldatıyorsun hem de sonraki durumumu merak ediyorsun. Ne biçim fantezi bu?"

"Ya seni isteyerek aldatmadım. Bir kere dinleseydin bu kadar uzun süre ayrı kalmayacaktık."

"Şey mi diyeceksin şimdide 'onunlayken de aklımda sen vardın bu aldatma olmaz' veya şey de olabilir 'sen sandım'"

"O omegayı sikmedim. O omegaya dokunmadım. O omegayı öpmedim."

"Çok merak ettim bak şimdi o omegayı niye kucağına aldın o zaman? Lozan antlaşması mı imzalayacaktınız?"

Jungkook nefes verdi derince. "Kafam yerinde değildi ve kucağıma aniden oturan kişiyle anlayamadım bile ne olduğunu. Lisedeydik daha, ne bok yediğimi bende bilmiyordum. Videoya çekildiğimi bile bilmiyordum. Videonun devamında itiyorum zaten. Kendimizi erkek sanan veletlerdik ve o kadar alkol almayı havalı sanmıştık."

"Sana inanamıyorum."

"Güveniyor musun bana?"

"Sana inananıyorum Jungkook. Bir yanım inanmayı istiyor evet ama diğer yanım bunu kabullenemiyor."

"Taehyung." Ben yerimden kalktığımda Jungkook oturduğu yerden kalkmadan konuştu. Gözlerimi ona çevirdim ve konuşmasını beklerken üzerimi silkeliyordum. "Yarın evde kalman daha iyi olur."

"Ne alaka?" Anlamsızdı bir tık dediği. Durup dururken böyle bir demesi saçma gelmişti. Ta ki sebebini açıklayana kadar.

"Kurdun fena halde cilve yapıyor. Kızgınlığa gireceksin muhtemelen." Konuşurken gözlerinin rengindeki grileşmeden anlamıştım. Konuşan Jungkook değildi, deltaydı.

Sessizlikle onu onayladım. "Teşekkürler delta, sana teşekkür yok Jeon."

Delta kıkırdadığında gözleri siyaha dönmüştü. Jungkook mızmızlanırken ben evime yönelmiştim. Adımlarım oldukça seriydi çünkü herhangi bir alfaya feromon salgılamak istemiyordum. Uzun caddenin başından bizim ev gözüküyordu. Hiç gitmek istemesem de hızla ilerleyip sokağımıza döndüm. Direkt olarak ikinci binaya girip asansöre bindim. 4. Kata basıp beklemeye başladım.

Evimiz dubleksti. Üst kat daha çok depo görevi yapıyordu. Benim odam diğerlerinden daha ayrık olduğundan yukarıya taşınmayı düşünmemiştim. Zaten kimsenin sikinde olmuyordum.

Asansörün kapısını açıp zile bastım. Kapının açılmasını beklerken de ayakkabı bağcıklarımı çözmekle uğraşıyordum. Kapıyı omega annem açtı ve hiç bir şey demeden doğruca içeri gitti. Beni görmesiyle yüzünün düşmesi bir olmuştu zaten. Bir 'hoşgeldin'i bile haketmiyordum anlaşılan.

Ayakkabılarımı çıkarıp içeri geçtim ve ardımdan kapıyı kapattım. Odama doğru ilerlerken kapı çaldı. Kardeşim dönmüş olmalıydı. Annem hızla kapıya koşup heyecanla kardeşim için açtı. "Hoşgeldin prensesim." Benim haketmediğim şeyi kız kardeşim hakediyordu.

Sebebi bir omega olması mıydı? Vita olmam benim suçum muydu? Annem oldum olası bana sert davranıyordu. Bir erkeğin vita olması onu iğrenç yapıyordu ona göre. Vita kız olmalıydı, delta ise erkek. Anneme göre bu böyleydi. Omegalara ise hiç bir şey yoktu. Omegalar ha kız olmuş ha erkek. Alfalar ha kız olmuş ha erkek. Betalar içinde aynı ama delta ve vitalar için cinsiyet şartı vardı.

Belki de beni doğurduğu için kendinden de iğreniyordu. Kim bilir?

....

Diğer bölüm yakınlaştırayım mı birazcık çiftimiziii???

Nasıldı? Beğendiniz mii?

Taehyung'a kıyamam bebeğim ya yazarken çok üzülüyorum

Glass Shards -Taekook-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin