♢○○𝘔𝘶𝘻𝘢𝘯×𝘙𝘦𝘢𝘥𝘦𝘳○○♢

BÖLÜM 15

Bunu nasıl açıklayacağını bilmiyordu ama siyah saçlı, bordo uçlu bu genç adamın Muzan'ın peşinde olduğunu hissediyordu.

Y/N bordo saçlı erkeğe baktı, onun katanasını kınından çıkardığını görünce yutkundu. Muzan'ın içinde bulundukları durum karşısında tuhaf bir şekilde sakin olduğunu görünce şaşkına döndü.

Siyah saçlı adamın neden yürümeyi bıraktığını merak eden Machi, arkasına, Muzanın baktığı yöne doğru baktı.

"Baba, o kim?" Machi'nin sesi yüksek ve net bir şekilde duyuldu ve iblis lordunun kravatını tutarken kendini ortaya çıkardı.

"Sorun değil, endişelenme." Muzan küçük kıza güvence verdi.

Genç adam, Muzan'ın taşıdığı küçük kızı görünce yarıda katanasını kınından çıkarırken olduğu yerde kaldı, Muzan az önce gördükleri karşısında şok olmuş gibi görünen tepkisini inceledi.

Kendi kılıcını kınından çıkarıp belki ona saldırmaya hazır olduğundan Muzan'la bir geçmişi olduğu açıktı. Ama anlamadığı şey onun neden durduğuydu...

Belki küçük bir kız olduğundan beri Machi yüzündendi? Yoksa bir şehirde oldukları ve etrafı kalabalıkla çevrili oldukları için mi?

Durmasının gerçek sebebini bilmiyordu ama Muzan ve Machi'nin başına bir şey gelmediği için mutluydu.

"Senin için yapabileceğim bir şey var mı?" Muzan sordu, ağzının kenarları bir gülümsemeye dönüştü. Gözleri hâlâ şok içinde donmuş olan genç adamın şeklini inceledi, bir iblis avcısı tarafından yakalandığı için içinden kendine lanet etti.

Y/N Muzan'a doğru yürümeye karar verdi ve masumca sordu. "Aman tanrım. Neler oluyor?"

"Anne!" Machi, Muzan'la birlikte ona bir gülümsemeyle baktıklarında bağırdı ve o da karşılık verdi, ellerini küçük kızın kafasına koyup hafifçe okşadı. Tanjiro hafifçe titreyerek ağzını kapatırken Machi onun dokunuşuna doğru eğildi.

"Onu tanıyor musun?" Y/N siyah saçlı erkeğe sordu, hepsi de onlara sanki bilmedikleri bir şey biliyormuş gibi bakan titreyen genç adama baktılar.

"Bilmiyorum ama beni çok şaşırttı. Bu çocukla daha önce hiç tanışmadım." Muzan, önündeki iblis avcısına boş boş bakarken kısaca cevap verdi." Beni başkasıyla karıştırmış olmalı."

Y/N ve Machi'nin diğer tarafa baktığından emin olmak için sağ elindeki tırnakları keskinleştirdi. Daha önce de  y/n'yi dinlerken oradan geçen bir adamın boynunu kesti. "Ah, öyle mi düşünüyorsun?"

Ne olduğunu bilen Tanjiro, Y/N'nin omuzlarına çarparak ileri atıldı. Muzan, iblis avcısından kaçınmak için yan adım atarken, koruyucu bir bariyer görevi gören Machi'nin üzerine elini uzattı.

Y/N kargaşanın neyle ilgili olduğunu görmek için arkasını döndü, ancak arkalarında bir iblisin sarı kimono giyen bir kadını ısırdığını gördü. Olay yerine dehşet içinde bakarken boğazı kasıldı, nefesi kesilirken elini ağzına doğru kaldırdı.

Muzanın gözleri hayal kırıklığıyla kapanırken sessiz kaldı, buradan bir an önce çıkması gerekiyordu. İblis avcısı beklenmedik bir olayla karşılaştı ve şimdi onu planlarını gerçekleştirmekten alıkoyuyor. Eğer şimdi Y/N ile birlikte ayrılmazsa, er ya da geç ona söylediği her şeyin yalan olduğunu öğrenecektir.

"Bu ne?!"

"Neler oluyor?"

"B-bu kan mı?"

"Dur!" Yeni dönüşen iblis, acı içinde çığlık atan karısının omzunu ısırırken Tanjiro bağırdı. Kalabalık ne olduğunu tam olarak anlayamadığı için fısıldaşmaya başladı.
Tanjiro, iblisi ısırdığı kadından uzaklaştırdı ve onu yere itti. Sağ elini daha önce kullandığı mavi bezle kapattı ve bunu iblisin başkasını ısırmasını önlemek için şaka olarak kullandı.

"Canım!" Sarı kimono giyen kadın endişeyle çığlık attı.

"Hanımefendi, kendiniz için endişelenmeniz gerekiyor! Lütfen bir bez alın ve yaranın üzerine baskı yapın!" İblis avcısı onlara bakan kadına söyledi.

Tanjiro, iblisin gücüyle mücadele ederken iblisin hareket etmesini engellemek için elinden geleni yaptı. "Daha fazla baskı uygulayın! Daha fazla! Bir iple bağlayın!"

Meydana gelen sahneye tanık olan Machi'nin gözlerinde yaşlar vardı. Gözlerini kapatırken yüzünü Muzan'ın gövdesine yerleştirdi.

"İyi misin? Bakmamalısın." İblis lordu, Y/N'nin kalbi hızla çarpmaya başlarken kolundaki tutuşunun sıkılaştığını hissettiğinde konuştu. "Burası tehlikeli y/n Hadi gidelim."

Muzan onları uzaklaştırmaya başladığında Y/N sessizce başını salladı ve tekrar bordo saçlı erkeğe bakmaya çalıştı. Muzan, yaşanan olaylardan rahatsız olduğu için boş bir yüzle bakışlarını başka yöne çeviriyordu.

İblis lordunun yokluğunu fark eden Tanjiro, Muzanın kadınla ve küçük kızla birlikte uzaklaştığını görünce hızla etrafına baktı. Muzan'ı mı kovalayacağını, yoksa yeni dönüşen iblisin başkalarına zarar vermesini mi engelleyeceğini düşünürken çenesini sıktı. "Kibutsuji Muzan! Nereye gidersen git, kaçmana izin vermeyeceğim!"

Y/N onun ifadesini duyunca siyah saçlı adama endişeyle baktı. Bu çocuğun nesi var? Tsukihiko ne düşünüyorsun?"

Muzan yürümeye devam ederken çenesini sıkarken kadının sözlerini görmezden geldi. Ama hâlâ iblis avcısının öfkeli bağırışlarını duyabiliyordu.

"Benden asla kaçamayacaksın, seni cehennemin derinliklerine kadar takip edeceğim ve kılıcım kafanı ele geçirecek!" Y/N onun bağırışlarını görmezden gelmek için elinden geleni yaparken alt dudağını ısırdı. "Nefes aldığım sürece seni asla affetmeyeceğim!"

------------------------_------_-----
"Gelmiyor musun baba?" Machi, onu gülümseyerek kutsayan siyah saçlı erkeğe sordu. Y/N tarafından taşınırken Muzan'a bakıyordu.

"Babanın halletmesi gereken bir işi var." Muzan, onları evlerine götürmek için bir araba kiralarken önlerinde dururken cevap verdi. "Şu anda hâlâ bu rahatsızlıktan endişe duyuyorum."

Y/N mırıldandı ve Machi'nin aile olma isteğini yerine getirmesi gerektiğini hatırladı. Ancak daha önceki olaydan sonra hâlâ Muzan'ın burada kalmasından endişe ediyordu.

"Sorun değil, polisle biraz konuşacağım."Muzan  bir gülümsemeyle ona güvence verdi. "Şimdi içeri girin."

Muzan, Machi'nin üzüldüğünün farkında olarak pencereye doğru eğilirken kapıyı kapatırken ikisi itaat etti. Baba, çabuk eve gel, tamam mı?"

"Pekala. Artık uslu bir kız ol." Şoföre dönmeden önce konuştu. "Onları  eve götürün, devam edin."

Y/N, figürü gözden kaybolana kadar ona son kez baktı. Bu gece yaşananların son olmayacağı hissinden kurtulamıyordu. Sadece bir kez olsun yanıldığını umabilirdi...